İbrahim Karagül
1- Tarih döndü. Bütün ülkeler yüz yıl önceki mevzilerine yerleşti, yüz yıl önceki sınırlarına ulaşmaya çalışıyor. İmparatorluklar nesli geri dönüyor. Güçlü mirası olan, büyük iddiaları olan ülkeler yükseliyor. Dünyanın güç haritası sarsıcı biçimde değişiyor. Ülkelerin 21. yüzyılını ancak ve ancak bu eğilim, dalga üzerinden yeniden tanımlayabiliriz.
2- 2. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan düzen yıkıldı. Dünyanın merkez güçleri yeniden şekilleniyor. Batı, yüzyıllar sonra ilk kez, kendi coğrafyası dışından çok büyük tehditlerle yüzleşiyor. Batı’nın bir daha tek başına küresel düzen inşa etme imkanı kalmadı. Bu durum büyük kırılmalara, eksen değişimlerine yol açacak, çok ciddi bölgesel çatışma alanları oluşturacak.
İŞGALİN MAZERETİ YOK. RUSYA İÇİN TEHDİT YOK. AMA DİKKAT: DÜNYA ARTIK O DÜNYA DEĞİL…
3- Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması tamamen bu değişimle alakalı. Rusya, egemen bir ülkeyi açıkça işgale başladı. Normalde bunun hiçbir şekilde mazereti, haklı gerekçesi olamaz. Ama bu, yeni küreselşartların habercisi. Çılgınlıklar çağının kapıları açıldı. Bugün Rusya’ya karşı birleşenlerin yarın aynı şeyleri yapacağını açıkça söyleyebiliriz. Çünkü dünya eski kalıplarla okunamayacak. Hiçbir ülke, eski kalıplarla kendini sınırlamayacak.
4- Normalde durum şudur: Ukrayna topraklarından Rusya’yı doğrudan hedef alan bir tehdit yoktu. Dolayısıyla işgalin siyasi, hukuki gerekçesi de yok. Ukrayna, egemen bir devlet olarak isterse NATO’ya ya da her hangi bir ittifaka girer. Bunun başka bir ülke için tehdit algılanması işgale gerekçe oluşturamaz. Eğer Ukrayna içinden, terör grupları ya da başka unsurlar Rusya’ya doğrudan saldırıya girişmiş olsalardı o zaman konu tartışmalı olurdu.
SAVAŞ UKRAYNA’DA AMA ÇATIŞMA ABD-AVRUPA İLE RUSYA ARASINDA
1- ABD ve İngiltere, savaş öncesi Rusya’yı, bu işgal girişimine adeta provoke etti. Bu konuda çok sayıda gerekçe ve ihtimal sayılabilir. Ama iki ülkenin de Rusya ile bir hesaplaşma içine girdiği, bunu Ukrayna üzerinden denediği aşikar. Daha önce Kazakistan’da denedikleri iç savaş girişiminin de aynı niyetle çıkarıldığı ortada.
2- Burada tehditler ve cevapları Rusya-Ukrayna arasında değil, Rusya ile ABD ve İngiltere, Avrupa arasındadır. Ukrayna sadece bu hesaplaşmanın ilk çatışma sahasıdır. Kesinlikle yenileri de gelecektir.
AVRUPA SAVAŞI ŞİMDİ BAŞLADI.RUS SALDIRGANLIĞI KORKUDAN!
3- Savaş Ukrayna’da olsa da çatışma, Rusya ile Avrupa, ABD arasındadır. Dolayısıyla, Batı’nın Rusya’ya ağır yaptırımlarını, baskılarını, onu dünyadan tecrit etmesini, ekonomik olarak felç etmesini, Ukrayna içinde örtülü operasyonlara başlamasını, açıktan silah sağlamasını, hava sahasını Rusya’ya kapatmasını Doğu-Batı, Avrupa-Rusya savaşının ilk aşaması olarak göreceğiz.
4- Rusya’nın saldırganlığı korkudandır. Putin, Sovyetler’den sonra ülkesinin ikinci kez parçalanacağını, Batı’nın böyle bir planı olduğunu biliyor. Bu yüzden de savunma yerine tehdit ve saldırılarla bu ihtimali önlemeye çalışıyor. Son yıllarda Rusya yayılmacılığı olarak gördüğümüz her şey, Rusya’nın korkunç sonu geciktirmeye, önlemeye dönük çabasıdır.
BU SAVAŞ ÇOK UZUN SÜRECEK.HANGİ ÜLKELERE YAYILACAK?
5- Bu savaş uzun sürecek. Rusya işgali hızlıca tamamlayamazsa büyük bir kâbusla yüzleşecek. Ekonomik baskıların ötesinde durum, Rusya’yı istikrarsızlaştırıcı bir hal alacak. Putin “ikinci çözülme”yi önlemek için çabalarken kendi kararları “ikinci çözülme”yi hızlandıracak.
6- Savaşın uzaması çatışma alanlarını Ukrayna dışına taşıyacak. Litvanya, Letonya, Romanya, Bulgaristan üzerinden, Baltıklar’dan Ege’ye bir Doğu-Batı cephesi şekillenecek.
NATO “DİRENİŞ HALKALARI” DOĞU AVRUPA’YA YAYILACAK
7- Yıllardır Ortadoğu’da yaşadığımız merkez güçler çatışmasını, jeopolitik güç paylaşım hesaplaşmasını şimdi Karadeniz ve kuzeyinde yaşıyoruz. Yıllarca ABD ve Avrupa’nın uzağında tutulan çatışmalar ilk kez Avrupa kapılarına dayandı.
8- İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa savaşı başlamıştır. Ukrayna savaşı Avrupa savaşıdır. Doğu Avrupa’da kurdukları kalkan ne kadar dayanacak, Batı Avrupa’yı ne kadar koruyacak, bilemiyoruz. Ama daha bugünden Avrupa doğrudan Rusya ile savaşa başladı diyebiliriz.
9- Ukrayna’da kurdukları direniş halkaları Avrupa-Rusya savaşı olarak anılacak. Bu halkalar Kuzey-Güney cephe hattında bütün ülkelerde kurulacak. Avrupa’nın savaşı, uzun süredir gerileyen Batı’yı daha da etkisizleştirebilir. Her ne kadar bugün Rusya’ya karşı birleşmiş görünseler de, bunu uzun süre sürdüremeyecekler. Yakında Avrupa içinde Rusya’ya karşı kurulan ittifak parçalanır.
ABD-İNGİLTERE TÜRKİYE’Yİ SAVAŞA SOKMAYA ÇALIŞIYOR
10- Türkiye için bu savaş, Ukrayna değil, Karadeniz savaşıdır. Yıllardır Güney’de verdiğimiz mücadeleden sonra şimdi Kuzey’de yeni bir tehditle, Batı-Rus savaşının yol açacağı istikrarsızlıkla mücadele edeceğiz.
11- ABD ve İngiltere, Türkiye’yi hızla bu savaşın içine çekmeye çalışıyor. Bunu Ukrayna’nın kullandığı siyasi dil açık ediyor. Batı, Doğu Avrupa, Baltık ülkeleri ile Rusya’yı dize getiremezse ikinci koz olarak Türkiye’yi sahaya sürmeyi planlıyor. Suriye üzerinde denedikleri Türkiye-Rusya savaşını bu sefer Karadeniz üzerinden servis ediyorlar.
TÜRKİYE-RUSYA SAVAŞINA ASLA İZİN VERİLMEMELİ…
12- Türkiye; Avrupa’yı savunmak için Ukrayna, Polonya gibi ülkelerin durumuna düşmemeli. O kategoriye sokulmasına asla müsaade etmemeli. Türkiye Batı’nın tetikçisi değildir. Batı ittifakı ile hareket edebilir ama kendi özgül ağırlığına göre pozisyon alır.
13- Ne olursa olsun Türkiye-Rusya savaşı çıkmamalı. ABD ve İngiltere’nin cephe ülkesi olmamalıyız. Batı’nın Karadeniz’e çökmesi Türkiye’yi buna zorlayacaktır. Ama bırakalım Avrupa kendini savunsun. Kendini cepheye sürsün. Başka ulusları ateşe sürerek refah içinde yaşama dönemi kapandı. Avrupa savunmasının bedelini milletimiz ödememeli.
BATI RUSYA’YI DİZE GETİRİRSE TÜRKİYE’YE AYNISINI YAPACAK..
14- Türkiye NATO ülkesi olsa bile Batı için bir gelecek tehdidi olarak tanımlanıyor. Batı’nın, müttefiki olmasına rağmen Türkiye’yi tehdit algıladığını artık biliyoruz. Suriye’de bunu açıkça gördük. Ege ve Akdeniz’de gördük. Karabağ’da gördük. PKK, FETÖ meselesinde gördük. Bu tehditlerin tamamının ABD, Avrupa kaynaklı olduğunu gördük.
15- Türkiye’nin güçlenmesi, etkisini artırması Batı’yı korkutuyor. Bu yüzden Türkiye’yi durdurma planını her alanda uyguluyorlar. İçeride kurdukları siyasi cephe, işte bu yüzden bir iç işgal cephesi olarak dizayn edildi.
16- Batı Rusya’yı dize getirirse ikinci adım olarak doğrudan Türkiye’ye yönelecek. Türkiye’yi küçültme yoluna gidecek. Yeniden vesayet altına alacak. İçeride siyaseti dizayn etmekle kalmayacak, Türkiye’yi yeniden formatlayacak. Bizim için büyük tehdit burada beklemektedir.
İMPARATORLUKLAR AKLI, TÜRKİYE AKLI BU KRİZİN ÜSTESİNDEN GELECEKTİR.
17- Putin’in “nükleer güçlerin savaşa hazır olması” emri, işin nereye varabileceğinin göstergesi. Bu sadece blöf değil. Rusya, kendisine yönelen tehdidin imha edici bir noktaya varacağını hesaplıyor. Türkiye de hesabını buna göre yapmalı.
18- Türkiye-Rusya savaşı iki ülkeyi de küresel denklemden çıkaracaktır. İki ülkeyi de parçalayacaktır. Böylece Batı, iki tehditten aynı anda kurtulmuş olacaktır.
19- Sadece bunu yapmayalım, önleyelim yeter. Türkiye’nin bu güç çatışmalarını kendi ihtiyaçlarına göre kullanması gerekiyor. Güney’de, Batı’da, Kuzey’de ne gerekiyorsa yapmalıdır. Türkiye aklı, imparatorluklar aklı burada da büyük bir basiret örneği sergileyecektir.
Bekleyelim…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2021
26.07.2021
28.06.2021
17.06.2021
14.06.2021
10.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
20.05.2021
17.05.2021