Hasan CEMAL
Polis barikatındaki Meral Akşener’i izliyorum.
Kararlı, havalı, kendinden emin bir görüntü çiziyor.
Sloganlar atılıyor:
Bahçeli istifa,
Bahçeli istifa!
Bahçeli muhaliflerini çevreleyen polis barikatları, TOMA’ları izlerken yazının başlığı düşüyor:
Akşener barikatta,
Bahçeli Saray’da!
Öyle değil mi?
Devlet Bahçeli, arkasını Saray’daki Sultan’a dayayarak kendisine karşı kabardıkça kabaran parti içi muhalefet dalgasını kırmaya çalışıyor.
Yazık!
Bahçeli kendisini bu hazin duruma düşürmemeliydi.
Kendisine meydan okuyanların karşısına çıkıp hodri meydan diyebilmeliydi.
Onlarla kurultayda hesaplaşabilmeliydi.
Yapamadı
Demek ki korktu.
Demek ki eli çok zayıf.
Anlaşılan o ki, güçlü olan muhalefet.
Kurultayda koltuğa veda edeceğinin farkında olduğu için de şimdiSultan’la birlikte MHP kurultayını engellemeye çalışıyor.
Parti bölünecekmiş, parti kan kaybedecekmiş, umurunda değil.
Kendi koltuğunu kurtarma derdine düştüğü çok açık.
Bunun için de Saray’la işbirliği yapıyor.
Meral Akşener’in sesi kulağıma çalınıyor:
“MHP’yi Saray’ın arka bahçesi yaptırmayacağız!”
Bahçeli’nin Erdoğan’la bu oyunu ilk kez oynanmıyor. Perdenin 7 Haziran sonrası açıldığı söylenebilir.
Bahçeli, Erdoğan’ın 1 Kasım oyuncularının başında geliyordu. O dönemde de Saray’ın işini kolaylaştırmış, 1 Kasım’a giden kapıyı aralamıştı.
Şimdi de Saray’la kuruyor oyununu.
Gerçekten hazin.
Polis barikatındaki Meral Akşener’i televizyonda izlerken, Bahçeli muhaliflerinin yayınladıkları bildiriye kulak veriyorum.
Bugün, Türk demokrasisi ve hukuk devletinin temelleri sarsılmıştır.
150 yıllık zorlu mücadelelerle elde ettiğimiz tüm hukuk kazanımlarımız iktidarın siyasi ve fiili müdahalesi ile bertaraf edilmiştir.
Hukukun üstünlüğü çiğnenmiş, adalet duygusu yaralanmış, toplum vicdanı kanatılmıştır.
Hukuk siyasallaşmıştır.
Anayasa ve hukuk düzeni askıya alınmıştır.
En temel evrensel hukuk ilkeleri paçavra edilmiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi’nde yaşanacak bir değişim AKP iktidarının kâbusu haline gelmiştir.
AKP’nin delikleri Milliyetçi Hareket Partisi yamasıyla kapatılmak istenmektedir.
Kendi tabanında güven kaybına uğramış bir Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi iktidara payanda yapılarak Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi hayata geçirilmek istenmektedir.
Bu satırlara eklenecek fazla bir şey yok.
Erdoğan, kendisini tam diktatör yapmak için ihtiyaç duyduğu anayasa değişikliği yolunu açmak için Bahçeli’yle işbirliği yapıyor.
Bunun için, MHP’nin içine elini sokmuş durumda.
Bunun için, her zamanki gibi hukuku hiçe sayarak MHP kurultayını engellemeye çalışıyor.
Bunun için, hukuk ilkelerini bir defa daha delik deşik ediyor.
Gayet olağan bir durum.
Artık bu memlekette hukuk, Erdoğan’ın iki dudağının arasından çıkan sözle eşitlenmeye başladı.
Ne anayasa tanıyor, ne babayasa.
Ama hâlâ memnun değil.
Yargının bütünüyle kendisine biat etmesi için çalışıyor. Arada bir kendisini dinlemeyen yargı mensuplarının çıkardığı çatlak sesleride tamamen susturmanın peşinde.
Deniyor ki:
Yargıtay ve Danıştay’da büyük bir tasfiye için Saray’da bir şeyler pişirilmekte, bir tasfiye kanunu hazırlanmakta…
Bu konuda, değerli anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun’nun görüşleri şöyle:
Anayasa'nın hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve hâkim teminatına ilişkin hükümlerine açıkça aykırı.
Anayasamıza göre hâkimler azlolunamaz.
Ve emeklilik yaşı olan 65'i doldurana kadar da emekliye ayrılamazlar.
Daha alt kademelerdeki mahkemelerde görev verilse dahi bu da tenzil-i rütbedir, aykırılığı ortadan kaldırmaz.
Özbudun: Yargıtay ve Danıştay'da değişiklik teklifi tam anlamıyla bir tasfiye kanunu!
Saray’daki Sultan sonunda Meral Akşener’i de barikatlara çıkardı.
Bakalım, hâkim ve savcılar da bir gün cübbelerini giyip sokağa inecekler mi?
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024