İsmet Berkan
İtiraf edeyim, 29 Mayıs 2023 sabahı daha mutlu bir insan olarak uyandım.
Hayır, mutluluğumun sebebi Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesi değildi. Oyumu ona vermemiştim.
Mutluluğumun sebebi “Bir süre siyasi tatil var” diye düşünüyor olmamdı. Erdoğan’ın bir kez daha seçilmiş olması genel olarak ‘muhalefet’ diye anılan geniş çevreyi ciddi depresyona sokmuştu, kimse konuşmuyor, sosyal medyada yazıp çizmiyordu.
O yeminli Erdoğan düşmanı kesim bile sanki birdenbire Tayyip Erdoğan’ın meşruiyetini ve gücünü kabul etmiş gibiydi. Oysa beş yıl önce Muharrem İnce basit bir gerçeği dile getirip “Adam kazandı” dediği için demediklerini bırakmamışlardı ona. Bu sefer herkes hep bir ağızdan söylüyordu: Adam kazandı.
Öyle bir siyasi sükunet geldi ki bu sükuneti 31 Mart 2024 yerel seçimi bile bozmadı; ömrü hayatımda hatırladığım en gayri siyasi seçim kampanyası oldu yerel seçim kampanyası, sosyal medya silahşörleri ve medyanın geri kalanı son derece sakindi, savaş atmosferi tamamen yok olmasa bile bir hayli seyrelmişti.
Seçimde CHP birinci parti çıkınca kendi çapında bir heyecan yaşandı, ama genel başkan Özgür Özel’in başlattığı “yumuşama” veya “normalleşme,” artık adı her neyse o süreç sayesinde kavga atmosferi yine arka planda kaldı.
Ama biliyorsunuz artık o günleri geride bıraktık. Neredeyse 14 ve 28 Mayıs öncesindeki kadar sert bir kavga atmosferine geri döndük.
CHP’nin İstanbul’da iki belediye başkanı şu an tutuklu olarak hapiste, birinin yerine kayyım atandı.
Yerel seçimden sonra aylar boyunca DEM Partili Belediye başkanlarına dokunmayan iktidar yeniden art arda belediyelere kayyım atamaya başladı.
Derken bir sonraki seçimde Cumhurbaşkanı adayı olma beklentisi içindeki Ekrem İmamoğlu kendisine karşı bir çember daraltma operasyonu yapıldığından şüphelenmeye başladı, buna kuvvetli itirazlar dile getiren sert bir muhalif söyleme geçti.
Ve İstanbul’da art arda gelen dört savcılık operasyonuyla siyaset 14 Mayıs öncesi gerginlik seviyesine geri dönüverdi.
Neydi bu operasyonlar, hatırlayalım:
-Beşiktaş Belediye Başkanı ihaleye fesat karıştırma suçlamasıyla tutuklandı. Tutuklanması şart değildi ama yine de tutuklandı ve hapse atıldı. Ne zaman çıkacağı da belirsiz.
-Dizi ve sinema sektörünün en önemli oyuncu menajerlerinden biri olan, düne kadar adını kimsenin bilmediği Ayşe Barım 12 yıl önce yaşanmış ve bitmiş Gezi eylemlerinin “organizatörü” olmakla ve “darbeye teşebbüs”le suçlanıp tutuklandı. Gezi damarı yeniden kaşındı ve gündeme geldi.
-Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tutuklanıp hapse atıldı.
-Ekrem İmamoğlu’nun isim de vererek eleştirdiği bir bilirkişiye mikrofon tutan HalkTV’den önce üç gazeteci gözaltına alındı, ardından üçünden ikisinin yanlışlıkla gözaltına alındığı anlaşıldı, başka iki gazeteci gözaltına alındı, en sonunda da kanalın genel yayın yönetmeni 2-5 yıl hapis gerektiren bir suç iddiasıyla peşinen tutuklanıp hapse atıldı.
Bütün bunlar birdenbire genel olarak muhalefetin yeniden bir araya gelmesine ve pençesinden tırnaklarını çıkarıp savunma pozisyonuna geçmesine neden oldu.
Artık aşırı gergin bir siyasi ortamda yaşıyoruz ama ufukta seçim falan da yok. Gerçi CHP bu yılın sonuna kadar seçim olacağına dair kuvvetli bir inanca sahip görünüyor, ama bu inançtan çok bir temenni gibi duruyor.
Siyaseten gerçekçi bakış Tayyip Erdoğan’ın erken seçime bugün için ihtiyaç duymadığını, 2027 yılı sonlarında canı isterse bir erken seçim yapabilecek gücü olduğunu söylüyor bize.
Yani en azından önümüzde iki yıl zaman var. Ama biz şimdiden yarın seçim olacakmış gibi hırslanmış, bilenmiş ve gerilmiş durumdayız.
Bu süre bu kadar gerginlikle geçmez.
Bazılarımız bu duruma ve gerginliğin de daha çok iktidar cephesinden çıkarılmasına bakarak “Herhalde seçim var” diyor ama bu spekülatif bir varsayım; yaşananların arkasında bir rasyonellik aranması.
Oysa hiçbir rasyonellik olmayabilir bunların arkasında veya tamamen başka bir rasyonellik olabilir: Muhalefeti eski pozisyonuna geri çekilmeye zorlamak, orada zaten kendilerinin olan mevzileri iyice sıkılaştırmayı sağlamak, böylece enerji emmek.
Seçim medyada demeçlerle, sosyal medyada klavye kalemşörlüğüyle değil halktan oy alarak kazanılıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
23.05.2025
22.05.2025
13.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
10.04.2025
6.04.2025