İbrahim Kahveci
Con Ahmetin devridaim makinesi veya Erke Dönergeci. Enerjiden daha büyük enerji üretme projeleri. Aslında ekonomimizde geçen yıl bu şekilde çalışmaya başladı. 2006 yılında çoğu 28 Şubatçı paşaların ortaya çıkarttığı Erke Dönergeci bu sefer iktidar tarafından kullanılmaya başlandı.
Önce şu noktayı yeniden belirtelim. Merkez Bankası ile Kamu Bankaları arasındaki şeffaf olmayan ilişki. Milletin aldığı 30 milyar doların yine arka kapı işlemleri ile Millete geri satılıp satılmadığı hikayesi.
Konu hakkında Haluk Bürümcekçi, Uğur Gürses, Kerim Rota ve Alaattin Aktaş önemli bilgiler veriyor. Bizde bu konuyu 29 Temmuz 2019’da “Garip bir döviz varlığı” başlığında işlemiştik.
Konunun sadece garip döviz işlemleri ve varlıkları dışında bir de TL yaratma boyutu da var elbette. Kamu-Özel bankaların TL mevduatlarında vade yapısında ilginç gelişmeler olduğunu da okuyucularımızın dikkatine sunmuştuk.
Şimdi konunun bir başka boyutuna geçelim.
Önce bir tespiti yeniden yapalım: Türkiye AK Parti iktidarı döneminde 2 kez GSYH verilerini revize etti. Yıllık revizelerden giderek durumu açıklayalım:
2006 yılı GSYH revize öncesi 400 milyar dolardı. Revize ile ekonomik büyüklüğümüzün 526,4 milyar dolara çıktığını anladık. Yani kağıt üstünde (ya da gerçekten) GSYH’mız bir gecede 126,4 milyar dolar, yani yüzde 31,6 artış gösterdi. Bu revizyonda eski yılların GSYH büyüklükleri de yaklaşık olarak aynı oranlarda arttı. Mesela 2000 yılı GSYH’sı da 198,4 milyar dolardan yüzde 33,8 artışla 265,4 milyar dolara yükseldi.
Oysa 2015 yılı revizyonu öyle olmadı.
2006 yılı revizyonu ile 719,6 milyar dolara yükselen GSYH’mız, 2015 yılında bu sefer 142,3 milyar dolar daha artırıldı. Bu seferki artış daha büyük rakam olsa da revize edilen artış oranı yüzde 19,8’e gelmişti.
Fakat bu GSYH revizyonunda ilginç bir şey oldu.
2012 sonrası “Ekonomide patinaj var” diyen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bu sözü adeta rakamlarla bir gecede düzeltildi.
2015 revizyon oranı %19,8’di ama 2014 yılı revizyon oranı %16,9’a düşüyordu. Revizyon oranları eski tarihe gittikçe hızla düşüyor ve 2001 yılına geldiğinde eski GSYH ile revizyon sonrası GSYH arasındaki fark sadece yüzde 2,2’de kalıyordu.
Kısaca GSYH öyle revize edildi ki, adeta bütün iyi rakamlar “Ekonominin patinaj yaptığı” söylenen yılları aldı götürdü. Hatta AK Parti öncesi dönemde bu revizyonda nerede ise hiç para bırakılmadı. Böylece AK Parti öncesi ile AK Parti dönemi artık çok daha gösterişli kıyaslanabilir oluyordu.
* * *
Şimdi gelelim 2019 yılına.
TÜİK 2019 yılı ilk 9 ayında GSYH’nın sadece ve sadece yüzde -0,88 daraldığını açıkladı. 2017 ilk 9 ayına göre ise 2019 yılı ilk dokuz ayında ekonomimiz yüzde 4,03 daha büyük görülüyor.
Sanayi sektörü ise 2019 yılı ilk 9 ayında yüzde -1,67 küçülme gösteriyor. Ama yine sanayi sektörü bile 2017 yılı ilk 9 ayına göre yüzde 2,63 daha yukarıda görülmektedir.
Kısaca hem GSYH hem de sanayi sektörü 2018 yılına göre bir miktar küçülmüştür ama 2017 yılına göre önemli sayılacak bir büyüme göstermiştir.
Acaba bu rakamlar ne kadar gerçek?
Önce TEİAŞ (Türkiye Elektrik İletim A.Ş) verilerine bakalım. Burada lisanslı ve lisansız tüm elektrik üretim ve tüketim verileri yer alıyor.
TEİAŞ verilerine göre Türkiye 2019 yılında 290,220 bin MWh elektrik tüketti. Buy tüketim 2018 yılına göre yüzde 0,74 daha düşük bir rakamı işaret ediyor. Toplam elektrik tüketimimiz 2017 yılına göre ise sadece ve sadece yüzde 0,08 yukarıdadır. İlk dokuz aylık verilere göre ise elektrik tüketimi geçen yılın yüzde 0,93 altında olmuştur.
Dikkat ederseniz 2017-2019 GSYH farkı ilk dokuz ayda yüzde 4,03 yukarıyı gösterirken, elektrik tüketiminde bu fark sadece ve sadece yüzde 0,45 oranındadır.
* * *
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ise lisanslı elektrik üretim-tüketim verilerini açıklıyor.
2019 yılı ilk dokuz ayında toplam elektrik tüketimi 2018 yılına göre yüzde 1,96 daha düşük görülmektedir. GSYH’nın sadece yüzde 0,88 olduğu yerde, elektrik tüketimi yüzde 1,96 düşmüş oluyor.
Ama asıl ilginç verileri sanayi sektörü hakkında.
TÜİK 2019 yılı ilk 9 ayında sanayi sektörünün yüzde 1,67 daraldığını ama bu daralmaya rağmen 2017 yılının ilk 9 ayına göre ise yüzde 2,63 daha yukarıda olduğunu gösteriyor.
EPDK verilerine göre 2019 yılı ilk 9 ayında elektrik tüketimi 2018 yılının eş dönemine göre tam yüzde 4,42 daha düşük görülmektedir. Elektrik tüketimi yüzde 4,42 düşmüş ama GSYH hesabında daralma sadece yüzde 1,67.
Gelelim işin 2017 ile kıyaslanmasına.
2017 yılının ilk dokuz ayında sanayi sektöründe kullanılan elektrik 2019 yılı ilk dokuz ayından daha yüksek. GSYH hesabına göre sanayi sektörü üretim değeri 2017 yılının ilk dokuz ayına göre 2019 yılında yüzde 2,63 daha yüksek gözüküyor. Oysa aynı dönemde sanayi sektöründe tüketilen elektrik miktarı ise yüzde 0,54 daha düşmüş gözüküyor.
Sanayi sektöründe kullanılan elektrik iki yıl öncesinin yüzde 0,54 daha altında olurken, GSYH hesabında sanayi sektörü iki yıl öncesinin yüzde 2,63 daha büyüğünde gözüküyor.
* * *
GSYH revizyonlarında, sanayi üretim revizyonlarında gördüğümüz (veya varsaydığımız) yüksek katma değerli üretim maalesef ihracatta bir türlü görülmüyor. İhracatımızda sattığımız mal miktarı hızla artarken, tahsil edilen gelir ise nerede ise aynı seviyelerde seyrediyor.
İşin özeti şu: Ülkemizde açıklanan veriler maalesef birbiri ile uyumlu değil. Bir taraftan ekonomimiz uçuyor denilirken, diğer yandan evlerden yoksulluğa bağlı cansız bedenler çıkabiliyor.
Kendi elimizle kurduğumuz bir sanal dünyada yaşıyoruz ama acaba bizi kimse uyandıracak mı? Uyandığımızda ise, gerçek durumu kabullenebilecek miyiz? Bekleyip göreceğiz.
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
14.07.2025
10.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
30.06.2025
24.06.2025
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025