Hasan CEMAL
Koronavirüs'ün ekonomilerde tetiklediği büyük kriz
devletin yeniden sahne almasına yol açmış durumda.
(Hasan Cemal, T24, 15 Mayıs 2020)
Kimileri, "Kapitalizm askıya alındı" diyor.
Kimileri, "Kapitalizmin alt yapısı duruyor
ama kapitalizmi yeniden düşünmek zorundayız" diye ekliyor.
"Ekonomide devlete daha büyük rol biçmekten başka çaremiz
kalmadı galiba" diye düşünenler de var.
İngiliz Economist dergisi başyazısında
şu satırlara yer vermişti:
Siyasi iktidarlar, 2007-2009 mali krizi
sonrasında geniş kitlelerin sorunlarını
çözmekte başarısız kalınca, değişiklik
talebi popülizm patlamasına yol açtı.
Bugünkü ekonomik kriz çok daha
büyük. Kitlelerde yol açacağı öfke
korumacılığa, yabancı düşmanlığına
ve ekonomide çok uzun yıllardır
görülmemiş ölçüde devlet
müdahalesine yol açabilir.
Ekonomide devlet müdahalesi...
Devletin geri dönüşü...
Bu geri dönüş, "iyilikler"e de
neden olabilir, "kötülükler"e de...
"Milliyetçilik"leri azdırabilir de,
kontrol altına alabilir de...
"Otoriter çözümler"le, "diktalar"la
bizi burun buruna bırakabilir ya da
"demokratik değerler"i, "sosyal refah devleti"ni
sağlam kazığa bağlayacak gelişmelere kapıyı açabilir.
Hangisi?..
Daha iyi bir dünyaya mı?
Yoksa daha kötüye mi?
Henüz kafalar karışık...
Bugünlerde bir kitap okudum:
Price of Peace.
Türkçesi, Barışın Bedeli.
Ünlü İngiliz iktisatçı John Maynard Keynes'in
hayatını anlatıyor.
Keynes, Birinci Dünya Savaşı sonunda
Britanya hükümeti adına Paris'teki
barış görüşmelerine katılır.
Ancak, büyük savaşı sonlandıran
Versay Barış Antlaşması'na
şiddetle karşı çıkar.
Almanya'ya kaldıramayacağı kadar
tazminat yükü getirildiğini,
bunun ülkeler arasında "kan davaları"na,
"milliyetçilik"lerin azgınlaşmasına
yol açacağını söyler.
1919 tarihli antlaşmanın Avrupa'yı
"ekonomik çöküşe, diktatörlüğe ve savaşa
sürükleyeceği"ni açık açık yazar.
Keynes'in yazdıkları doğru çıkar.
Mussolini'lerle, Hitler'le,
1929 Büyük Ekonomik Buhranı'yla birlikte,
Avrupa ne yazık ki 1939'da patlayacak
İkinci Dünya Savaşı'na doğru hızla yol alır.
Keynes, Amerika'da 1929 Buhranı'na karşı
Başkan Roosevelt'in New Deal
programında önemli rol oynar.
Ve bu programda devlet ön plana çıkar.
İkinci Dünya Savaşı sonunda,
Amerika ve Avrupa'nın Versay Antlaşması'ndaki
büyük yanlışların tekrar edilmemesinde,
sosyal refah devleti ve demokrasinin
yeniden inşa edilmesinde Keynes'in de payı vardır.
Amerika'yla Avrupa arasında İkinci Dünya Savaşı
sonrasındaki yeni yapılanmada,
devletlerin kendi içlerine kapanmalarına,
mağlup devletlerden intikam alınmasına ve
ekonomide korumacılık yoluna sapılmasına izin verilmedi.
Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası, Dünya Sağlık Örgütü,
Uluslararası Para Fonu, Dünya Ticaret Örgütü,
Avrupa Birliği gibi uluslararası, uluslar üstü yapılarla
ve Amerika'yla Avrupa arasında kurulan
"barış-demokrasi ittifakı"yla Avrupa'da
uzun bir barış dönemi yaşandı.
Berlin Duvarı bu sayede yıkıldı.
Avrupa'da, dünyada liberal demokrasiler
bu sayede çoğaldı.
60 yıllık bu dönem rüya gibi geçti.
Çizgi: Tan Oral
2007-2009 finans krizi bu "rüya"yı sona erdirdi.
Küresel kapitalizmin yol açtığı "eşitsizlikler"le,
Batı'da, özellikle Amerika'da dizginleri elinde tutan
"ekonomik ve siyasi elitler"in doymak bilmez
kibir ve açgözlülüğü, dünyanın yeniden öbür uca doğru
savrulmasına, "sosyal refah devleti ve liberal demokrasi"yle
arasına mesafe koymasına neden oldu.
Kısacası:
Hukuktu, özgürlüktü, insan haklarıydı takmayan,
ırkçı, yabancı düşmanı
Trump'lar, Boris Johnson'lar, Victor Orban'lar sahneye çıktı.
Koronavirüs krizine gelince...
Dünyanın, Amerika'yla Avrupa'nın yaşadığı
bu savrulmayı hızlandırdı,
çok daha derinleştirdi.
Şimdi ne yapmalı?
Dünyanın önünde iki yol açılıyor.
Biri:
Devletin geri dönüşü... Devlet
müdahalesi... Ülkelerin kendi içlerine
kapanması... Ekonomide korumacılık...
Otoriter, popülist rejimlere, diktalara
kayış... Yani Birinci Dünya Savaşı
sonrasında Keynes'in karşı çıktığı ama
derdini anlatamadığı yol...
Diğeri:
Devletin geri dönüşü ama... Ülkelerin
içlerine kapanmadığı... Korumacılığın
prim yapmadığı... Uluslararası
yapılanmaların, işbirliğinin teşvik
edildiği... İnsan hakları, hukukun
üstünlüğü, özgürlük, eşitlik, dayanışma
gibi demokratik değerlerin arka
plandan yine ön plana çıktığı...
Sosyal refah devletinin yeniden kurulduğu…
İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki gibi yeni bir
demokrasi ve barış dönemi...
Ben ikincisinden yanayım.
Bir başka deyişle:
Devletin geri dönüşüne evet
ama insan hakları, hukukun üstünlüğü,
özgürlük, eşitlik, dayanışmanın
önünü açan bir devlet müdahalesi...
Öte yandan...
Sayın Kılıçdaroğlu'nun da
farklı düşündüğünü sanmıyorum.
Bu yazımı biraz da CHP liderinin pazar günü
Cumhuriyet'te çıkan makalesinden
esinlenerek yazdım.
CHP lideri partisinin büyük kurultayı öncesinde,
"devletin geri dönüşü"nü selamlarken,
hem partisinin devletçiliğini
sosyal devlet devletçiliği diye
yeniden tarif ediyor,
hem de parlamenter demokrasi için
yeni bir anayasa çağrısı yapıyordu:
Covid - 19’la birlikte dünya,
yeni bir tercihin eşiğine gelmiş bulunuyor.
"Nostaljik" ve "tabucu" bir bakış açısına
saplanmadan "devletçilik" ilkesinin yeniden
tanımlanması halinde, günümüz sorunlarının
çözümünde yol gösterici bir etkisi olduğu görülecektir.
Yaklaşık 90 yıllık bir geçmişi ve birikimi
olan devletçiliğin, "Sosyal Devlet Devletçiliği"
hedefiyle yeniden tanımlanması
gereğin de ötesinde zorunludur.
Tek bir çocuğun dahi yatağa aç girmeyeceği
bir düzeni, tüm vatandaşlarımızı da kapsayan
ve kucaklayan bir anlayışla hep birlikte kurmalıyız.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu satırlarını ben de paylaşıyorum.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024