Hilâl KAPLAN
İlim adamlığı her zaman paradan puldan, makamdan mevkiden önce gelir.
Ahmet Davutoğlu
İnşa safhasının, kendisine 'Başbakan' olarak değil, daha kıymetli bulduğu sıfatıyla 'Hoca' olarak hitap edilmesini isteyen, İslâmî ve seküler ilimlere hakim, entelektüel birikimi her kesimce takdir edilen Davutoğlu dönemine denk gelmesi umut verici.
Davutoğlu, zaten sağlam bir inşa için yapılması gerekenlerin farkındadır. Fakat diğer taraftan bir insan ne kadar alim olursa olsun, istişare etmeye muhtaçtır diye düşünüyorum. Bu minvalde naçiz tekliflerimi kamuoyuna arz ediyorum:
1-Her alanda nicelik, kadar nitelik de önemsenmeli. Örneğin, daha çok yurt binası yapıp daha çok öğrenci barındırmaya çalışmak güzel. Fakat o binalarda öğrenciler ne tür bir eğitimden, hangi hocaların ilmî gözetiminden geçecek gibi sorular da en az öğrenci sayısı kadar dert edilmelidir.
2-Genelde gençlere, üniversite seviyesine gelene kadar bir istikâmet kazandırılamıyor. Bu süreç, çok daha erken evrelerden itibaren başlatılmalı ve bu amaca matuf kurumlar yaygınlaştırılıp güçlendirilmeli.
3-İslâmî ilimlerle seküler ilimlerin bir arada öğretileceği, doğru bir müfredat üzerinden öğrencilere hitap edilmelidir. Yeni Gazaliler, Birunîler, Harezmîler, İbn Haldunlar, Farabîler, Ali Kuşçular yetiştirmek arzusundaysak, tıpkı bu alimler gibi, mevcut ilimlere herhangi bir kimlik vermeden önce, onların tüm insanlığa olan faydalarının altını çizen bir eğitim ve dolayısıyla inşa anlayışı gerekiyor. Bu ilimlere İslâm'ın zaviyesinden bakış, ancak öncelikle onlara hakim olan gençlere kazandırılabilir.
4-Merhum Cemil Meriç'in dediği gibi kavga insanla kelime arasındadır. Bu minvalde kendini yeniden inşa etmek isteyen bir toplumun en başta sosyal bilimlerde öncülere ihtiyacı vardır. Dili yok edilmeye, hafızası silinmeye çalışılmış bir toplum olarak hem tarihimizi bilen hem de sosyolojimizi iyi teşhis edebilecek gençler yetiştirmek zorundayız. Aksi takdirde, herhalde kâfiyeli duruyor diye 'davam' ile 'kavgam'ı eşitleyenlere mahkûm oluruz.
5-Medya alanı, gençleri motive etmek için en kuvvetli araç. Ancak ne yazık ki, özellikle son beş yılda, kapılar kültür içerikli yayın ve programlara âdeta kapanmış durumda. Bu hal mutlaka değişmeli. 'Ama adam yok' diye şikâyet edenleri anlamak, olan kişileri de değerlendirmedikleri için mümkün değil.
6-Avrupalı Müslümanlar artık herkesin kabul ettiği bir gerçek. Norveç, İngiltere ve Galler bölgesindeki en yaygın bebek isminin Muhammed olduğu düşünülürse, bu üzerine daha da eğilmemiz gereken bir vakıa. Gençlerimizin ümmet coğrafyasının diğer yerlerindeki gençler kadar, Avrupalı Müslümanlarla da etkileşimini artıracak Erasmus türü programlar tasarlanmalı.
7-İlmî birikim, ciddi bir maddi bütçeyi gerektiriyor. Örneğin Türkiye'de hâlâ Amerika'daki ortalama bir üniversitedeki kadar bile büyük kütüphane bulmak mümkün değil. Kitapsız ilim, kütüphanesiz ihtisas olmaz. En azından bir Tarkan konserine ayrılan rakam kadar bir bütçe her yıl kitap alımına ayrılmalı. İlk etapta da Türkiye'deki öğrencilerin yaygın kullanabileceği ve son dönemde öne çıkan tüm kitap ve makalelere ücretsiz erişebilecekleri bir veritabanı oluşturulmaya çalışılmalı.
8-Dil eğitimi noktasındaki zaafımız sanırım herkesin malumu. Son dönemde gençlerin Osmanlıca ve Arapça öğrenimine olan ilgisindeki artış yeterince etkin değerlendirilemiyor. Ancak dil eğitimi, üç aylık kurslarla da edinilecek bir hobi mertebesinde görülmemeli.
9-İlmî birikimizin cumhuriyet döneminde sekteye uğradığı alanlar elbette var. Ancak aynı şekilde, bir süreklilik arz etmese de alanında ehil olan isimlerimiz de var. Emanetleri ehline emanet etme hükmü, bu hususta da geçerli. Bu minvalde hocalardan, kimliklerine bakmadan istifade edilme yoluna gidilmeli. Unutulmamalı ki Musa ibn Meymun (Maimonides), İslâm coğrafyasında yetişmiş ve hocalık yapmış bir isimdir.
10-Bir önceki maddeye nisbetle, yapmamız gereken Boğaziçi Üniversitesi gibi eğitim kurumlarını 'yıkmak' değil, onlardan azami istifadeyi sağlamak ve bunu yaparken gençlerin kendi öznelliklerini muhafaza etmelerini sağlamaktır. Bir Boğaziçili olan Ahmet Hoca, bu noktanın zaten yeterince farkındadır.
11-Önceki yazıda da belirttiğim gibi 'işe ilk olarak gençlerimizden şikâyetçi olmak yerine, onlara nasıl bir 'özneleşme süreci' sunduğumuzu gözden geçirerek başlayabiliriz.' Biz önce iğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batıracağız ki gençlerden de bunu beklemeye hakkımız olsun.
Allah, nasip etmeyeceği şeyin hayalini kurdurmaz. Önce ümmete, sonra dünyaya öncülük edecek ilim insanları yetiştiren bir Türkiye'yi hayal etmek ve bu doğrultuda çalışmak vazifemizdir.
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019