Hasan CEMAL
Gerçek bölücülük, insanların kendi dillerine, kültürlerine sahip çıkması değildir. Gerçek bölücülük tam tersidir. Herkesi aynı kaba koymaya, aynı kalıba dökmeye çalışmaktır gerçek bölücülük. Asıl bölücülük Kürt olarak, Çerkes olarak kendi kültürünü sahiplenmek değildir. Asıl bölücülük tersidir.
1992 yılı başlarıydı. İstanbul’da bir Kafkas derneğinde konuşmuştum. Beni toplantıya, anlaşılan, anne tarafım Kafkas kökenli olduğu için davet etmişlerdi.
Anneannem Gürcü’ydü.
Dedem, Kuzey Kafkasya halklarından Çerkeslerin Gabardey kolundandı.
İki şeyi anımsıyorum toplantıdan.
Bir erkek çocuğu sormuştu:
“Bebeğiniz olsa, onun kulağına önce Çerkes olduğunu mu, yoksa Türk olduğunu fısıldarsınız?”
Şaşırmıştım.
İlk defa böyle bir soruyla karşılaşıyordum. Benim kökler biraz fazla karışıktı. Baba tarafım Midilli ve Rumeli’ye, anne tarafım Kafkasya’ya gidiyordu.
Ben de, kızım da Türk olarak yetiştirilmiş, büyütülmüştük. Ve kızım doğduğunda kulağına herhangi bir şey fısıldamamıştım.
Salonun genel havasından bu yanıtın pek bir memnuniyete yol açmadığını fark edince şöyle dediğimi hatırlıyorum:
“Ben asimile Çerkesim!”
Yirmi yıl önceki bu toplantıda beni şaşırtan ikinci konuya gelince...
Konuşmam yeni bitmişti. Yaşlıca bir bey, elinde bir kitapla yanıma geldi, anlattı:
Yıllar önce emek verdiği Çerkesçe-Türkçe sözlüğü İstanbul’da bastırmak ister.
İzin vermezler.
Kaç kere emniyete götürülür baskı yapılır, hatta gözaltına alınır ve sonunda vazgeçirilir.
Ama o inat eder.
Bu sefer Rusya’ya gidip sözlüğü Kiril alfabesiyle bastırır.
Titrek elleriyle imzaladığı Çerkesçe-Türkçe sözlük kitaplığımda duruyor.
Çerkesliğiyle ortalık yerde olmasa da her zaman gurur duymuş olan rahmetli dayıma bunu bir gün anlatınca şöyle demişti:
“Kökler kaybolmaz oğlum.”
Köklerin kaybolmadığına, kaybolamayacağına ve kaybolur gibi olsa bile, herkesin bir gün köklerini arayacağına hayatın içinde o kadar çok tanık oldum ki.
Herkes kendi olmak istiyor.
Dilini, kültürünü sahiplenmek istiyor.
Bir başka deyişle:
İlle de başka kalıba dökülmek istemiyor.
Bu açıdan önem taşıyan bir toplantı yapıldı geçen hafta:
Birinci Çerkes Çalıştayı.
İzmit yakınlarındaki adı Derbent olan bir Abhaz köyünde iki gün boyunca toplanan Çerkesler bir de sonuç bildirisi yayınladılar.
Taleplerinin bir bölümü şöyle:
1-Ana dillerinin ilköğretimden itibaren okullarda seçmeli ders olarak okutulması.
2-7 gün 24 saat yayın yapan Çerkes radyo ve televizyonu.
3-Kendi sanatlarını, edebiyatlarını, kültürlerini geliştirip üretebilecekleri kültür merkezleri.
4-Değiştirilen soyadları ve köy adlarının geri verilmesi.
5-Resmi tarih anlayışının aşağılayıcı, yanlış ve amaçlı yorumlarının tarih kitaplarından çıkartılması.
N’olacak şimdi?
Kürtlerden sonra Çerkesler...
Yeni bölücüler mi?
N’apacaz?
Bülent Arınç’ların dediği gibi, “Zaten Çerkesçe medeniyet dili değil ki” deyip geçecek miyiz?..
Bakın, gerçek bölücülük insanların kendi dil ve kültürlerine sahip çıkması değildir.
Gerçek bölücülük tam tersidir.
Herkesi aynı kaba koymaya, aynı kalıba dökmeye çalışmaktır gerçek bölücülük.
Asıl bölücülük Kürt olarak, Çerkes olarak kendi dilini ve kültürünü sahiplenmek değildir.
Asıl bölücülük tersidir.
İnkâr ve asimilasyondur.
Bu topraklar bunca zaman acıya, trajediye doymamışsa bunun temel nedeni, Cumhuriyet’in kuruluşundan beri bu ülkede farklılıkları reddeden ve hepimize “Hepiniz Türksünüz!” diyen milliyetçiliğin inkâr ve asimilasyon politikalarıdır.
Bu bir çıkmaz yoldur.
Yanlışa, acıya açılan yolları kısaltmaktan başka çaremiz yok.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Ankara-İmralı-Kandil üçgeninde hava olumlu
3.03.2025 - Silahlara veda zamanı... Hoş geldin barış!
28.02.2025 - Erdoğan "eyy TÜSİAD" diye bağırdı, polis anında başkanları topladı!
20.02.2025 - Yine CHP'nin önemi üzerine..
13.02.2025 - Dostluklar insanı ayakta tutar!
28.11.2024 - CHP'nin önemi
12.11.2024 - Terör ve şiddete lanet olsun!
24.10.2024 - Açık mektup!
27.08.2024 - Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?
20.04.2024 - 31 Mart, CHP için bir büyük seçim başarısı ama yetmez!
9.04.2024
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Hassan Selah
dunya meseleleri tum dunyayi ilgindirir. ne demek sadece turkleri ve ermenilerin bu isi haledecgini soylemek? bunlar isi yokusa surmek. ermeniler de turkler de fransizlar da bu dunya uzerinde yasiyor. herkesin bu tur insanlik suclarina mudahale hakki var. fasistinin kol kirilsin yen icinde kalsin mantigindan ne farki var bu turkler ile ermeniler halledecek demenin. kes bic adamlari sindir sonra sanki esit kosllarda bir durum varmis gibi aramizda haledecegiz....