Kübra Par
Tepkilerin odağındaki Boğaziçi Üniversitesi’nin yeni rektörü Prof. Dr. Melih Bulu dün Habertürk TV’ye çıktı ve hakkındaki eleştirilere yanıt verdi.
Sözlerine geleceğim ama önce şunu belirtmeliyim ki bir Boğaziçili olarak üniversitedeki tepkileri anlıyorum. Boğaziçi’nin başarısının altında yıllardır ödün vermedikleri bazı akademik kriterler yatıyor.
Bütün eğitiminizi Boğaziçi’nde almış olsanız bile bilirsiniz ki eğer doktoranızı ya da en azından post-doktoranızı Batı’nın saygın üniversitelerinden birinde yapmadıysanız burada hoca olamazsınız. Bu, eğitimin kalitesini yukarıda tutmak amacıyla benimsenmiş bir gelenektir.
Ayrıca bunca saygın akademisyenin görev yaptığı bir üniversiteye dışarıdan rektör atanmasına tepki gösterilmesi de son derece normal. Kaldı ki Melih Bulu’nun daha önce rektörlük yaptığı üniversiteler Boğaziçi standardında kurumlar değil. Ayrıca hakkındaki intihal iddialarını da tatmin edici bir biçimde yanıtladığı söylenemez.
Prof. Bulu’ya yönelik tepkinin arkasında aynı zamanda 2015 yılında AK Parti’den aday adayı olması ve 2009 öncesinde AK Parti’de yerel çapta siyaset yapmış olması yatıyor. Aynı siyasi kariyeri CHP’de gerçekleştirmiş olsaydı bu protesto dalgası belki daha cılız kalacaktı.
Öte yandan Cumhurbaşkanı’nın Bulu’yu tercih etmesinde parti kariyerinin etkili olmadığını düşünmek de saflık olur. Keşke rektör atamalarına siyaset hiç bulaştırılmasa.
Bir de tabii beyin göçü meselesi var ki belki de en önemli husus bu. Bugün gıpta ile baktığımız, başarılarıyla övündüğümüz Aziz Sancar, Uğur Şahin, Özlem Türeci gibi isimler Türkiye’de değil de Batılı üniversitelerde görev yapmayı tercih ediyorsa bunun arkasındaki nedenleri iyi okumalı, Boğaziçi gibi Türkiye’nin en başarılı üniversitesinin hocalarını mutsuz, huzursuz edecek bir atmosfer yaratmaktan kaçınmalıyız.
Prof. Bulu’nun açıklamalarına gelecek olursak, Habertürk’te dün kendisini izleyince gördüm ki protestolara karşı hasmane bir tavır almıyor, normal karşıladığını söylüyor, diyalog çağrısı yapıyor, “Zaman içinde beni tanıyınca sevip benimseyecekler. Paydaşları dinleyerek birlikte kararlar alacağız. Boğaziçi kültürü devam edecek” diyor. Bu tavrı benimsemesi güzel.
Daha önce CHP ve LDP’de de siyaset yaptığının altını çizerek sekter bir AK Partili olmadığını ima ediyor.
“Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri istediği yerde istediği protestoyu yapabilir ama dışarıdan yabancıların provokasyon için araya karışmasına müsaade etmeyelim” çağrısında bulunuyor. Gözaltına alınan 17 öğrenciden 2’sinin Boğaziçili olduğunu dile getiriyor.
Keşke hangi üniversiteden olursa olsun öğrencilerin gözaltına alınmasını net bir biçimde kınasaydı.
En sempatik cümlesi ise “Boğaziçi kültürünü asla değiştirmeyeceğim. Ben hard rock ve Metallica dinleyen bir rektörüm” demesiydi. “Ben de Nişantaşı çocuğuyum” der gibi aslında "Sizden biriyim" mesajı verdi…
Peki Metallica dinlemesi Prof. Bulu’yu iyi bir rektör yapar mı?
Elbette hayır. Bu kadar protestonun ardından omuzlarında büyük bir yük var, Boğaziçi kültürüne zarar vermeden ve siyasi sekterlik yapmadan ciddi bir yönetim başarısı göstermesi beklenecek. Boğaziçi’ni 4 yıl içinde dünyadaki ilk 100 üniversite arasına taşıyacağını iddia ediyor. Sözlerini tutabilecek mi? Şans verip görmek lazım.
Umarım bütün bu yaşananlar bir prensip olarak dışarıdan müdahalelerle atanan rektörlerin üniversitelerin akademik bağımsızlığına zarar verdiğinin anlaşılmasına ve bu uygulamanın değişmesine vesile olur.
Bu arada Canan Kaftancıoğlu ya da Ekrem İmamoğlu gibi isimlerin durumu fırsata çevirerek protestolara destek vermesini de doğru bulmuyorum. Boğaziçili olsalar hadi anlayacağım ama bu yaptıkları öğrencilerin akademik protestosuna siyaset bulaştırarak meşruiyet zeminine zarar veriyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.11.2021
12.05.2021
11.05.2021
3.05.2021
28.04.2021
23.04.2021
22.04.2021
6.04.2021
26.03.2021
24.03.2021