Gürbüz ÖZALTINLI
Türkiye’nin kaderini belirleyen siyasi kararların arkasında tutarlı, gerçekçi bir plan mı var, yoksa koskoca ülke başsız bir gövde gibi, karşısına çıkan gerçeklere çarpa çarpa yönsüz bir sürükleniş içinde mi? İdlib bize ne anlatıyor?
Bunları kendime sorarken televizyondan odaya dağılan ses “Türkiye’ye İdlib’den çık demek Türkiye’ye yapılacak en büyük kötülük” diyor. Aynı ses, “buradan çıkarsak, göçü nasıl engelleyeceğiz” diye soruyor. Devam ediyor: “İdlib’den çıkarsak, sıra Afrin’e de gelecektir”…
O ses ve o ses gibi düşünen milliyetçilerimiz Rusya’ya öfkeli; bu siyasetin gerçek mimarının Putin olduğunu biliyorlar. Bunlarla neyin diplomasisini yürüteceğiz diye soruyorlar. Çünkü konuyu göz ucuyla takip edenlerin bile fark ettiği bir şey var; Rusya, muhaliflerin elindeki yerleri adım adım rejimin kontrolüne girmesini sağlamakta kararlı. Özellikle Fırat’ın batısında rejimin tam hakimiyetini istiyor. O bölgede Türkiye’nin varlığından rahatsız. Türkiye Rusya’yla yürüttüğü görüşmelerden sonuç alamadı. Şimdi, “madem görüşerek olmuyor, o halde savaşırız” deniliyor.
Cevabından kaçılan bir soru var ama; eğer Rusya Türkiye’yle, açık, konvansiyel bir savaşa girme pahasına İdlib’i rejim kontrolüne almaya karar vermişse bunu savaşarak engelleyebilir miyiz? Çok ağır zararlar göreceğimizden herhalde kimsenin kuşku duymadığı bu savaşı kazanarak Putin’in iradesine rağmen İdlib’de kalmayı başarabilir miyiz? Daha can alıcı soru da şu: Bu, büyük hasara değer mi? Bu soruya bir cevap bulamıyoruz bu milliyetçi efelenme retoriği içinde. Mehmetçik şehit düşerken oradan çekilemezmişiz? “Neden oradayız” diye soranlar Türkiye’ye en büyük kötülüğü yapıyorlarmış. Artık “Suriye’de ne işimiz var” sorusu eskimişmiş; bugünün sorusu değilmiş.
Askerin can kaybına bu kadar duyarlıysanız, çok daha ağır kayıplar verilmesi kaçınılmaz olan Rusya ile savaşın göze alınmasını hangi akılla öneriyorsunuz?
İdlib’de, rejim ve (aslında) Rusya’ya karşı, uçağı tankı topu füzesi, elde ne varsa hepsiyle tam boy bir savaşa girmemizin göçü nasıl engelleyeceğini sormak neden kötülük olsun? Bu insanlar savaştan kaçmıyorlar mı; hayatta kalma peşinde değiller mi? Rejim ve Rus uçakları o yerleşimleri vurmaya; top mermileri karşılıklı yağmaya başladığında göç olmayacak mı? Cihatçılar rejimle çatışırken kaçanlar, daha büyük bir savaşta orada mı kalacaklar?
“İdlib’den atılırsak sıra Kürt bölgelerine gelir; önceki harekatlar sorgulanmaya başlar. O halde gerekirse Rusya’yla da savaşalım”… Savaşı savunmanın asıl gerekçesi bu. Sanki savaşılırsa bunun engellenmesi garantiymiş gibi. Rusya ve rejimle askeri boy ölçüşmenin favorisi Türkiye’ymiş gibi.
Ortada bilmediğimiz bir plan mı var? Rusya’ya karşı sıcak savaşta, NATO ve Batı dünyası Türkiye lehine askeri ağırlık koyacak beklentisi mi söz konusu? “Dostum Putin, Eyy Merkel, Eyy Batı” çizgisinden; “dost Batı” sularına dönüş mü yaptık?
Göçmen riski ve Rusya’nın etki alanının genişlemesi endişeleriyle Batı’nın Türkiye’yi bu savaşta Rusya’nın insafına terk etmeyeceği analizleri mi yapılıyor? Yoksa Rusya’nın Türkiye’yi gözden çıkartan bir kopuş savaşını istemeyeceğine mi oynanıyor? Kumarsa eğer bu, Rus Ruleti’nden büyüğü yok kumarın. Onun da adı üstünde…
Ben iktidarın gerçekten savaşı göze aldığına; bunu istediğine inanmıyorum. Üst derecede, inandırıcılığı yüksek bir kararlılık gösterisinden yarar umduğu düşüncesindeyim. Meselenin görüşmelerle çözüleceğine değil ama biraz daha erteleneceğine inanıyorum.
Baştaki soruya dönelim: Gerçekten herhangi bir tutarlı, gerçekçi ve alternatifleri barındıran bir Suriye siyaseti var mı Türkiye’nin? Yoksa, adım adım gücünü aşan, sıkıştıkça sıkışan bir sürüklenişin mi içindeyiz?
Bence ikincisi.
Buralara nasıl geldik? Bu sorudan devam edeceğim…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.04.2024
14.04.2024
8.04.2024
5.04.2024
25.11.2023
16.11.2023
12.11.2023
9.05.2023
7.05.2023
2.05.2023