Kemal ÖZTÜRK
Ben de, şehit eşi Ayşe Kantarcı ve şehit oğlu Alparslan Cambaz'ın sitem dolu sosyal medya mesajlarından sonra kendime geldim. Silivri'de başlayan darbe duruşmalarını kimsenin izlememesinden şikayet etmişti bu iki değerli insan. Haklılar.
Doğrusu hayatım boyunca hiç mahkeme izlememiş biri olsam da, hiç mahkeme haberi yapmayan bir gazeteci olsam da, çok mahcup hissettim kendimi.
Çok yakın arkadaşlarımın şehit olduğu, yaralandığı darbe girişimi davasını izlemem gerekirdi.
Benim gibi diğer gazeteci arkadaşlarım, avukatlar, STK temsilcileri de şehit yakınlarının siteminden derin üzüntü hissettiler.
Herkes bir şekilde organize oldu dün. Silivri'ye gelindi. Salona sığmadık.
FETÖCÜ BİR TUĞGENERALİN ACINACAK HALİ
İlk defa böyle bir davayı izlediğimden her şeye dikkat kesiliyorum. İçeriye telefon alınmamasından tutun da, hakim ve savcının tavrına, avukatların sorularına kadar her şey ilgimi çekiyor.
Ancak sanıklar ifade vermeye başlayınca birden oraya kilitleniyorum. O geceye, o kanlı geceye gidiyor herkes bir anda. 15 Temmuz gecesini İstanbul'da darbeyi bizzat yönetmek, insanların ölüm emirlerinin verildiği grupta olmakla suçlanan eski bir tuğgeneralin ifadesi tüm salondakileri olduğu gibi beni de perişan etti.
Tüm deliller, verdiği ilk mahkeme ifadeleri, whatsApp grubunda yazdıkları bu tuğgeneralin darbeyi koordine eden Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğunu gösteriyordu. Yakınına gitmek, sivilleri öldürme emri veren bu adamın yüzüne bakmak istedim. Tankları, uçakları, helikopterleri zırhlı araçları halkın üzerine sürdürme emri veren nasıl bir yüz şekline sahip olur? Gözleri nasıldır? Nasıl bakar? Onu görmek istedim.
Mahkeme başkanı da sanırım benim gibi sanığın ruh halini merak etmiş olmalı ki acı soruyu sordu: “Darbede siyasileri yakalarsın, tutuklarsın. Ancak yazışmalarınızda, 'ezin, vurun' diye mesaj atıyorsunuz. Sivil halkı öldürmek için nasıl bir motivasyonunuz var sizin? Yani anlamıyorum, nasıl olabiliyor bu? FETÖ'cü müsün?”
15 Temmuz gecesi, komutanlarını dahi tutuklama emrini verecek kadar kendini kudretli gören o general, bir erkek gibi, bir adam gibi 'ben bu iktidardan nefret ediyorum, o yüzden de bunları yaptım. Gereği neyse yapın' diyemedi.
HAİNLER KORKAK OLUR
“Safım, kandırıldım, aldatıldım, anlamadım, görmedim, yapmadım, duymadım” diye diye tüm salonu ve mahkeme heyetini çıldırttı.
Bir hain korkaklığında, saf rolüne bürünüp, tüm suçlamaları reddetti. Reddederken bile ikrah vardı her söylediğinde, farkında değildi. Hainler korkak olur.
15 Temmuz darbe girişimi çatı davasında yargılanan 24 kişi, darbenin İstanbul'daki beyin takımı. Bu tuğgeneral gibi korkakça ve saflık numarasıyla tüm suçlamaları reddediyorlar. Hakimin dediği gibi, zekamızla alay ediyorlar.
Ancak sahne ilginç. Görülmeye değer. Hatta görmek şart. Bir yanda şehit yakınları, gaziler, onların önünde ise ölüm emirlerini veren sanıklar oturuyor. Son derece şaşırtıcı diyaloglar, son derece ürpertici ifadeler, sorular, 'offf' çekmeler, diz dövmeler...
Silivri'de ülke tarihinin en büyük davalarından biri, en dramatik sahnelerinden birine dönüşmüş durumda. Gözyaşları, öfke patlamaları, isyanlar, bağırmalar… Hepsi aynı salonda yaşanıyor.
İLGİNÇ BİR PLAN MI VAR ?
Mağdurların avukatları arasında son derece yetenekli ve tecrübeli isimler var. Yasin Şamlı, Cüneyt Toraman gibi meslek büyükleri iddianamelerin zayıflığından şikayetçiler. Bazı sanıklar hakkında yeterli araştırma yapılmadığından serbest kalmalarından korkuyorlar.
Ben mahkeme başkanı ve savcının kullandığı dilden biraz rahatsız oldum. Avukatlara ve mağdur yakınlarına karşı daha üst perdeden, daha kurumsal bir dil kullanmak yerine, daha düşük perdeden konuşmaları dikkatimi çekti.
Aslında sanıklar da dahil mahkemede bulunan herkese karşı daha kurumsal ve kitabi bir dilin hakim olması gerekir. Bu, ciddiyeti gösterir. Kendimi bir ara tapu anlaşmazlığı davasında hissettim.
15 Temmuz gibi şehit ve gazilerle ilgilenen derneklerin, hukuk, insan hakları örgütlerinin ve tabii ki, medyanın bu davalarda daha aktif bulunması gerekir. İnsanlarımızın bu tür konulara duyarsızlığı çok dikkat çekici boyutlara geldi.
Her vatandaş izleyebilir davayı. Bu darbeyi yaşayan herkesin bu davalara en azından bir kez olsun gelmesi gerekir. Ciddi anlamda öğretici.
Ancak tüm darbe davalarında ve kamuoyunda içten içe bir algının ve bir projenin sanki yürütüldüğünü düşünmeye başladım.
Bir kere sanıkların rahatlığı çok şaşırtıcı. Sanki bir beklenti içindeler. Öyle süngüyü düşürmüş değiller.
Sanıkların ve sanık avukatlarının ifadeleri, tavırları, söylemleri sanki meseleyi belli bir yere doğru çekmek istiyorlarmış gibi geldi bana. İlginç bir plan mı var orta yerde.
Bunun detaylarını da yarın yazacağım.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021