Güldalı COŞKUN
‘Bu ülkede Kitlelerin linç girişimleri psikolojilerini ülkede Madımaktan, Kahraman Maraş’tan, Parti binalarını yakmaktan tutun da, binlerce örneği ile anlatmak varken sadece muhalif Kürtlerin işlediği 1 cinayet üzerinden, üstelik Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin İNFAZ edildiği bugün anlatılmasının “tamamen duygusal” zeminini merak ettim.” (aynıyla kopyalandı)
‘Yasin Börü ve Kitlelerin Acımasızlığı’ adlı yazıma gelen bir okur yorumu. İsimsiz bu yorumun üstünde biraz durmak istiyorum. Elbette, her yorum benim için faydalı. Katılmayıp, hatta kimi yorumlarda insanların bu kadar art niyetli ve kolayca iftira atmasını gözlerim dolarak okusam da, bunlarla yaşamak ve direnç göstermek hayatımızın bir rutini oldu.
Kitle psikolojisini, bu konuda yapılmış çeşitli bilimsel deneylerle kısaca anlatmaya çalıştığım yazıda şöyle bir cümlem vardı: “Hepimizin, kolayca bir caniye dönüşme ihtimali hayli yüksekti.” Ayrıca; Milgram Deneyleri’nde kadın deneklerin, komutlara itaat ederken daha fazla iç muhasebe yaptığından bahsediyordum. Kadınların daha duyarlı olması da beklenen bir şeydir. Buna rağmen kitleler, bireyin özgün olmasından hoşlanmıyor ve farklı olanı yutabiliyordu.
Yukarıdaki yorumu okuyunca çok şaşırdım. Çünkü; tam tersi bir yorum bekliyordum. Mesela; “katilleri aklıyor ve bunların caniliklerini bilimsel yollarla normalleştirmeye çalışıyorsun” gibi bir yorum. Madımak, Maraş ve okurun yazdığı konularda kitle psikolojisini ele alsaydım, tam da yukarıdaki zihniyetin saldırılarıyla yine karşılaşacaktım. Bu zihniyete sahip kitlenin tavrı, muhakeme yeteneğinden yoksun bireyleri etkilemesine tipik örnektir. Işte bu yorumun üstünde durma nedenim tam da bu.
Bilimsel konularda bile (özellikle kadınların kitledeki durumlarından bahsetmiştim) siyasi tarafgirlikten vazgeçememek, takıntının kronik hale geldiğini gösteriyordu. Bu kişiler, artık bir birey değil yığın halinde oradan oraya savrulan, muhakeme yeteneğine ipotek konulmuş başka bir prototip oluyor.
Şimdi, Yasin Börü öldürülürken zılgıt çeken ve ‘yakın onları’ diye bağıran kadınlar yerine Madımak’daki kitleyi monte edip, aynı bilimsel deney ve sonuçları, bu kitlenin davranışlarıyla izah etmiş olalım. Ne mi olacaktı; işte yukarıda adını vermeyen kişi, ilk beklediğim yorumu yapacaktı: “Katil-yobazları aklıyorsun!” Şüphesiz yine aynı zihniyetten gelecekti bu yorum.
İşte bu zıtlık yüzünden muhakeme yeteneğini kullanmamaya verilecek en tipik örneklerden olduğunu söyleyebiliriz. Bu kişilerin diğer özelliği de, koydukları argümanların ikna edici olmadığını bildiklerinden, mutlaka saldırgan ve iftira içerikli yardımcı cümleler seçmeleri. Bunlardan, “tamamen duygusal” gibi banal ifadeleri es geçerek, büyük harfle yazılmış, bitip tükenmez, ‘artık gereksiz’ bir ön yargının ifadesi olan İNFAZ sözcüğüne bakalım. Bu sözcükle, kendini “infaz” ettiğini bilmemek de yine muhakeme yeteneğinin ne denli gerekli olduğunun bir kanıtıydı. Öylesine öldürmüş ki kendisini; duymaz, görmez ve öğrenemez. Hayatın bitkiselini seçmiş Bay Adsız bilmez ki; eski çamlar bardak oldu artık!
“Muhalif Kürtler” der; binlerce cinayet işleyen ve bu cinayetlerin içinde en azından 5 bini iç infaz olan, kendinden başka hiç bir fikir ve yaşam tarzına saygı duymayan, kendi halkının evini, sokağını işgal edip, terör estiren, göçe zorlayan, insanların ekmek parasına göz koyan ve aslında Kürtler için hiç bir talebi olmadığı gibi 19.yy kalıplarıyla zorla, silahla korku salarak kendi hegemonyasını dayatan bir örgüt için. (90’ların benzeri ESKİ devlet gibi)
Neye muhalifmiş, yardımcı olalım ve Duran Kalkan’ın söylemlerini hatırlatalım: “Bizim böyle bir çatışma geliştirme düşüncemiz yoktu. Hele hele orduyla böyle bir çatışmaya girme politikamız yoktu. Biz paradigma değiştirdik. Teorik, ideolojik yaklaşımlarımızda değişimler ve gelişmeler oldu. (...) Bu çatışma, AKP’nin, Tayyip Erdoğan’ın geliştirdiği bir saldırıdan kaynaklanmıştır. (…)Bu savaşı durdurmak üzere Türkiye’nin tüm demokratik güçleri, partileri, örgütleri, grupları birleşsinler. Barış meclisi çalışıyor, evet, barış ve demokratikleşme temelinde AKP’nin diktatoryal yaklaşımlarına karşı bir demokrasi bloğunu çok daha geniş bir biçimde örgütlesinler.”
Bakın neymiş; bir partiye muhalifmiş. Peki bir partiye muhalif olmanın düzlemini, o dilinden düşürmedikleri “demokrasi güçleri” bilmezler mi ki; bunun yolu siyasettir, silah ve terör değil. Barışın mimarı olan bir partiye karşı, barışı mayınlarla-hendeklerle savunurken “diktatoryal yöntemler” denmesi de yine aynı zihin dünyasının muhakemesizliğine tipik başka bir örnek.
İşte; hendeklerinizle, silah ve mayınlarınızla masum insanları, “gerçekten ekmek almaya giden” çocukları ve çorbacıda ekmek parası kazanan emekçileri öldürmenize tepki gösteren ve bu yöntemin artık hiç bir haklı gerekçesi olmadığını söyleyen merhum Tahir Elçi de, halkın henüz yüksek sesle ‘EDİ BESE’ diyemediği Kürt statükocularca “İNFAZ” edilmiştir. Basın toplantısında yer almayanlarsa, cenazede show yaparak, suçlu psikolojisinin net fotoğrafını verdiler.
İster kaza kurşunu olsun, ister meşhur hendeklerinizden gönderilen bir mermi; Elçi’nin katili, dilinde “barış” elinde silah ve kazma kürekle hendek kazıp, terör ve kaostan medet umanlardır.
Yazarlar
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.06.2018
3.02.2018
27.05.2018
21.05.2018
14.05.2018
29.04.2018
23.04.2018
15.04.2018
9.02.2018
2.02.2018