Hilâl KAPLAN
"Hatırlanmak bile istenmeyeceksin. Yatacak yerin yok, bilesin.
Tükürmesinler diye mezar taşına, toma bekleyecek başında."
Ulusalcı yazar
"Başbakan"ı idam sehpasına götürürlerken üzüleceğim. Demokrat olduğum ve idama karşı olduğum için. Ama "Allah"ın sopası yok" da diyeceğim."
Troçkist yazar
"Yarının Türkiyesi"nde AKP'yle teması olan hiçbir kurum, kuruluş ve yapı kalmayacak. Erdoğan'la birlikte hareket eden bütün yapılar, buna cemaatler ve tarikatler de dahil, tasfiye edilecek."
Gülenci yazar
"Hoşgörünün de sınırı var. Pazartesiden itibaren AKP'li olduğunu tesbit ettiklerimin tazminatını verip işten çıkarıyorum. Başbakan bakar artık!"
Tikican modacı
"Bizim alçaklarla bir arada yaşama dayanışma gibi isteğimiz yoktur. Haysiyetini yitirmiş olanlarla birlikte yaşam falan da olmaz."
'Barışçıl' politikacı
Yukarıdaki satırlar, son bir yıl içinde, ya Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ya da onunla beraber kendisini destekleyen halka yönelik sarf edilmiş, kutuplaştırmanın ötesinde nefret kusan ifadeler. Kutuplaştırma ise, esas kutuplaştıran, halkı "Erdoğancı vs. Erdoğan karşıtı" diye bölen ve her siyasî analizini bu sığlık üzerine bina eden çevrelerin sihirli kelimesi. Bu kelimeyle açmak istedikleri kapı ise "Erdoğan'sız Türkiye" projesine çıkıyor.
Nefret seansları ve söylemleri Erdoğan'ı hedefe koyduğundan neticede onun daha fazla sahiplenilmesine yol açıyor. Bu görüldüğü için 'ama sizce de çok kutuplaşmadık mı?' naifliği altında 'Erdoğan'ı verin, huzur olsun' alt metni itinayla her yana döşeniyor. Mezarına tükürmekten, idamdan toplu tasfiye etmeye kadar geniş (!) bir seçenekler skalasıyla bizi yüz yüze bırakan güruh ve geldikleri kesim, "Erdoğan toplumu bölüyor" tiradını atmaktan da utanmıyor.
Laik-Türkçü- Atatürkçü dışında kalan tanımlara ve siyasî hareketlere hayat hakkının tanınmadığı 2000'lerin öncesini hatırlamak lazım. Kendisini bu "kutsal üçlü" dışına konumlandıran kesimlerin hem siyasal hem de hukuk alanında karşılık bulamadığı, zindanlarda boğulduğu veya "yüce yargı"ca kapatıldığı, özetle "madun" kılındığı zamanları göz önüne almadan bugünü anlayamayız.
Zira toplumdaki en sarih kutuplaşmaların yaşandığı, en acı dolu yarıkların açıldığı dönem aslında o yıllardı. Ama efendilik taslayan kutup hariç, diğerlerinin sesi de yoktu, sözü de yoktu. Dolayısıyla "kutuplaşma" da yoktu, çünkü biri hariç ortada başka "kutup" yoktu!
Dolayısıyla Ak Parti iktidarına kadar esasen "tek kutuplu" bir ülkede yaşadığımızı teslim etmeden, sanki tarihimizdeki en kesif ayrışmaları yaşıyormuşuz gibi yapılan propagandalara kanmamak hayatî önem arz ediyor. 'Huzur olsun' diye bugün Erdoğan'ı verenin, yarın tüm varlığını kaptıracağını da unutmaması gerekiyor.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Her şey güzel olur tabii!
17.06.2019 - Mazlum Başbakanım
27.05.2019 - Sağa sola T.C. yazmakla olsaydı...
6.05.2019 - Kılıçdaroğlu’na YPG için ‘terörist’ dedirttik
1.05.2019 - Havalimanı canavarı, metrobüs sapığı ve diğerleri
29.04.2019 - Papa ve 1915
24.04.2019 - Mundar seçim!
16.04.2019 - Assange’a karakol, Dündar’a saraylar
15.04.2019 - Akdeniz’den geliyorlar
12.04.2019 - Belediyelerde yeni dönem: Koalisyon yönetimi
8.02.2019
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
Kurtlerin Ihvanin yaninda oldugunu sanmiyorum! Herkes bilirki araplarda da turklerde de etnik kimlik muslumanlaiktan once gelir. Kurtler islamiyetle olan koklu baglarina ragmen arap ya da turk muslumanlarin dusmanligindan kurtulamamistir. Bakiniz Suriye, bakiniz Turkiye!