Figen Çalıkuşu

Figen Çalıkuşu
Figen Çalıkuşu
Karar Tüm Yazıları
Kaos nereye açılır…
12.09.2025
56

Çok kısa bir süre içinde yaşadıklarımızı şöyle bir anımsayalım mı?

Yeni doğan çetesi tarafından öldürülen minicik bebekler, LGS çetesi, İBB borsası, kirli ilişkiler içindeki avukatlar, rüşvet ağı içinde yer alan bazı yargı mensupları, savunma sanayi gibi bir alana yerleşmiş türlü çıkar çeteleri ve soygun derken iktidara yürüyen CHP’ye karşı yargı düzeni kullanılarak alınan siyasi kararlarla kongre, kurultay davaları, bina işgali, tomalar, sıkılan gazlar…

Fonda da nasıl yürüyeceği belirsiz kalan ve artık daha az konuşulan “Terörsüz Türkiye” süreci.

Böyle gündemi olan bir ülke olabilir mi?

Pilotunu kaybetmiş bir uçak gibi savrula savrula gidiyoruz.

“Bir olay sindirilmeden diğeri geliyor; umut hızla umutsuzluğa dönüşüyor.

Kaygı, korku, boşvermişlik ve boşverememe aynı gün içinde yaşanıyor.

Sonuç:

Yurttaş oy verse de etkisiz hissediyor, tartışsa da değişim umudu taşımıyor.

Politik katılımın duygusal getirisi azalınca rasyonel maliyet ağır basıyor; insanlar konuşmayı, tartışmayı hatta haberleri takip etmeyi bile ertelemeyi tercih ediyor.**”

Dr. Feyza Bayraktar, Diken haber sitesindeki “Bitmeyen siyasal alarm toplumu yordu” yazısında bu ortamda insanların psikolojisini böyle yorumluyor…

Dr.Feyza Bayraktar’ın tariflediği bu ruh halini, kaygıyı, korkuyu ve devamında umutsuzluk halini Saros Araştırma Grubu’nun son ay anket sonuçlarında da gördüm.

Ankette sorulan soru:

“Sabah uyandığınızda ilk aklınıza gelen konu nedir?**”

%30.7: Temel ihtiyaçlar/ekonomi…

Lütfen ikinci cevaba dikkat buyurun:

%13.6: “Umarım bugün başıma kötü bir şey gelmez.”

Evet bu ülke insanlarının kaygısı önce temel ihtiyaçları ve cebi, sonrasında güvenliği… İnsanlar korkuyor.

Biliyorlar ki başlarına kötü bir şey geldiğinde güvenecekleri kurumları kalmadı.

İşte kaygı tam da burada başlıyor.

Anket sonuçlarına göre “Türkiye’nin en önemli sorunu” %37.2 ile “ekonomi”…

%15.6 ile ikinci sırada “adalet-hukuk”.

Ve halkın %81.5’i “ülkenin adalet sorunu var” diyor.

Bizi bırakmaya hiç niyeti olmayan enflasyon, hayatlara yerleşerek derinleşen yoksulluk ve kaybettiğimiz adalet, görünmez olan hukuk

Resim bu… İki önemli bilime, iktisat ve hukuk bilimine ihanet de bu resmin sürekli tuali, sürekli fırçası ve sürekli boyası.

Yakınlarda değişen bir şey olur mu?

Açıklanan yeni “orta vadeli programa bakınca” cevap “hayır” oluyor maalesef.

OVP'de 2025 yılı enflasyon hedefinde önceki tahmine göre %11'lik bir artış görülüyor.

Geçen yıl yayımlanan son OVP'de %17,5 olarak belirlenen 2025 enflasyon hedefi %28,5'e yükseltildi.

Hedefleri bir türlü tutmayan OVP.

5 yıllık rakamlar üzerinden bakıldığında OVP’nin enflasyonda sapma oranı tam yüzde 395,7 olmuş.

Vergisini veren, oyunu kullanan bu ülke insanlarının suçu ne?

Hazine boşaldıkça yeni vergilere muhatap olan ve vergisinin peşine de düşemeyen bu ülke insanlarından daha ne isteniyor?

Enflasyonun önümüzdeki yıllarda da düşmeyecek olması, hukukun görünmez olmaya devam edeceğinin de bir gizli mesajı gibi.

Hukuka dönülse, iktisat ilminin kuralları uygulansa böyle %395.7 sapmış OVP’lerimiz olur muydu?

Bu sorunu hangi parti çözer” sorusunun cevabı %40 oranı ile “hiçbiri.”

Bu soruya cevapta “CHP çözer” ile “AKP çözer” diyenlerin oranları neredeyse aynı, %14 civarlarında.

Yönetilemeyen bir ülke olma ve siyaset kurumunun tek kaygısının kendi ikbal kaygısı olması gerçeğine bağlı olarak her gün sabah akşam hayatımıza düşen “son dakika” haberlerinden korunmak ne kadar mümkün olacak?

Halkın sızıları, dertleri sessiz bir kenarda, gündemde ise siyasetin hem kendi içinde hem de birbiri ile olan gürültülü çekişmesi var.

Siyaset hukuku sevmiyor, “kendine yarar sağlayan çarpıtılmış hukuku” seviyor.

Talep kendilerine göre hukuk olduğunda, hukuksuz kalan ekonomi uygulaması da sağlığına kavuşamıyor.

Hukuk olmayınca özetle ekmek de yok, huzur da yok…

Ama beni bunlardan daha fazla korkutan halkın umudunu kaybetmesi.

Bir toplumda umut kaybolduğunda kaos başlar.

O kaosu hem siyasette hem de günlük hayatımızda görüyoruz.

Kaos ise iki tarafa açılan bir kapı gibidir…

Kaostan ya ülkeyi kurtaracak bir büyük değişim ya da büyük bir bela çıkar.

Sanırım herkes bir şekilde bu gerçeğin farkında ve herkes bu büyük karanlığın nasıl biteceğini yüreği ağzında bekliyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar