Hakan Albayrak
Dağlık Karabağ (4 bin 400 kilometrekare) ve etrafındaki Ağdam, Kelbecer, Laçin, Cebrail, Fuzuli, Kubatlı, Zengilan vilayetleri (toplam 14 bin kilometrekare) yaklaşık 30 senedir Ermenistan’ın işgali altındaydı.
Azerbaycan ordusu 27 Eylül’de başlayan harekâtta bu yedi vilayetten Cebrail, Fuzuli, Zengilan ve Kubatlı’yı işgalden kurtardı. Evvelki gün yürürlüğe giren anlaşmaya göre diğer üç vilayet de - Laçin’in bir kısmı Dağlık Karabağ-Ermenistan koridoru için ayrı tutularak - 1 Aralık’a kadar Azerbaycan’a teslim edilecek. Dağlık Karabağ’ın kalbi diye anılan Şuşa da azat edildi; o da Azerbaycan’ın hakimiyetinde kalacak.
Azerbaycan’ın yüzölçümünün (86 bin kilometrekare) yüzde 16’sına tekabül eden devasa bir alandan bahsediyoruz. Üstelik Nahçıvan’a bir koridor da elde ediyor Azerbaycan. Büyük zafer.
Can Azerbaycan’a ve bu zaferde büyük payı olan Türkiye’mize kutlu olsun.
***
Azerbaycan ordusunun iki stratejik tepeyi ve bir köyü işgalden kurtardığı Nisan 2016’da Bakü’deki bir arkadaşıma telefon açıp “Orada hava nasıl?” diye sorduğumda şu cevabı almıştım:
“Bambaşka, yepyeni bir Azerbaycan var. Karabağ zaferi ülkenin bütün havasını değiştirdi. Bundan birkaç hafta evvel ‘Biz yapamayız, biz edemeyiz’ diyen insanlar ‘Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım’ havasındalar. Karabağ’da savaşmak için gönüllü olduklarını ilan eden Azerbaycanlıların haddi hesabı yok. Bayrak, devlete mahsus bir şeydi burada. Siviller evlerine, dükkânlarına, arabalarına bayrak asmazlardı pek. Şimdi sokaklar Azerbaycan bayrağından geçilmiyor. Azerbaycanlı olmakla böylesine iftihar edildiğini ve bundan böylesine haz duyulduğunu ilk kez görüyorum. Ordunun kahramanlığı anlatıla anlatıla bitirilemiyor. Hükümet hiç olmadığı kadar muteber. Herkesin yüzü gülüyor. Herkes coşkulu, neşeli, iyimser. İnsanlar birbirine daha iyi davranıyor. Toplumsal kaynaşma had safhada…”
Ben Azerbaycanlı kardeşlerimizin bu heyecanını şöyle yorumlamıştım:
“Bana öyle geliyor ki Azerbaycanlının içinden bir ses ‘İşte şimdi devlet olduk’ diyor ve bu heyecan onun heyecanı. Şöyle bir şey galiba: Mehmed Emin Resulzade’nin siyasi mirasını tabii ki öpüp başının üstüne koyuyor, bağrından çıkardığı mümtaz şairler ve müzisyenler ile tabii ki iftihar ediyor, petrol zenginliğinden mütevellit iktisadi inkişaftan tabii ki mutluluk duyuyordu Azerbaycanlı; fakat 1991-93 harbindeki korkunç hezimetten mütevellit eziklik hissi bunların hepsine ağır basıyordu. Sovyetler’in dağılmasıyla müstakil devlet statüsü kazanan Azerbaycan, istiklale topraklarının yüzde 20’sini kaybederek merhaba demişti. Kaybettiği toprakları geri alma istidadı da göstermemişti 23 sene boyunca. Esaslı devletlerin askerî zaferleri olurdu, askerî kahramanlık hikâyeleri olurdu, ama Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yoktu işte. ‘Ben Azerbaycanlıyım’ derken başını dik tutabilmek için, ordusunun, vatan toprakları uğruna giriştiği zorlu bir savaştan zaferle çıkmasına ihtiyaç duyuyordu Azerbaycanlı. Nisan ayı başındaki Karabağ savaşında iki stratejik tepe ve bir köyün Rus destekli Ermeni işgalinden kurtarılması, bu ihtiyacı karşıladı. Devamı da gelecektir inşaallah.” (Karar, 22 Nisan 2016)
Devamı geldi. Hem de nasıl! Sadece iki tepe ve bir köyün kurtarılışı Azerbaycanlılar üzerinde öylesine müthiş bir etki yapmışken, bugünkü büyük zaferin Azerbaycan’da nasıl bir hava oluşturduğunu varın siz hesap edin.
Azerbaycan Radyosu’nun canlı yayınına bağlanan bir vatandaş: “Benim de evladıma anlatacak bir tarihim oldu.”
Rabbimize çok şükür.
***
İçimizde kalan ukdeler yok mu? Tabii ki var.
Dağlık Karabağ bölgesinin büyük kısmının bu aşamada Ermenistan’ın kontrolünde kalması bir ukde; ama Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ısrarla vurguladığı gibi, Dağlık Karabağ’ın nihai statüsü belirlenmiş değil. Gün ola harman ola.
Nahçıvan’a koridorun - tıpkı Dağlık Karabağ-Ermenistan koridoru gibi - Rusya tarafından kontrol edilecek olması da bir ukde; ama o koridorun bu şekilde açılması hiç açılmamasından iyidir. (Umulur ki Azerbaycan-Ermenistan anlaşsın, icabında toprak takası yapsın ve karşılıklı güveni tesis ederek Rusya’yı aradan çıkarsın.)
Neticede Azerbaycan, geleneksel “Önce Dağlık Karabağ’ın etrafındaki yedi vilayetten beşini, sonra ikisini bize iade edin; Dağlık Karabağ meselesine bilahare bakarız” pozisyonunun ötesinde kazanımlar elde etmiş bulunuyor.
Ve dünya dönmeye devam ediyor.
***
Savaşta savaşılır, barışta barışılır. Artık hal ve hareketlerin, üslup ve söylemlerin değişmesi lazım. Şimdi yaraları sarma, bağırlara taş basma ve acı geçmişi aşarak sağlam bir barış düzeninin temelini atma vakti.
Azerbaycan-Türkiye ile Ermenistan arasında verimli bir işbirliğini, ortak bir bölgesel vizyonu konuşacağımız günlerin de yakın olmasını diliyorum.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.12.2024
16.05.2022
7.03.2022
31.01.2022
20.01.2022
30.11.2021
25.11.2021
15.11.2021
25.10.2021
17.08.2021