Hilâl KAPLAN
"Başörtülü ablalardan türbanlı fenomenlere" yazım beklediğimden de çok ses getirdi. Çoğunluğunu 'geç kalınmış bir eleştiri' ve tebrik mesajları oluştururken, neden hep başörtülü kadınların mercek altına alındığına dair sitem, onlara böylesi bir yük ve anlam atfetmenin doğru olup olmadığına dair sorgulamalar da vardı. Ne var ki hayat, tüm kuşatıcılığıyla bir anlam yelpazesidir. Sizin arzunuzdan azade biçimde anlamlar yüklenir.
Başörtüsü de bu anlam taşıyıcıların, göstergelerin başında gelir. Mahremiyeti olabildiğincedışlayan, göstermenin var olmaya eşitlendiği bir dünyada ise tesettür, başlı başına bir direniş biçimidir. Dolayısıyla her zaman yorumun konusu olacak ve bu daha da artarak devam edecektir.
Ancak dindar erkeklerin Müslümanlık iddiasının altını gündelik hayatlarıyla ne kadar doldurduklarına dair pek eleştiriye rastlamadığımız, onların dönüşümünün kanıksandığı ya da göz ardı edildiği bir anlatının hâkimiyeti de o derece aşikârdır. Fakat bu, kendi iç sorgulamalarını, başörtülü kadınlara nispetle ihmal etmelerini haklılaştırmaz. O yüzden izninizle, altı yıl önce yazmış olduğum "Muhafazakâr erkek tipolojisi" yazımdan şu satırları paylaşmak isterim:
"Daha vahimi, 'muhafazakâr' Müslüman erkeklerin yaşamındaki bu sürükleniş kamusal alanda eleştiri konusu bile yapılmadığından ve ne kadar sürüklenmiş olurlarsa olsunlar her dâim 'muhafazakâr' kimliğinin korunaklı sularında yüzmeye devam ettiklerinden iğneyi kendilerine batırmak ihtiyacını bile duymamalarıdır. Örneğin kendisine el uzatmayan kadınlara el uzatan, hatta karşısındaki kadın başörtülü olsa bile el uzatmakta beis görmeyen, seküler kadın arkadaşlarıyla sarılarak selamlaşan, Cuma'dan Cuma'ya secdeye varan, dar pantolonlar giyip, 'dede' olacak yaşa gelmeden sakal bırakmayı aklından bile geçirmeyenama sabahtan akşama kadar Müslüman kadınların giyimi üzerinden 'yozlaştık, azizim' muhabbeti yapanlar genelde bu tipolojiye dahildir.
Bir diğer önemli özellik 'muhafazakâr' erkeklerin servetle kurdukları ilişkidir (...) 'Muhafazakâr' erkeklerin büyük çoğunluğu uzun zamandır seküler erkeklerle aynı 'trend'leri takip edip, moda fetişizmine teslim olduğu için onlara özel bir 'muhafazakâr Vogue'a ihtiyaç duyulmuyor. Ancak 'toplumsal iyi'nin yansıdığı aynayı her dâim kadınlara tutup, kendi ellerini yıkamak kolay olduğundan mevzunun bu boyutu pek dile bile getirilmiyor. Müslüman ahlâkından uzaklaşıp sadık birer tüketici haline gelen kapitalist özneler olarak 'muhafazakâr' erkeklerin iş yaşamındaki performansı da bu minvalde ilerliyor. Tüketici olarak kapitalizme teslim olmuş öznenin üretici pozisyonundayken kapitalist ahlâktan vazgeçmesi imkânsız olduğundan ve verimliliği artırmak, daha çok kazanıp daha çok yatırım yapmak âdeta dinin bir gereği gibi görüldüğünden dinin öngördüğü, işçiye emeğinin tam karşılığını zamanında vermek gibi diğer gereklilikler rahatlıkla ıskalanabiliyor.
Tesbitleri de örnekleri de çoğaltmak mümkün ancak bu noktada şunun bilinmesini içtenlikle arzu ederim: Bu yazıyı 'muhafazakâr' erkeklere 'çakma' derdinde olan Müslüman bir kadın yazar olarak değil, Müslümanların 'büyük cihad'ı olan kendi nefsleriyle imtihanları bağlamında pek de ikaz edilmeyen Müslüman erkeklere uyarıda bulunmak için yazdım. Naçizane tavsiyem yarası olanın gocunması ve gereğini yapmaya gayret etmesidir."
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019