Hilâl KAPLAN
Günümüzde cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin karşılaştıkları haksızlıklar sistemdeki yapısal arızalardan olduğu kadar mahkûmu insan olarak görmeyen zihniyetten kaynaklanıyor. 19 Aralık 2000 günü gerçekleştirilen "hayata dönüş" operasyonunu ve ardından yaşananları bu yapısal sorunun kaynağı olan zihniyete borçluyuz. Zihniyet değişmedikçe yapı, yapı değişmedikçe de zulüm sistemi değişmeyecek. Bu yüzden, "hayata dönüş operasyonu"nu öncesi ve sonrasıyla beraber hatırlamakta fayda var.
Cezaevlerinde tecrit anlamına geleceği düşünülen F-tipi uygulamasına geçilmesine karşı çıkan bazı mahkûmlar, 20 Ekim 2000 tarihinde açlık grevine başlar.
Sonuç alınamayınca 19 Kasım'da ölüm orucuna girdiklerini duyururlar.
RTÜK 14 Aralık'ta ölüm orucu haberlerine yayın yasağı koyar.
Sivil toplum temsilcileri ve aydınların aracılık yapma çabalarına rağmen ölüm orucuna giren mahkûmlar ile uzlaşamayan devlet, hadiseye el koymaya karar verir. Operasyon kararı MGK'da alınır.
19 Aralık 2000 günü sabah 4.30 sıralarında 20 cezaevinde, binlerce kolluk gücüyle operasyon başlatır.
Kamuoyuna duyurulan amaç, cezaevlerinde devlet otoritesini yeniden tesis etmek ve mahkûmları ölüm orucundan vazgeçirip "hayata döndürmek"tir. Ancak sonuç böyle olmaz.
Operasyon sonucu 30 mahkûm ve iki asker hayatını kaybeder, yüzlerce kişi yaralanır. Operasyon öncesi ölüm orucundaki kişi sayısı 259'ken, operasyon sonrası bu sayı 357'ye çıkmıştır. Açlık grevini devam ettiren toplam kişi sayısıysa bini geçmektedir...
Türkiye basını nerdeyse tek yumruk halinde operasyona eleştiri getirmez, operasyona giden süreci destekler, yetkililerin ağzından ne çıktıysa olduğu gibi haberleştirir. Can kayıplarına rağmen operasyon sonrasında da desteğini sürdürür. Milliyet'in "Sahte Oruç, Kanlı İftar" ile Hürriyet'in "Hayata Kaçış" manşetleri o dönemin unutulmayacak basın ayıpları arasında yerini alacaktır.
Medyada Bayrampaşa ve Ümraniye cezaevlerinde mahkûmların güvenlik güçlerine Kalaşnikofla ateş açtığından, İçişleri Bakanlığı'nın yaptığı brifingte güvenlik güçlerinin hiç silah kullanmadığından söz ediliyordur. Fakat bilirkişi raporlarının hepsi mahkûmların güvenlik güçlerine ateş açmadığını, atışların tamamının dışarıdan içeriye yapıldığını belirtmektedir. Savcı gözetiminde yapılan otopside operasyon sırasında hayatını kaybeden üç mahkûmun vücutlarındaki yaraların adli tıbba teslim edilmeden kesilerek genişletildiği ve mermi çekirdeklerinin çıkarıldığı tesbit edilip tutanaklara geçirilmiştir. Adli tıpta operasyonda hayatını kaybeden iki askerin bedeninden çıkan kurşunların G-3 piyade tüfeğine ait olduğu belirlenir, yani iki asker de hata sonucu yine "asker kurşunu"yla öldürülmüştür. Ancak bu gerçekleri yüksek sesle haykıracak bir medya düzeni henüz yoktur.
"Hayata dönüş" operasyonunun Bayrampaşa Cezaevi ayağını ilgilendiren harekât planı, bu sene Jandarma İl Komutanlığı arşivindeki tasnif işlemi sırasında nasıl olduysa tesadüfen bulundu ve talep eden mahkemeye gönderildi. Buna göre "devletimizin şefkat elini uzattığı" operasyonun gerçek adı "Tufan". Planda devletin koruması altında yaşayan mahkûmlara âdeta düşman askeri misali muamele etmeye karar verildiğini gösteren "tereddütsüz, misliyle mukabelede bulunulacak, zor ve silah kullanılacak" gibi ifadeler mevcut...
Bugüne kadar operasyon emrini veren MGK üyeleri ve operasyonu yürüten kamu otoriteleri hakkında en ufak bir soruşturma açılmadı. Sadece biri astsubay, diğerleri er olan 38 kişinin yargılanması hâlen devam ediyor. Operasyon mağduru mahkûmlarsa "kamu malına zarar vermek" gibi suçlardan yargılandılar, yargılanıyorlar. En son Bandırma 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nden çıkan karara göre operasyonun mağduru olan 32 mahkûma 6,5 ile 11 yıl arasında değişen cezalar verildi.
Günümüze gelirsek... Medyada o dönem "beş yıldızlı otel" gibi tanıtılan F-Tipi Cezaevleri başta olmak üzere cezaevlerinde "hayata dönüş" zihniyeti devam ediyor. Mahkûmlara en temel insan hakları bile 'fazla' görülüyor. Bu bağlamda, Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi'nin, Sincan 1 ve 2 No'lu F tipi hapishaneleri ile Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi'nde kalan tutuklu ve hükümlülerle görüşerek hazırladığı "2011 Cezaevleri ve İnfaz İzleme Komisyonu Raporu"ndan bazı maddeleri paylaşmak isterim:
- Adalet Bakanlığı'nın 22 Ocak 2007'de yayınladığı 45/1 sayılı genelgede bir insan hakkı olarak tanınan "sosyal temas" hakkı uygulanmıyor.
- Ağırlaştırılmış müebbet hapis hükümlüleri ile bazı tutuklular, tek kişilik havalandırması olan tek kişilik hücrelerde tutuluyor ve havalandırma süreleri günde 1-4 saat ile sınırlandırılıyor.
- Tutuklananlar, hapishaneye girişlerinde fiziki zor kullanılarak çırılçıplak soyuluyor. Karşı çıkanlar hakkında "görevli memura direnme ve hakaret etme" gerekçesiyle hücre cezası veriliyor.
- Hücre aramalarında, resim ve fotoğraflara bile el konuluyor.
- Haksız uygulamalara tepki gösterenler için yasadaki "gereksiz slogan atma" maddesi sık sık uygulanıyor.
- Mahkûmlar, duruşmalara gidiş-gelişlerde fiziki ve sözlü şiddete maruz kalıyor.
"Hayata dönüş", hukuku keyfî biçimde askıya alan ve vatandaşını "insan" yerine koymayan devlet zihniyetinin 'zirve'lerinden birisidir. Sorumlular yargılanmadığı, bu kara lekeyle yüzleşilmediği ve operasyona zemin hazırlayan zihniyet aynen muhafaza edildiği müddetçe, o "zirve"den hiç de uzak sayılmayız.
Not: Darbecilerin genç yaşta yetim bıraktığı çocuklardan birisi olan Aydın Menderes'e Allah'tan rahmet, ailesi ve yakınlarına sabr-ı cemîl diliyorum
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019