Hilâl KAPLAN
Anayasa Mahkemesi, Can Dündar'ın tahliyesine karar verdi. Beraat etmiş değil ama tutuksuz yargılanacak. Dünyadaki gelişmiş ülkelerde görülen benzeri davalarda görülenin aksine bir müsamaha Dündar'a gösterilmiş oldu böylece. "Gerekmedikçe tutuksuz yargılama esastır" diyerek mevzunun buraya kadarını bir şekilde anlayabiliriz belki. Zaten yerel mahkeme de, AYM kararına rağmen, yurtdışına çıkış yasağı koyarak kendi iradesine de sahip çıkıp, kaçma tehlikesine karşı tedbir aldı.
Bundan çok daha vahim olanı, AYM'nin sürmekte olan bir davaya ilişkin, kendi yetkisinin sınırlarını aşarak şekil denetimi yapmakla yetinmeyip, anayasaya göre hakkı ve yetkisi olmadığı halde esas denetimi de yapmasıdır. Daha esas mahkemesinin kendisi işin esasına girmemişken, sanıklar mahkeme huzuruna bile çıkmamışken, yargı sürecinin en başındayken, Dündar hakkında suçlamaların basın ve ifade özgürlüğüne girdiği yönünde karar belirtmek, yerel mahkemeye "Sen hiçsin, sadece ben varım" demektir! Yargıyı, yetki gaspıyla baskı altına almanın da saygı duyulacak hiçbir yanı yoktur.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Hukukçu Mehmet Uçum, kararı şöyle yorumluyor: "Yürüyen davalarda AYM ancak şekli hukuk denetimi yapabilir. İşin esasına giremez ve maddi hukuk denetimi yapamaz. Ceza hukuku açısından yürüyen davalara ilişkin bireysel başvuruda AYM sadece "Ceza Muhakeme Hukuku" bağlamında anayasal ilke ve kural denetimi yapabilir. Bunun anlamı da soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki usul işlemlerinde hak ihlali olup olmadığının tespitidir. Örneğin tutuklama kararının tedbir amacına uygun olup olmadığıdır. Eğer AYM yürüyen davalara ilişkin başvurularda bu sınırların dışına çıkıp "Ceza Hukuku" ilişkili denetim yapmaya kalkışırsa doğal hâkim ilkesini ihlal ettiği gibi yerel mahkemenin görev alanına girerek yetki gaspı yapmış olur. Ayrıca böyle bir denetim henüz yargılaması tamamlanmamış eksik dosya içeriğine dayandığı ve dosya üzerinden olduğu için asla hukuksal bir değerlendirme olamaz, sübjektif ve siyasi bir yaklaşım olur. Bunu kabul etmek mümkün değildir. AYM'nin son kararı şekli hukuk bağlantılı denetimi aşıp işin esasına giren maddi hukuk denetimi olduğundan bu yönleriyle bireysel başvuru hukukuna açıkça aykırıdır."
Nitekim Star gazetesinin manşeti de AYM Başkanı Zühtü Arslan'ın, bu hususta bir AYM üyesinin getirdiği "Daha yargılama bile başlamadı. Kendimizi mahkeme yerine koyamayız" uyarısını bastırıp, sanki şahsi bir meseleden bahsediyormuşçasına, "Bu iş bugün bitecek" diye yanıt verdiğini ortaya koydu.
Bu kararla AYM, hukuki ve siyaset-üstü bir kurum olmadığını, bilakis siyasî kararlar alan, bunun için gerekirse adını aldığı anayasayı bile çiğnemeye hazır, denetim ve hesap verebilirlikten uzak bir vesayet organı olduğunu ortaya koymuştur. Vesayetçilerin görünen kimlikleri değişse de, durdukları yer hep aynı...
Yazarlar
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019