İlhami IŞIK
10 Nisan günü Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İmralı heyeti arasında gerçekleşen görüşmede verilen fotoğraf sadece çözüm sürecinin artık yalnızca güvenlik bürokrasi ile değil siyasi iradenin kendisi ile de devam edeceğinin mesajının çok ötesinde bir durumu ifade ediyor.
Bildiğiniz gibi 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye’nin devlet politikasına dönüşen bir düşmanlaştırma politikası uzun bir süre dış politikanın ana ekseni oldu ve doğal olarak Türkiye’de ‘dış politika eşittir iç politika’ olduğu için iktidarın ömrünü uzatan ama Türkiye’yi içeride çürüten bir durumu da beraberinde getirdi.
Bu anlamsız ve sadece hamasete dayanan politikanın bitmesi için ABD başkanı Trump’ın, Rahip Brunson ile ilgili 2018 Ağustos’unda attığı tweet ile büyük bir sarsıntı geçirerek baraj kapısının açılmasına neden oldu. Ekonomik krizin boyutu büyüyünce bu düşmanlaştırma politikasından vazgeçmenin ilk hamleleri de atılmaya başladı. Eğer ekonomik kriz olmasaydı bu hamlelere ihtiyaç duymayacak kadar kendinden emin bir iktidarın varlığını unutmamak lazım. Artık ekonomik kriz ortaya çıkıncaya kadar hamaset ile iktidarını sürdüren bir anlayış ile karşı karşıya olduğumuzu unutmamak gerekir diye düşünüyorum.
Yıllar önce 15 Temmuz’un finansörü olarak topluma lanse ettikleri ve en tehlikeli düşman ilan ettikleri Birleşik Arap Emirlikleri ile barışma gerçekleşti. Sonra, Mısır’da Sisi ile bu devam etti. Yine yıllarca Sisi mi yoksa biz mi diye bütün muhalefeti darbeci olarak ilan eden iktidar birden bire Rabia işaretini unutmuş oldu. En son olarak da Suudi Arabistan ile barışma hayata geçirildi ve sanki hiçbir şey olmamış gibi kimsenin neden ve niçin diye sorgulamadığı kaybolan yıllar uçup gitti. Son olarak düşmanlaştırma da başat aktörlerden biri olarak görülen Kürtler kalmıştı ve 10 Nisan’da tıpkı diğerleri gibi bu sorunda da bir barış kapısı ardına kadar açıldı. Diğerlerinin siyasi sonuçlarını hep beraber yaşadık. Ekonomik kriz daha da derinleşmesin diye Arap ve Körfez ülkelerinin sermayesi öncelikli oldu. İktidar iktidarda kalma nefesini uzattı. 7 Ekim Hamas saldırısı sonucu ise bölgesel değişim ve İsrail’in bölgenin hem oyun kurucu hem oyun bozucu haline gelmesi nedeni ile ve İran’ın oyun kuran pozisyonunun son bulması ile beraber
Kürtler ile bir barışın kaçınılmazı kendisini her yönüyle dayatmaya başladı. Özelikle de Suriye’de Esad’ın düşmesi ile beraber Kürtlerin bölgedeki varlığı daha değerli hale gelince bunu bu bölgesel tsunami de bir birlikteliğe dönüştürme düşüncesi hakim düşünce haline geldi. Yıllardır üretilen düşmanlık ve Kürt siyasetinin şeytanlaştırılması bu birlikteliğin önünde zamansal bir engel olarak duruyor gözükse de dün aynı akıbeti paylaşan bölge ülkeleri ile girişilen birliktelik bize şunu da gösteriyor ki; yeter ki sahici bir arayış olsun geçmiş telafi edilebilir.
10 Nisan görüşmesi işte tüm bunların telafisinin fotoğrafıdır ve bunun siyasal sonuçları en yakın zamanda ortaya çıkacaktır. Başta Selahattin Demirtaş olmak üzere, insanların tahliyeleri, hasta, tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılması ve PKK kongresinden hemen sonra ciddi hukuksal düzenlemelerin hayata geçmesi hiç kimse için sürpriz olmamalı. Bu yaz bu ülkede çok ama çok değişik siyasal bir atmosfer ile yaşayacağız. Bu bir umut ve hayal değil, bu bir reel durumun zorunluluğudur.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
28.09.2025
14.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
23.08.2025
10.08.2025
23.07.2025
14.07.2025
1.07.2025