Halil BERKTAY
[9 Mart 2015] 28 Şubat toplantısı ve Öcalan’ın silâh bırakma çağrısının açıklanmasından önce, iç siyaset gündeminin merkezine Süleyman Şah Türbesi ve Şah Fırat operasyonu oturmuştu. Öyle çalkantılara yol açtı — ve ayrıca, arka planında genellikle göz ardı edilen öyle ilginç ayrıntılar var — ki, az eskimiş de olsa hakkında bir şeyler söylemek farz oldu.
Süleyman Şah Türbesi nedir, ne değildir
Ülkemizde bir yığın sözde-tarihsel efsane çok yaygın olduğundan ve kolayca inanıldığından, önce, bu konudaki yalan yanlış bilgileri bertaraf etmek gerekiyor. Rivayete göre, Malazgirt’ten sonra Anadolu’ya giren Türkmen aşiretlerinin savaş başbuğlarından Süleyman Şah, Halep yakınlarındaki Caber Kalesi civarında Fırat nehrini geçmeye çalışırken boğulmuş ve nâşının gömüldüğü Caber Kalesi eteklerindeki bir kümbetin üzerine daha sonra yapılan türbe “Türk Mezarı” adıyla anılır olmuş; zamanla, söz konusu Süleyman Şah’ın, Osman Gazi’nin babası Ertuğrul Gazi’nin babası Süleyman Şah olduğu efsanesi türemiştir. Oysa birincisi, bu imkânsızdır; muhtemelen, I. Kılıç Arslan’ın babası olup Rum [Anadolu] Selçukluları’nın kurucusu kabul edilen ve 1086’da öldüğü kabul edilen Kutalmışoğlu Süleyman’ın, Osman Gazi’nin 1227’de öldüğü kabul edilen dedesiyle karıştırılmasından kaynaklanmaktadır. Zaman içinde iki menkıbe üst üste binmiş ve hatâ içinden çıkılmaz, düzeltilemez hale gelmiştir.
İkincisi, Şah Fırat operasyonundan önceki haliyle de Süleyman Şah Türbesi’nin, daha gerilere giden nakiller sonucu artık “aslı”yla hiçbir ilgisi kalmamış bulunuyordu. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla, bugünkü Suriye toprakları Milletler Cemiyeti’nin Fransa’ya tanıdığı “manda”nın (mandate) alanı içinde kalmış; derken, Millî Mücadele’nin güney cephesinde kazanılan başarılar Sakarya zaferinin sonuçlarıyla da birleşince, Fransa savaştan çekilme noktasına varmıştı. (a) Bu çerçevede imzalanan 20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması’nın 9. maddesiyledir ki, Caber Kalesi ve eteklerindeki türbe ilk defa uluslar arası statü kazandı ve Türkiye toprağı olarak kabul edildi; Büyük Millet Meclisi hükümetine buraya bayrağını çekme ve muhafız bulundurma hakkı tanındı. (b) Ardından aynı hükümler 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın 3. maddesine de kondu. (c) Cumhuriyet’in ilânından sonra ise, aynı statü bu sefer T.C. toprağı olarak devam etti. Fakat iş orada bitmedi. Suriye’nin Tabka barajının (1968-73) tamamlanması sonucu Caber Kalesi’nin ve türbenin sular altında kalacağının anlaşılması üzerine, iki ülke arasında patlak veren kısa bir krizin ardından (d) 1973 yılında türbe ve karakol, Suriye’nin Halep ili içinde, Fırat’ın doğu kıyısında, Halep’e 123 ve Şanlıurfa’ya 92 kilometre mesafedeki Karakozak köyünde tesis edilen yeni yerine taşındı. Tabka baraj gölüne, türbenin orijinal yerini gösteren bir şamandıra; göl kenarına da söz konusu konuma en yakın noktada mermer bir kitabe kondu.
Bundan sonra, Suriye’nin 1995 ve 2001 yıllarındaki yeni yer değişikliği istekleri gerçekleşmedi. Ama gene de, türbenin ve karakolun, zaten Osman Gazi’nin dedesiyle ve dolayısıyla Osmanlı beyliğinin kuruluşuyla hiçbir ilgisi olmadığı gibi, Kutalmışoğlu Süleyman’la ve Rum Selçukluları’nın kuruluşuyla da ilgisi artık tamamen sembolik kaldı.
‘Şah Fırat’ın öncesi: 2014 yılına toplu bakış
22 Şubat 2015’te gerçekleştirilen “Şah Fırat” operasyonu gökten zenbille inmedi. Evveliyatı var (ve hükümete eleştiri furyasında pek değinilmemiş olması ilginç). Türbenin ve karakolun 1973’te nakledildiği Karakozak köyü ve civarı, 13 Mart 2014’te IŞİD’in eline geçti. Bir hafta sonra, yani 20 Mart’ta IŞİD, Süleyman Şah Türbesi üç gün içerisinde boşaltılıp Türk bayrağı indirilmediği takdirde türbeyi yerle bir edeceklerini bildirdi. Bunun üzerine hükümet, ânında mukabele ve karşı-müdahale niyetini belli etti. Özel bir kriz masası kuruldu. Gaziantep Beşinci Zırhlı Tugay Komutanlığı’ndan bölgeye kuvvet kaydırması yapıldı. Başbakan Erdoğan, 25 Mart’ta bir soruya verdiği cevapta, “Böyle bir yanlışlık olacak olursa gereği neyse yapılacaktır. Bu topraklar bizim toprağımızdır. Bu topraklara yapılacak bir saldırı aynen Türkiye’ye yapılmış bir saldırıdır” dedi.
Derken iki gün sonra çok garip bir olay yaşandı. Paralel Yapı’nın, yani Gülen Cemaati’nin yargı, bürokrasi ve emniyet kuvvetleri içindeki örgütlenmesinin, 17-25 Aralık 2013’te başlattığı “yolsuzluk operasyonu”nun civcivli, uğultulu günleriydi. 19 Ocak’ta Adana’da iki MİT TIR’ı, gene Paralel Yapı’nın bu sefer Adana Jandarma Komutanlığı ve İstihbarat Şubesi içinde yuvalanmış unsurlarından kaynaklanan bir operasyonla durdurulmuş; dört MİT görevlisi yerlere yatırılıp hırpalanarak aranmış; komplonun düzenleyicileri tarafından kamuoyuna, TIR’ların IŞİD’e silâh götürmekte olduğu iddiası sızdırılmış; buna karşılık hükümet cephesinden, aslında Türkmenlere “gıda yardımı” gönderilmekte olduğu yolunda, daha çok gayri resmî açıklamalar yapılmıştı.
IŞİD’in 20 Mart tehdidi ve Türkiye’nin buna karşı hazırlıklarının üzerine ise, bu sefer 27 Mart sansasyonu geldi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan arasında, Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’na yönelik bir saldırı karşısında ne yapılabileceğinin görüşüldüğü, çok gizli, üstelik çok özel bir güvenli mekânda cereyan eden oplantıya ilişkin olduğu öne sürülen bir ses kaydı piyasaya çıktı. Dışişleri Bakanlığı yazılı bir açıklama yaptı; söz konusu bandı “Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik alçakça bir saldırı ve casusluk faaliyeti” olarak niteledi. Haksız da değildi, zira amacın, hükümeti her fırsatta kötü duruma düşürmenin ötesinde, özel olarak IŞİD karşısında Türkiye’nin elini kolunu bağlamak olduğu açıkça görülebiliyordu.
Üzerine, 11 Haziran 2014 Musul Konsolosluğu baskını geldi. 900’ü aşkın IŞİD militanı, Türkiye’ye nisbeten yakın Süleyman Şah Türbesi’ni değil ama hayli daha uzakta, müdahale menzili dışındaki Musul Konsolosluğu’nu kuşatıp zorla içeri girdi ve 49 Konsolosluk çalışanını rehin aldı. Bu olay üzerine medyada kopan fırtınayı, televizyonlarda söylenenleri, gazetelerde yazılıp çizilenleri, bugün “Şah Fırat” operasyonu bağlamında yazılan ve söylenenlerle yan yana koyarak incelemek, doğrusu çok ilginç oluyor. Şimdi olduğu gibi geçen yılın 11 Haziranı sonrasında da, bir yığın kahraman ve akıllı strateji uzmanı türemişti. Hükümeti kâh (yolların kapalı ve son derece tehlikeli olduğu bilindiği halde) Musul Konsolosluğu’nu zamanında geri çekmemekle, kâh personele direnme talimatı vermemekle suçladılar. Daha özel olarak bu “gaflet” ve/ya “teslimiyet” AKP’nin IŞİD’le özdeş, işbirliği halinde, elele ve iç içe olduğunun kanıtı sayıldı. Bu iddia, Cemaatin esas yayın organı Zaman ve artık tamamen Cemaat’in eline geçmiş bulunan, Mehmet Baransu ve Emre Uslu’ların yön verdiği Taraf gazeteleri başta olmak üzere, AKP düşmanı devirmeci medya tarafından çoğaltılıp yaygınlaştırıldı.Today’s Zaman ise söz konusu iddia ve yaftalamayı Batı basınına taşımada baş rolü oynadı.
İzleyen günler ve haftalarda IŞİD’in kafa kesmeleri başladı. Bütün dünya bu benzersiz, bu iğrenç ve sefil vahşete tepki duydu. ABD’deki Barack Obama yönetimi, Irak’tan erken çekilmek, üstelik bir daha Ortadoğu’da kara harekâtına girişmeyeceğini açıklamak, bir de (İsrail uğruna) Suriye muhalefetini desteklemekten vaz geçmek ve Esed yönetimine karşı en hafif deyimiyle pasif bir tavrı benimsemek gibi vahim hatâlarından çark etmenin yollarını aramaya başladı. İslâmcı radikalizm tehlikesini hafifsediğini kabul etti ve herkesi IŞİD’e karşı harekete geçmeye çağırdı. Ama gerek kendisi, gerekse (Fransa hariç) Avrupalı müttefikleri, Esed yönetimi konusunda da, kara harekâtına girişmemek konusunda da, herhangi bir tavır değişikliğine gitmedi. Açıkçası, kara harekâtı öncelikle Türkiye’den beklenir oldu ve AKP hükümetinin — üstelik de 49 rehine hâlâ IŞİD’in elindeyken — belirli kollektif güvenlik taahhütleri gerçekleşmedikçe Suriye’ye girmeyeceğini açıklaması, bir kere daha güya IŞİD’çi olmasına bağlandı. Gene bu sırada, IŞİD Kobane’yi kuşattı ve zorlamaya koyuldu. Türkiye, doğrudan içeri girip IŞİD’le savaşmak dışında her yolla Kürtleri destekledi. Sınır kapısını açık tuttu; oradan geçip gelen on binlerce mülteciyi kabul etti ve korudu, barındırdı; gene aynı ve başka kanallardan hem Kobane’de savaşmak isteyenlere geçit verdi, hem de (herhalde her türlü) yardım malzemesi sağladı. Ama gene de, AKP’nin aslen İslamofobiden yola çıkan iç ve dış düşmanlarının son derece haksız ve yalan IŞİD’çilik suçlamasından kurtulamadı.
Musul Konsolosluğu çalışanları, üç ayı aşkın bir esaretten sonra, nihayet 20 Eylül 2014’te kurtarıldı ve 49’undan (zaten Musullu olan üçü hariç) 46’sı Türkiye’ye getirildi. Konuya ilişkin adlî soruşturma daha yeni başlamış; başkonsolos ile diğer görevlilerin ayrıntılı ifadeleri basına yansımış bulunuyor. Her şey, önceden çekilmenin de, baskına karşı direnmenin de mümkün olmadığını ortaya çıkmakta. Anlaşılıyor ki, yapılabilecek ne vardıysa yapılmış ve sonunda bu görevliler, bu insanlar, daha büyük bir felâket yaşanmadan kurtarılmıştır. Buna rağmen, söz konusu kurtarma operasyonu dahi spekülatif hücumlara hedef oldu. Hükümetin IŞİD’e ne verdiği soruldu, ya da zaten her şeyin danışıklı bir dövüşten ibaret olduğu imâ edildi. Ve ne de olsa unutkan, günübirlik bir toplumuz diye, hafıza-yı beşer nisyan ile malûldür misali, 11 Haziran sonrasının radikal şecaat sahiplerinden kimse, o vakit yazıp söylediklerini düzeltmeye, geri almaya, özeleştirisini yapmaya kalkmadı.
‘Şah Fırat’ operasyonu ve yankıları
Gelelim, geçtiğimiz haftaya. 22 Şubat 2015’te TSK, Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’nda bulunan kırk askeri güvenceye alıp geri getirmek üzere Suriye’ye girdi. Yaklaşık 570 asker ve 50 tanktan oluşan, ayrıca F-16’ların devriye uçuşlarıyla da desteklenen görev gücü, neredeyse 100 kilometre ilerledi; Karakozak köyüne ulaştı; Süleyman Şah’a izafe edilen (ve tabii sadece sembolik değer taşıyan, yoksa kimsenin nâşını içermeyen) sanduka ile diğer bazı eşyayı alıp, türbeyi ve karakolu da imha ederek geri döndü. Böylece türbenin herhangi bir saldırıya uğraması, oradaki küçük birliğin başına kötü şeyler gelmesi, belki yeni bir rehine olayının patlak vermesi, ya da Türkiye’nin doğrudan IŞİD ile savaş içine çekilmesi ihtimali, en azından bu noktada ve bu ölçekte, ortadan kalkmış oldu. Dahası, operasyon sırasında hiçbir çatışmanın olmaması, özellikle PYD ve diğer Kürt güçleriyle anlaşmak suretiyle gerçekleştiği izlenimini yarattı. Bu, daha sonra bizzat Murat Karayılan tarafından da doğrulandı ve sonuçta 28 Şubat’ta su yüzüne çıkan silâh bırakma çağrısının ön habercisi olarak yorumlandı.
Eh, iyidir, başarıdır, Irak-Suriye cehenneminde hiç olmazsa bir badire kazasız belâsız atlatılmıştır… demeye kalmadan kıyamet koptu. MHP ve CHP, hükümeti vatan hainliğiyle suçlama yarışına girdi. Musul Konsolosluğu baskınında “neden daha önce çekilmediniz” diyenler, bu sefer “neden çekildiniz” diye bağırmaya koyuldu. İlk ağızda MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, “Bu tam bir vatan hainliğidir. Vatan toprağını IŞİD’e, evinizi terk edip birilerine bırakıyorsunuz, ‘içeriden televizyonu kurtardım’ diye övünüyorsunuz. Kendi toprağınızı nasıl terkedersiniz? (…) Toprağınızı korumadan askerlerinizi tahliye ettiniz. Vatan toprağını IŞİD’e bıraktınız, geldiniz. Bu vatan hainliğidir, vatana ihanettir” dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş hükümetin “kozmetik açıklama”sını kınadı. Nihayet MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türk vatanının mukaddes bir parçası, ayrılamaz ve koparılamaz bir uzantısı olan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu AKP Hükümeti tarafından korkakça yüzüstü bırakılmıştır” değerlendirmesini yaptı. Türkiye’nin şah damarının kesildiğini, sınır dışındaki ecdat yâdigârı toprağın teröristlerin tehdit ve şantajıyla zoraki terk edildiğini ileri süren Bahçeli — herhalde Musul baskını gibi vahim bir durum yaşanmadığına hayıflandığından olacak — “AKP’nin, milletimizin haysiyeti, devletimizin itibarını iki paralık etmesi hafife alınamayacak bir zillet, görmezden gelinemeyecek bir rezalettir” ifadesini kullandı ve (Yusuf Halaçoğlu kadar da tarih bilmediğinden) sözlerine “Aziz ecdadımız Süleyman Şah’ın ruhu kahredilmiş, yaşanmış Türk asırlarının mirası linç edilmiş, milletimizin ihtişam ve kudreti yerin dibine geçirilmiştir” diye devam etti. Geçmişte MHP orduyla çatışmamaya büyük özen gösterirken, Bahçeli’nin “Gerek Başbakanın, gerek Genelkurmay Başkanlığının, gerekse de Cumhurbaşkanının konuyla ilgili açıklamaları pişkinliğin, utanmazlığın ve acziyetin özetidir” dedikten sonra saldırısını “Özellikle Genelkurmay Başkanlığının ‘geride değerli emanetler bırakılmadı’ diyecek kadar vatan şuurundan uzaklaşması, (…) milli vakara yönelik açık bir cinayettir” biçiminde sürdürmesi, bu gelenekten sapmanın ve Türkiye’de nelerin değiştiğinin bir göstergesi olarak dikkat çekti.
“Şah Fırat” operasyonunu kâh “korkaklığın ismi,” kâh “al at operasyonu” diye niteleyen Bahçeli ve diğer MHP önde gelenlerine, CHP’den Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin aşağı yukarı aynı ifadelerle ve aynı hamaset söylemiyle replik verdi. Bahçeli’nin “Türk milletinin, mücadele etmeden, kan dökmeden, bedel ödemeden hiçbir vatan toprağından, hiçbir kutsal ülküden vazgeçmediği” hakkında söyledikleri, aynı günlerde “8-9 Haziran’da iktidara gelip kirli basına el koyacakları” sözleriyle de temayüz eden Gürsel Tekin’in “Şah değil Mat operasyonu olmuştur. Doksan yıllık Cumhuriyet tarihinde ilk defa savaşmadan topraklarımızı kaybediyoruz, bu kabul edilebilecek bir durum değildir” retoriğinde simetriğini buldu. Bir zamanlar “Gandhi Kemal” sıfatına lâyık görülen CHP Genel başkanı Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin’e arka çıkmakta gecikmedi. Twitter açıklamasında “Teröristin önünde eğilen, vatan toprağını satan hükümet, yarın karşılaşılacak diğer tehditlere karşı ilk işinin ‘kaçmak’ olacağını gösterdi” sözleriyle büyük bir şecaat örneği veren Kılıçdaroğlu, “Kendi karakolunu yıkıp, kendi askerini geri çekip, kendi toprağını terk etmeyi ‘başarı’ diye sunmak danışıklı bir dövüşün kanıtıdır” iletisiyle de, AKP’yi IŞİD’leştirme dezenformasyonunu sürdürmeye kalkıştı. Ama kimse, illâ kalıp savaşmalı mıydılar, bunun insanî ve siyasî bedeli ne olurdu sorusuna dürüst bir cevap veremedi, bulamadı.
Muhalefet türbenin ve karakolun başına bir şey gelmesine çok mu bel bağlamıştı acaba? Musul’dan sonrakine benzer bir patırtı çıkarmaya hazırlanıyorlardı da hayal kırıklığına uğrayıp, alenen savaş kışkırtıcısı bir söyleme rücu etmek zorunda mı kaldılar? Veya, hükümetin öncelikle Kürt örgütleri ve savaşçılarıyla anlaşarak bu gidiş-gelişi sağlaması mı çok sinirlerini bozdu? Öyle veya böyle; AKP’ye karşı bir CHP-MHP-HDP cephesi oluşturmaya çalışanlar açısından, gerek barış sürecinde Öcalan’ın çağrısıyla gelinen noktada, gerekse “Şah Fırat” operasyonuna gösterilen tepkilerde, üzerinde düşünecek çok şey olmalı. Sol denen küçük kesimlerin durumu ise daha patetik; kendilerini “türbeden petrol çıktı” gibi zekice esprilerle, ya da “AKP’nin dış politikasının iflâsı”nı (herhalde on beşinci defa) ilân etmek suretiyle avutmaya çalıştılar.
Siyaset yelpazesinin anti-AKP kanadında yer alan yorumculardan, görebildiğim kadarıyla bir tek Murat Belge, bu saçmalığın dışında durdu (28 Şubat 2015). Türbenin taşınmasını son tahlilde “makul bir karar” diye niteledi. “Erdoğan-Davutoğlu ikilisi”ni de şovenizm ve hamasetle suçlamakla birlikte (ki bunun da ne kadar türevsel olduğu tartışılır, ama girmeyeceğim), yazısının büyük bölümünü asıl muhalefetin yukarıda özetlediğim tavır ve söylemlerinin eleştirisine hasretti.
.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024