Hilâl KAPLAN
PKK, sadece Türkiye değil, ABD ve AB tarafından da terör örgütü kabul edilen bir oluşum. Saldırıları sayesinde, son 30 yılda, sadece on binlerce güvenlik görevlisini değil, binlerce sivili de katletmiş bir yapıdan bahsediyoruz. Sadece son iki ayda, PKK mensuplarının Ankara'da düzenlediği canlı bomba saldırılarında 65 kişi hayatını kaybetti.
Son Ankara saldırısında, hamile bir anne ve doğmamış bebeği öldü, 16 yaşındaki Destina öldü, iki sevgili Başak ve Can öldü, Erasmus bursuyla İtalya'da okumaya hazırlanan Kerim öldü, beş ay önceki Ankara'daki DAEŞ saldırısında hayatını kaybeden Deniz'in en yakın arkadaşı Ozancan öldü, 66 yaşındaki Ayşe Bilgilioğlu öldü.
Toplamda 37 vatandaşımız öldü.
Her birinin farklı bir hayat hikâyesi, görüşleri, hayalleri vardı ama hepsi canımızdı.
Türkiye zor günlerden geçiyor ve yas tutuyor. Ancak PKK'yı aklayanlar sadece içimizde değil. Batı medyası, bu saldırıları gerçekleştiren canlı bombaların hepsinin oyunu verdiği ya da desteklediği, Meclis'teki üç partinin de imza attığı canlı bomba saldırısını kınama bildirisine dahi imza atamayan HDP'nin 'barış temsilcisi', onun silahlı kolu PKK'nın ise "otoriter Erdoğan'la savaşmak zorunda kalmış" bir silahlı örgüt olduğunu savunuyor.
New York Times'ın "Türkiye ile mülteci anlaşmasını gözden geçirin" başlıklı başyazısı, bunun son örneklerinden.
AB'nin Türkiye ile anlaşarak, Erdoğan'ı güçlendireceğini iddia eden makalede şöyle deniyor: "Yasal meselelerin ötesinde, anlaşma ahlaki soruları da beraberinde getiriyor.
Demokrasi ve Avrupa değerlerine arkasını dönen Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek anlamı taşıyor. Ayrıca Bay Erdoğan, Kürt ayrılıkçılarına da savaş açmış durumda.
Ankara'daki bombalama ve ardından Türk hükümetinin Kuzey Irak'taki Kürt isyancıların mevzilerini vurması bile Avrupalı liderlerin durup düşünmesine yeter de artar bile."
Türkiye, Erdoğan'ın liderliğinde ve muhalefetin karşı çıkışlarına rağmen, 'yüce değerlere'sahip AB'nin 28 ülkesinin yapamadığını tek başına yapıyor ve 2.5 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor. Yani burada öğretilecek bir insanlık dersi varsa, Türkiye'nin onu AB'den almayacağının en açık kanıtı bu anlaşmanın kendisidir zaten.
Üstelik dünyada şu anda değil, dünya tarihinde hangi 'otoriter' lider, 2.5 milyon sığınmacıya ülke kapılarını açmıştır? Sadece bu bile NYT'nin asılsız otoriterlik suçlamalarını sorgulamaya değer. Ayrıca Obama'yı çok kızdırmayacaksa, NYT'ye bir ara her yıl yüzlerce Kürt aktivisti asan İran rejiminin zulümlerini neden Erdoğan takıntıları kadar dile getirmediklerini sormak da gerekir. Ama esas mesele bu değil.
Esas mesele, alıntıladığım paragrafta PKK'nın tamamen masumlaştırılmasıdır. Temmuz 2015'te, Türk devleti ateşkesi sürdürürken, daha tek bir PKK militanını öldürmemiş ve Kandil'i bombalamamışken, PKK'nın iki polisi uykusunda, bir askeri ve polisi pusuda, bir sivili evinin önünde öldürmesinden hiç bahsedilmemesi ve bu gerçeğe rağmen savaşı Erdoğan'ın başlattığının iddia edilmesi...
Esas mesele, 37 vatandaşımızı katleden saldırının faili olan PKK'dan; PKK yönetici Mustafa Karasu bunu PKK yayın organı "Özgür Gündem"deki yazısında açıkça belirtmişken hiç bahsetmemesi. PKK'nın canlı bomba saldırısının, "Ankara'daki bombalı saldırı" diye geçiştirilmesi ve ardından Türk devletinin misilleme olarak Kuzey Irak'taki PKK mevzilerini vurmasından sanki bir nefsi müdafaa değil de, suçmuş gibi bahsedilmesi... Bu satırları okuyan ve arka planı bilmeyen birisi, Ankara'daki canlı bombalı saldırının failinin PKK değil de, Erdoğan olduğunu düşünebilir!
NYT ve benzeri yayınlar, dört gün önceki BBC röportajında, "Mücadelenin bu aşamasında, gerillalarımıza yerine getirmeleri yönünde verilecek her emir, meşru olacaktır" diyen PKK yöneticisi Cemil Bayık'a aradığı meşruiyeti gönüllü sağlamaktadır. Bu, Türk halkının yasıyla dalga geçmekten başka bir şey değildir.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019