İhsan DAĞI
UEFA nedir, Allah aşkına? Kim oluyor da bizim futbol kulüplerimize ve futbol adamlarımıza ceza verebiliyor? UEFA’yı tanımıyoruz arkadaş. Galatasaray da kazandığı kupayı iade etsin. Yoksa o da ‘yerli işbirlikçi’ sayılmalı, ‘milli ligimiz’den atılmalı, hatta hakkında Anayasa Mahkemesi’nde kapatma davası açılmalı! ‘Milli refleks’ dediğin böyle olur!
Ayrıca Galatasaray ve Trabzonspor yöneticileri ve taraftarları arasında son iki yılda Nyon’a veya hatta İsviçre’ye gidenler bu komplonun bir parçası olabilir, araştırılmalı. Türkiye futboluna yönelik bu uluslararası komplonun ön hazırlıkları olabilecek tiyatro, film, roman ve hikâyeler taranmalı, komplonun sanatçılar ayağı deşifre edilmeli. Başbelası Twitter kapatılmadıkça bu tür komploların süreceği de hatırdan çıkarılmamalı. TFF Başkanı gecikmeden çıkıp, ‘UEFA’nın bu komployu aylar, hatta yıllar önce kurduğunu’ açıklamalı.
Ne dersiniz şimdiye kadar okuduklarınıza? Hakikaten saçma sapan şeyler bunlar. Ama son zamanlarda oluşturulan, köpürtülen ‘komplo iklimi’ne uyumsuz değil. Sosyolojik bir vaka karşısında geliştirilen komplo teorilerinin akıl izinden giderseniz varacağınız nokta budur çünkü...
UEFA Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın bir süreliğine Avrupa kupalarından men edilmesine ve bazı futbol adamlarına ve yöneticilerine yaptırımlar uygulanmasına karar vermiş. Karar bağlayıcı değil, yaptırım gücü yok. Hiçbir şey olmamış gibi davranabilirsiniz eğer futbol takımlarınızı dünyadan çekip ‘milli lig’inizle yetinmeyi tercih ederseniz. Yani uluslararası normları, kuralları ve kurumları ‘tanımadığınızda’ kendi evinize döner, sadece ‘büyükannenizin liginde’ top koşturursunuz.
Anlaşılacağı üzere, UEFA kararının gerçek bir ‘yaptırım gücü’ yok gibi görülse de, yani gelip size kendi ülkenizde ceza kesemez, kararlarına uymaya zorlayamaz olsa da aslında ciddi bir ‘yaptırım’ uygulama imkanı var. O da çok basit; sizi dışlaması. Kararlara uymazsanız, faaliyetlerinden veya üyelikten çıkarılırsınız. Yani ‘kulübün’ dışına konulursunuz. Bunu dert etmeyebilirsiniz. Biz kendi kendimize yeteriz diyebilirsiniz. Ama bu durumda ‘küme düşersiniz’; evrensel standartların, organizasyonların, ilkelerin gerisinde kalırsınız. Ülke olarak ölçeğiniz küreselse bu önemli bir yaptırımdır doğrusu. THY Barcelona ve Manchester United gibi futbolun dünya devlerine sponsorluk yaparken sizin iki büyük takımınız şikeden dolayı Avrupa futbolundan dışlanıyorsa zarar geneldir, sadece futbolla da sınırlı kalmaz. Dünyanın birinci liginde olacaksanız futbolda da, ekonomide de, siyasette de uluslararası standartları, kuralları yok sayamazsınız. Tercih budur; Türkiye ‘bize özgü’ bir düzene razı olup her alanda içe mi kapanacak, yoksa evrensel standartlara ulaşıp küresel bir aktör mü olacak?
On yılı aşkın bir süredir Türkiye’de politik ayrışmanın iki ucunu bu pozisyonlar oluşturdu; bir yandan dünya ile bütünleşmekten yana, uluslararası demokrasi ve hukuk standartlarını yakalamak isteyenler, öte yandan da dünyadan korkan, içe kapanmacı, tüm dünyanın bize komplolar kurduğuna inanan, uluslararası standartların ülkeyi böleceğini, rejimi çökerteceğini sananlar... Şimdilerde Türkiye’yi dünya ile daha da bütünleştirenlerin geri adımlarını, içe kapanma reflekslerini izliyoruz hayretle... İnşallah geçici bir durumdur bu. Dışa meydan okumak halkın bir kısmının milliyetçilik duygularını okşayabilir, ancak bu tepkisellik Türkiye’yi uluslararası standartları ve normları yadsıyan bir içe kapanmacılığa da taşıyabilir.
Elbette her ülke kendi yasalarını yapar, kendi kurumlarını oluşturur; tıpkı ‘şike yasası’ ve TFF gibi. Ancak bunlar dünya standartlarında değillerse ve siz dünya ile birlikte iş yapmak istiyorsanız dünya standartlarında olmayan yasalarınız, kurumlarınız ve kararlarınız başınızı ağrıtır. Olay budur.
Yapılacak şey komplolar aramak, ‘siz kim oluyorsunuz da bize karışıyorsunuz’ diye efelenmek yerine uluslararası standartlara uyum göstermektir. Bu, futbolda da siyasette de böyledir.
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023