Güldalı COŞKUN
Filistin yarası kanamaya devam ediyor. Maalesef bu yara, gittikçe derinleşiyor; çünkü İsrail’in bitmek bilmez hırsı, hukuksuzluğu ve cüreti ne Birleşmiş Milletler’in umurunda, ne de Avrupa Birliği’nin.
Batılıların, kavramları nasıl çıkarlarına göre kullandıklarına son yıllarda yaşayarak görmedik mi? Belki hep böyleydiler de iletişimin bu denli yaygınlaşması yüzünden saklayamaz hale geldiler.
Mısır’da darbeyi nasıl desteklediklerini, geçmişte bizim darbecilerle de uyum içinde olduklarını, en net tavırlarını ise 15 Temmuz’da yaşadığımız darbe girişiminde görmedik mi?
İsrail Devleti’nin kurulması da hileliydi. Batı, Yahudilerden özellikle de Siyonistlerden kurtulmak için, bir başka halkın katledilmesine göz yumdu hatta destek oldu.
İlerleyen yıllarda İsrail’in yaptıkları kerhen kınanırken, sözde yaptırımlara asla uyulmadı.
Bizim, gardrop demokratları, İsrail’i hep çağdaş ve demokrat olan tek Ortadoğu ülkesi olarak tanımladılar. Oysa İsrail, bir şeriat devletidir. Kendi, uydurdukları kitaba göre, bilmem kaç bin yıl öncenin masallarını uygulamaya çalışıyorlar.
Yeryüzünde onlardan başka da böyle saçma bir nedenle hak iddiasında bulunan bir topluluk yok. Zira dünya bir çeşit medeniyetler mezarıdır. Kimler geldi, kimler geçti.
Bu mantıkla devletlerin hareket ettiğini düşünürsek, işin içinden çıkılmaz. Hele Anadolu’da hak iddia etmeyen kalmaz. Birçok din, kültür ve medeniyetin tohumları bu coğrafyada atılmış.
Histerik bir şekilde hareket etme lüksümüz yok. En son yaşanan büyük dünya savaşları sonucunda, çeşitli sorunlara rağmen bir anlaşmaya varılmış. Ki, bu savaşların neticesinde en zararlı çıkan Osmanlı İmparatorluğu oldu.
Buna rağmen, kendisinden ayrılan devletlerle yeni dünya düzeninde bir ilişki kurdu ve sürdürdü. Laf yerine gelmişken, o dönemde Batılıların gazına gelip, devlet olanlar ne kadar devlet olabildiler, kuşkulu.
Kaldı ki, bir imparatorluk geçmişi olan ve aynı zamanda hayli devlet geleneği varken, Türkiye bile tam bağımsız olamadı. Savaş sonrası yeni dünya düzeninde tam bağımsızlık bir hayal olsa da ortalama bir Avrupa ülkesi kadar gelişmemize de izin verilmedi.
Başımıza bela ettikleri, Batıcı görünürken aslında içe kapanan, demokrasi dışı unsurlarla kol kola ve sadece kendisi gibi düşünen, yaşayan kesimi makbul gören, gerisini ötekileştirip baskı altında tutan bir zihniyetle savaşmaktan, ekonomik, sosyal ve siyasi olarak geride kaldık!
Emperyalizmin, ‘böl, parçala ve yönet’ stratejisinin en bariz örneğidir Ortadoğu. Sonuç, ortada. Tabi bölerken, nifak tohumları ekmeyi de ihmal etmiyorlar. Mezhep çatışmaları, etnik sorunlar kaşınarak, zaafları nasıl kullanacaklarını biliyorlar.
Bu arada kendi aralarındaki sınırları da kaldırıyorlar. ABD zaten kaç eyaleti, Osmanlı modeliyle idare ediyor. Biz ise, sorunlu sınırlar, bölünmüş akrabalar, bir de mezhep takıntıları nedeniyle, didişip duruyoruz.
İrili ufaklı devletlerin, liderlerini zapturapt altına almak hiç zor değil Batı/ABD için.
Evet, Batı ve ABD burnumuz çamurdan çıkmasın diye elinden geleni yapmış da peki biz bu duruma karşı ne yapıyoruz?
Osmanlı, son dönemlerinde, bazı gençleri ve aydınları Batı’ya yollamış ki, eksiklerimizi görüp, onların nasıl geliştiklerini öğrensinler diye. Bizimkiler, gidip şekille ilgilendikleri için, bugünkü mankurtlaşmanın temeli atılmış. Sadece Batıya öykünen ama bu duruma ulaşmak için gereken emek ve gayretin ne olduğunu idrak edemeyen, kendi sosyolojisini tanımayan mankurtlar.
Cumhuriyet’in kurucu aklı, batılı gibi olmaya, din ve kimliklerimizi engel olarak görmüş ve bu konuda çeşitli yasaklarla bizi homojenleştirmeye çalışmış.
Sonuçta, kışkırtılmaya ve kaşınmaya hazır yaralarımızla bu kadar gidebildik.
İşte şimdi, farkındayız ve bu farkındalığımızdır, emperyalistleri rahatsız eden.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.06.2018
3.02.2018
27.05.2018
21.05.2018
14.05.2018
29.04.2018
23.04.2018
15.04.2018
9.02.2018
2.02.2018