Hilâl KAPLAN
Abdullah Öcalan, 65 yaşına merdiven dayamış bir mahkûm. Yaklaşık 14 yıldır İmralı adasındaki cezaevinde tutuklu.
Gününün çoğunu izole biçimde geçiren Öcalan, ağırlaştırılmış müebbet cezasını çekmeye hükümlü.
Baktığınızda Öcalan'ın mevcut şartlar altında on yıldan fazla ömrü kalmadığını söylemek mümkün.
O öldüğü zaman, PKK meselesini çözmek, sandığımızdan daha çetrefil bir hale gelebilir.
Zira Öcalan yaşarken bile örgüt içinde var olduğu gizlenemeyen çok başlılığın, ölümünün ardından ne hale geleceğini hayal etmek güç değil.
Dolayısıyla sadece şiddetle sonlandırılamayacağı artık devlet aklı tarafından da kabul gören PKK meselesinin çözümünde, Öcalan'ın kilit bir role sahip olduğunu teslim etmek gerekiyor.
Öcalan, artık sorundan ziyade çözüme yönelik bir imkân sunmaktadır. PKK taraftarı olanlara da, PKK karşıtı olanlara da…
Çünkü ülkemiz sınırları içinde, altı-yedi milyona tekabül eden bir tabanı barış ihtimaline hazırlayabilecek yegâne kişi Öcalan'dır.
Kandil'in hâlen 'askerî çözüm süreci'nden, BDP'nin alan hakimiyetinden bahsettiği bir vasatta; Öcalan'ın barışı tesis etmek noktasında hem gücü hem de sebebi diğerlerine göre daha fazladır.
Devletin, 'devrimci halk savaşı'nı sürdürerek Ak Parti'yi yıkma amacında olduğunu ilan etmiş bir örgütle masaya oturmak için hiçbir sebebi yoktur.
Kaldı ki Suriye'de hâlen Esed güçleriyle zımnî anlaşma içinde, bırakılan otorite boşluğundan istifade eden bir örgütün, Esed düşmeden Türkiye'ye yüzünü dönmesini beklemek siyaseten de gerçekçi değildir.
Açlık grevleri, devlet-Öcalan görüşmelerindeki dönüm noktalarından birisi olmuştur.
Devletin Öcalan'a, Öcalan'ın da devlete yeni bir şans vermesi için gerekli zemini hazırlamıştır.
Öcalan, fırsat verildiğinde gerilimi azaltıp müzakereye açık olduğunu göstermiş; devletse Öcalan'ın Silvan saldırısından bu yana örgüt üzerinde azaldığını hissettiği otoritesinin tahkim edildiğini ve yerinde olduğunu görmüştür.
Yine bu süreçte Ak Parti hükümeti, 'durdu, kilitlendi, yandı bitti kül oldu' denilen demokratik açılıma hız vermiş,
Yerel dillerin (elbette Kürtçe dahil) seçmeli ders haline getirilmesini,
Büyükşehir yasası ile yerel yönetimlerin güçlendirilmesini,
Anadilde savunma hakkının yasalarla koruma altına alınmasını,
Üçüncü yargı paketindeki reformlarla yargılamaların daha adil hale getirilmesi ve tutukluluk sürelerinde düzenlemeye gidilmesini sağlamıştır.
Ayrıca Ak Parti kurmayları, yeni anayasada vatandaşlık tanımının kesinlikle etnisite merkezli olmayacağını açıklamış,
Milletvekili yemininden 'laik cumhuriyet, Atatürk ilke ve inkılapları' ile 'büyük Türk milleti' ifadelerinin çıkarılmasını önermiştir.
Dördüncü yargı paketiyle de KCK davalarını da etkileyecek düzenlemelerin hayata geçirilmesi beklenmektedir.
Öcalan'a ev hapsi meselesi sorulduğunda Başbakan Erdoğan'dan hükümet yetkililerine hemen herkes 'asla olmaz' değil; 'şu aşamada gerçekçi değil, bu dönem içinde olmaz' demektedir.
Eskiden muhatap olması beklenen her imkânda söze 'Muhatap Öcalan'dır' diye başlayıp, topu İmralı'ya atan BDP'liler, ülkenin başbakanı, muhatap alınan kişinin Öcalan olduğunu söylemişken susmaktadır.
Başlaması muhtemel bir barış sürecinin muhataplarından ve mimarlarından birisi kaçınılmaz olarak Öcalan'dır.
Ak Parti, kamuoyunu buna adım adım hazırlamaktadır.
BDP'nin de 'devrimci halk savaşı' hayallerini ve Ak Parti'yi esas düşman gösteren söylemlerini bir kenara koyup, kendi kamuoyunu barış ihtimaline hazırlaması gerekmez mi?
Barış olacaksa, bu Ak Parti döneminde ve iktidarında olacak.
Devlet, muhatabın Öcalan olduğunu kabul etmiştir;
PKK ve kolları da muhataplarının Ak Parti hükümeti olduğunu içine sindirebilirse iyi olacak.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Her şey güzel olur tabii!
17.06.2019 - Mazlum Başbakanım
27.05.2019 - Sağa sola T.C. yazmakla olsaydı...
6.05.2019 - Kılıçdaroğlu’na YPG için ‘terörist’ dedirttik
1.05.2019 - Havalimanı canavarı, metrobüs sapığı ve diğerleri
29.04.2019 - Papa ve 1915
24.04.2019 - Mundar seçim!
16.04.2019 - Assange’a karakol, Dündar’a saraylar
15.04.2019 - Akdeniz’den geliyorlar
12.04.2019 - Belediyelerde yeni dönem: Koalisyon yönetimi
8.02.2019
Yazarlar
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
aa
Muhafazakar, liberal, milliyetci vs AKP catisi altinda bulusmus, samimi ve "saygili" bir sekilde demokratiklesmeye calisiyordu. AKP ve Tayyip Erdogan oyle ahmakca hatalar yaparak toplumu ortadan ikiye oyle bir boldu ki, muhafazarkarlar ve ulke AKP eliyle oyle bir tarihi firsat kacirdilar ki, "maalesef, maalesef, maalesef" demekten baska birsey gelmiyor elden. Kurt sorunu, Alevi nasil olsa cozulecek, AKP eliyle olmasa, bu nesille olmasa gelecek nesillerle, ama bu bolunme ebedi kalacak...