İhsan DAĞI
Seçim sonuçları, AKP’nin elindeki bütün araçlara rağmen siyasette kalıcı bir ‘hegemonya’ kuramadığını gösterdi. Kitlesel muhalefet, parti sınırlarını aşarak yerel yönetimler etrafında yeni bir siyasal ‘dinamizm’ üretti. Üstelik bu, 2019’un sınırlarını aştı. Adıyaman’ı, Kilis’i, Uşak’ı, Bursa’yı içine aldı ve tüm Anadolu’yu kuşattı.
Başarı CHP’nin
Sonuçta, 31 Mart seçimleri muhalefetin başarısıyla sonuçlandı. Ama, başarının adresini genel ve soyut bir ‘muhalefet’ olarak belirlemek doğru değil; 31 Mart, CHP’nin ve CHP’de toplanan muhalif seçmenin bir başarısı.
CHP 1977 seçimlerinden bu yana herhangi bir seçimde birinci parti olarak çıkmamıştı. Dün yüzde 37’yle AKP’yi geçerek ülkenin en büyük partisi oldu. Dolayısıyla, Özgür Özel’in “Yüzde 25’lik cam tavanı kırdık” açıklaması doğru. Hem CHP’nin hem de genel olarak muhalefet seçmeninin mayıs travması atlattığını söylemek mümkün. Görüldü ki değişim fikrinin karşılığı var, kapsayıcı bir CHP tek başına bile iktidara çok uzak değil.
Özel-İmamoğlu-Yavaş üçgeni
CHP’nin bugünden itibaren en büyük sorunu Özel-İmamoğlu-Yavaş üçgenindeki ilişkilerin nasıl yönetileceği. Genelde İmamoğlu ve Özel’in adı öne çıkmakla beraber Ankara’da yüzde 60’a yakın oy alarak rakibini ikiye katlayan ve ilçelerde de büyük bir başarıya imza atan Yavaş’ın da CHP içinde önemli bir siyasal aktör haline geldiği unutulmamalı.
Dolayısıyla, bu üç ismin, çevreleriyle birlikte, ne kadar uyumlu ve eşgüdümlü çalışabileceği 2028’e doğru muhalefet siyasetinin ana belirleyicisi olacak.
Propagandanın da bir sınırı var
31 Mart’ın en büyük kaybedeni kuşkusuz AKP. Seçim gecesi balkon konuşmasında “Bu bir bitiş değil” diyen Erdoğan da sanırım farkında. Tecrübeli bir siyasetçi olarak Erdoğan bir partinin kırılma anını, toplumsal dalgayı, sandığın gücünü bilir.
Sonuçlar bir kez daha gösterdi ki AKP dar bir seçmen evrenine sıkıştı. Kutuplaşma siyaseti kendisine değil muhalefete enerji üretir hale geldi. Hem iç hem dış siyasette gerginlikten yorgun seçmen bir de yoksulluk girdabından çıkamayacağını anlayınca AKP’ye cezayı kesti.
Erdoğan, 20 yılı aşkın bir zamandır siyasette değişen dalgaları okuyabilen, değişime ayak uydurabilen bir siyasetçi. 31 Mart’ın şokundan çıkabilir mi? Zor. Getirdiği cumhurbaşkanlığı sistemi onu kendi başına bir güç olmaktan çıkardı, müttefiklerine mahkum etti. MHP’den HÜDA-PAR’a birçok partiyi, grubu, tarikatı, çıkar çevresini vs sırtında taşımak zorunda. Bu gerçekle yüzleşmeden AKP’nin bir çıkış stratejisi oluşturması düşük ihtimal.
Dahası, AKP’nin insan kaynakları artık sınırlı. Mevcut parti elitleri de neredeyse tümüyle devlete veya devletin sağladığı imkanlara entegre olarak özgünlük, özgürlük ve eleştiri yeteneğini kaybetti. Aday, parti sözcüsü ve savunucularının ‘performans’ı AKP’de derin bir fikir, proje ve siyaset krizinin yaşandığına işaret ediyor.
Sadece propagandaya odaklanarak seçim kazanmaya, ülkeyi, yoksulluğu, haksızlığı, hukuksuzluğu, yolsuzluğu ‘yönetmek’ mümkün değil, ama iktidar partisinin yapmaya çalıştığı bu. Tamam, AKP’nin medya gücü devasa. Yıllarca bu gücün yarattığı hayali bir dünyada ‘ülkeyi savunan karizmatik bir lider’ ve ‘düşmanların komplolar kurduğu büyük Türkiye’ imajını tabanlarına etkili biçimde satabildiler. Ama bu seçimde görüldü ki propagandanın da bir sınırı var. Reklamını yapacak bir ürün, bir başarı hikayesi lazım. Anlatacak bir başarı yoksa, üstelik kitleler yoksullaşmış, yeni AKP elitleri şatafat gösterisine düşmüşse propaganda aksine tepki üretir. 31 Mart’ta olan bu.
Yaralı ama hala güçlü
AKP normal koşullarda dört yıl daha iktidarda. Yaralı ama hala çok güçlü bir siyasal aktör. Ancak, partinin geleceği, kendisinin yaratıp sonra da kendisinin inandığı propaganda balonundan çıkmasına bağlı. Bu da hem ekonomide hem de siyasette rasyonel politikalara dönüşten geçiyor. Yaşlı AKP kuşağı değil belki ama gelecekte var olmak isteyen genç kuşak AKP’lilerin bu yönde taleplerinin güçleneceğini düşünüyorum.
AKP, yeni bir normalleşme ve demokratikleşme süreci başlatmadan ‘merkez’ siyasetteki konumunu muhafaza edemez. Anadolu’da birçok şehirde belediye başkanlığı kazanmış, İmamoğlu ve Yavaş gibi dinamik ve iddialı isimlerle dolu ‘yeni muhalefet’e karşı baskı politikalarıyla sonuç almak imkansız. Artık, eskiyen ve unutulan, belki de umut kesilen formülle söylemek gerekirse AKP ‘fabrika ayarları’na dönmeden, geniş kesimlere refah ve özgürlük sunmadan ve barış inşa etmeden ayakta duramaz.
İYİ Parti’nin ‘intihar’ı
İYİ Parti bu seçimin en net mağlubu.
İstanbul ve Ankara’da İmamoğlu ve Yavaş’a karşı öne sürdüğü adaylar yüzde 1 bile oy alamadı. Türkiye genelinde oyunun yarıdan fazlasını kaybetti. Üçüncü yol söylemiyle kendilerine yeni bir alan açma çabası hezimetle sonuçlandı.
Tamam, toplumun hafızası zayıftır, ama beş yıl önce belediye başkanı seçtirmek için canla başla çalıştığı, daha bir yıl önce cumhurbaşkanı adaylığı için çağrı yaptığı iki belediye başkanının şimdi karşısına çıkmak, siyaseten intihardı. İktidar blokunu sürekli suçladığı ‘tutarsızlığın’ siyasette sözlük tanımını yaptı.
Bu saatten sonra Akşener’in genel başkanlığı sürdürmesi zor, kendisinin de bunu tercih edeceğini sanmıyorum. “Merkez sağın adresi olacağız” diye başlayıp barajın altına demir atmak, YRP, DEM ve MHP’nin arkasına düşüp Zafer ve Memleket Partisi’yle sıralanmak, İYİ Parti’yi artık siyasetin merkezinin çok dışına atmış durumda.
YRP alternatifi
YRP bu seçimin net kazananlarından.
Daha bir yıl önce varlığı ciddiye alınmayan YRP bugün itibariyle Türkiye’nin üçüncü büyük partisi. YRP’nin gözünün AKP’deki memnuniyetsiz kitlede ve Milli Görüş’ten giden seçmende olduğuna kuşku yok. Fatih Erbakan bu seçime Cumhur İttifakı’ndan ayrı girerek rahatsız AKP elitlerine ve seçmenlerine, iktidar blokundaki ‘yeni zenginler’in şatafatından rahatsızlık duyan AKP’li yoksul dindarlara bir alternatif sundu ve kabul gördü.
Dolayısıyla YRP, büyüme potansiyeline sahip. Bunu da AKP’den oy alarak yapacak. AKP’den geçişleri mümkün kılacak bir tatlı-sert muhalefet çizgisi izleyeceğini söylemek mümkün. Ama artık AKP ile ittifak defterini kapattığını düşünüyorum. AKP’ye yanaşarak ittifak içi kapalı devre tercih değiştiren seçmenlere değil, AKP’den kopanlara bir alternatif sunacaklar bu sonuçlardan sonra. İttifak içine girip AKP’nin dağılmasından pay almayı bekleyen MHP’nin ve AKP’ye katılarak Erdoğan sonrasına oynayan Kurtulmuş ve Soylu’nun siyaseten geldiği nokta 31 Mart’ta bir ivme yakalayan YRP’yi AKP ile ittifaktan uzak tutacaktır.
Dahası, YRP-AKP ilişkilerinin nasıl seyredeceğini öngörmeye çalışırken Erbakan ve ailesiyle Milli Görüş’ün kendisinden kopan AKP liderine yönelik 2001’den kalan bir hesabı olduğunu unutmamak gerek. Fatih Erbakan ve Milli Görüşçüler için AKP ile ‘hesaplaşma’nın vakti gelmiş olabilir.
Siyasetten ‘silinenler’
DEVA, Gelecek ve Saadet siyaseten silindi.
Ancak AKP’nin bir dağılma sürecine girmesi durumunda aktörlükleri gündeme gelebilir. Ama, Türkiye siyasetinde 2023’te muhalefetin cumhurbaşkanı adayının belirlenmesindeki rolleriyle hatırlanacaklar. Muhalefet seçmeninin pek hayırla anmayacağı bir hatıra…
Kürt siyasi hareketi sınırlarına geri çekildi
DEM Parti, 2019’da kazandığı belediyeleri geri alarak siyasette varlığını ve kalıcılığını gösterdi. Ancak, seçim öncesi sergilediği çelişkili tutum, iç tutarsızlık ve ittifak siyasetiyle yerel seçimlerde ‘bölgesel’ bir parti hüviyetine geri büründü.
Demirtaş’la 2015’te başlayan Türkiye siyasetinin bir parçası olma stratejisinin başarılı olmadığına ilişkin Mayıs 2023’te oluşan hava mart seçimlerinde somut bir gerçeklik olarak DEM’in karşısına çıktı. Kürt siyasal hareketi yüzde 6 ila yüzde 7’lik geleneksel sınırlarına geri çekildi.
Her türlü sürprize açık yeni bir dönem
Sonuç olarak, siyasette kartlar yeniden karıldı. 31 Mart seçimleriyle konumu sarsılsa da AKP’nin iktidarını koruduğu, CHP’nin ise güçlü belediye başkanlarıyla diri ve yeniden umutlu muhalefet kitlelerini arkasında topladığı her türlü sürprize açık yeni bir dönem başlıyor. İktidar ile muhalefet arasında inşa edilecek erken bir ‘normalleşme’ süreci bu dönemi Türkiye için herkesin kazandığı yeni bir başlangıca dönüştürebilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023