İlhami IŞIK
Donald Trump Başkanlığındaki ABD Yönetimi, 6 Aralık 2017’de Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını duyurarak, Başkent Tel Aviv’de bulunan büyükelçiliğini Filistinlilerin Nekbe (Büyük Felaket) olarak nitelediği, İsraillilerin ise İsrail’in kuruluş yıl dönümü olarak kutladığı 14 Mayıs tarihinde Kudüs’e taşıyacağını açıklamıştı. 14 Mayıs'ta bu karar uygulanacak.
ABD, Obama’nın büyük çabalarıyla nihayetinde 2015’te Avrupalıların da “Yüzyılın anlaşması”diyebildiği Kapsamlı Ortak Eylem Planı (JCPOA) adı verilen nükleer anlaşma imzalanmıştı. Trump, 8 Mayıs’ta ABD adına yapılan bu anlaşmayı tek kalemde çöpe attı.
Bu iki karar ve olguyu yan yana düşünen herkes gibi bende Trump’un bu kararlarının kabaca diplomasinin birer gereği olmaktan çok, İran’a yapılan bir savaş davetiyesi olarak okumak eğilimindeyim. Bu iki olguya ek olarak Lübnan’da Hizbullah ve Emel’in son seçimlerden güçlenerek çıkması ve Irak’da dün yapılan seçimlerin % 44 gibi düşük bir katılımla gerçekleşmesine rağmen, Haşdi Şabi’nin Fetih Koalisyonunun ikinci parti olarak Irak siyasetinde yer alacak olması, bu kararların çok ciddi stratejik yeni bir duruma işaret ettiğini söylemeliyim. Dolayısıyla Trump’ın bu adımı daha büyük bir stratejinin parçası. Bu strateji Suudi Arabistan, BAE ve İsrail’in çıkarlarına göre, bölgeyi topyekûn yeniden dizayn etmeyi hedefliyor.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Trump’ın açıklamasından dakikalar sonra İsrail ordusu, Suriye’de misilleme yapma hazırlığındaki İran güçlerinde bir hareketlilik tespit ettiklerini öne sürüp Golan’daki güçlerini alarma geçirdi, sığınakları açtı. Ülke genelinde füze savunma bataryalarını aktif hale getirdi ve yedek askerlere çağrı yaptı. Yine dakikalar sonra İsrail, Şam’ın güneyindeki El Kisve Üssü’nü füzelerle vurdu.
Açıkça söylemekte fayda var. ABD bu stratejiyle 1979’a geri dönüyor. İran ve İran’a ait operasyonel bütün güçleri İran sınırlarının içine mahküm etmek için; İran’la sürdürülen savaşı İran topraklarına taşımak için çok ciddi bir strateji geliştiriyor. İran’nın Ortadoğu’da kontrol ettiği alanlar artık ABD için ve tabii onun kadim müttefiki İsrail için ‘’ normalleşecekleri’’ alanlar olmaktan çıkmış durumda.
Suriye’de siyasi çözüm belirsizliğini sürdürüyor; ve bu belirsizlik bu konjonktür de İran ve Rusya’nın çıkarlarına hizmet ediyor. Nitekim İsrail’in bütün kışkırtmalarına karşı özellikle İran’ın sessizliğini koruması, bu sessizlikten beslenmeye çalışması bu durumun farkında olduğuna işaret ediyor.
Bir başka açıdan da ABD İran’ın etkinliğini Ortadoğu’da kırmak zorunda. Küresel rekabette, Çin ve Rusya’nın geriletilip esnetilmesi, İran’ın Ortadoğu’da durdurulmasına bağlı. Ortadoğu’da İran’ı aslı sınırları içine çekemeyen bir ABD, global düzeyde, global çıkarlarını koruyamaz hale gelir.
Anlaşılan o ki, Kudüs kararı ve İran’la yapılan nükleer anlaşmadan çekilme kararı, savaşa dönük ‘’ ramak kala’’ politikasının ilk öncülleridir. Bu durumu açıkça bir savaş provokasyonu olarak adlandırmak yanlış olmaz. İçinde her türlü kışkırtmayı barındıran bu savaş davetiyesi, korkarım ki karşılık bulacak. Nitekim nükleer anlaşmadan çekilme kararının arkasından gelecek olan ekonomik ve siyasi yaptırımlar İran’ın çok zorlayacak. İran'a eski yaptırımların 90 gün içinde uygulamaya gireceğini bildiren ABD, İran'a karşı gemicilik, petrol ve enerji alanlarında da eski yaptırımların yeniden uygulanmaya başlayacak.
İran Tesnim Haber Ajansının haberine göre ABD Maliye Bakanlığı, önümüzdeki 90 gün içerisinde İran'a yönelik döviz sektörü, metal ticareti, devlet borcu ve otomobil sektörü gibi alanlardaki eski yaptırımları tekrar uygulamaya koyacaklarını açıkladı. Habere göre, ABD Maliye Bakanlığı'nın açıklamasında, önümüzdeki 180 gün içerisinde, İran'a karşı gemicilik, petrol ve enerji alanlarında da eski yaptırımların yeniden uygulanmaya başlanacağı kaydedildi. ABD, 5 Kasım'a kadar tekrar İran'ın tüm devlet ve finansal kurumlarını yaptırım listesine alacak.
Bu tabloya bir de Müslüman dünyasından gelebilecek radikal tepkileri eklediğimizde, sürecin nelere gebe olduğunu tahmin etmek hiç de zor olmaz. Nitekim Hamas en sert açıklamaları yapmaya başladı bile.
Bu durumdan Türkiye’nin etkilenmeyeceğini söylemek her halde saflık olur. Gelecek yazıda Türkiye’nin bu süreçten nasıl etkileneceğini yazmaya çalışacağım.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025
2.03.2025
3.02.2025
11.01.2025