Kurtuluş TAYİZ
Siyasi iktidardan demokrasi talep etmek toplumun en meşru hakkıdır. Bizim gibi demokratikleşme sürecini tamamlayamamış ülkelerde, bu en temel haklardan sayılır. Kimseyi “daha fazla” demokrasi talep etti diye suçlayamazsınız.
Ancak demokrasiye sırt çevirenlerin, derin lobilerle işbirliği içinde seçilmiş iktidarı devirmeye çalışanların, Başbakan’ı “demokrasiye davet etmelerini” problemli buluyorum.
Hasan Cemal, “yüzünü demokrasiye dönerse” Başbakan’ı tekrar destekleyeceğini ilan etti.
Hasan Cemal, öncelikle kişileri desteklemeyi bırakıp politikaları, ilkeleri, siyasi programları desteklemeyi seçerse daha iyi olacak diye düşünüyorum. Zira demokrasiyle arasındaki ilişkiyi,Başbakan’la arasındaki ilişkiye indirgemekle başından beri hata yapıyor. Başbakan’ın üslubu, kişiliği, yaklaşımından daha çok politika ve icraatları önemli olmalıdır. Kimse kimsenin kişiliğini, üslubunu sevmek, beğenmek zorunda da değildir. Misal; Hasan Abi’nin tarzı despotçadır, kendisini ilah-yazar olarak görmektedir ve bunun üstenciliğiyle davranmaktadır. Ama bunun beni veya başkalarını ilgilendirdiğini düşünmüyorum. Onun üslubu, kişiliği, tarzı konumuz olamaz; bizi Hasan Abi’nin yazıları ilgilendirmelidir. Bir grup liberalin bence baştan beri en büyük hatası AK Parti’yle/siyasal iktidarla ilişkilerini, Başbakan’la aralarındaki kişisel ilişkiye indirgemiş olmalarıdır. Bu durum, onların Başbakan’la kişilik yarıştırmasına neden oldu.
Hasan Cemal’in “... Başbakan’ı desteklerim” sözlerinde ifadesini bulan tarz, politikacılar arasındaki bir diyaloğa benziyor. İktidarla ilgili tavır ve tutumunu, kendisini toplumun büyük desteğini ve onayını alarak seçilmiş bir liderle kıyaslayarak belirliyor... Politikacıları lider yapan, onların her ilişkiyi, her imkanı siyasi amaçları doğrultusunda değerlendirebilme kabiliyetidir. Politikacılarla gazeteci gibi ilişki kurma yerine siyasi bir aktör gibi ilişki kurup, sonra da onlara veryansın etmek, karalama kampanyası başlatmak bana pek haklı bir tepki gibi görünmüyor.
HERKESİN EŞİT OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM
Yanlış anlaşılmasın, ben herkesin eşit olduğunu düşünüyorum; Erdoğan ile Hasan Cemalveya “dağdaki çoban” arasında eşitlik bakımından herhangi bir ayrıma gidilmesi mümkün değil. Fakat ünlü bir gazetecinin kendini siyasi bir aktör yerine koymasını sakıncalı buluyorum. Vatandaş olarak Başbakan’a destek olup olmamak elbette onun bileceği bir iştir; ama seçilmiş bir lider gibi iktidarla pazarlık yapmak, ittifak yapıp-bozmak demokrat bir gazetecinin/yazarın tavrı değildir/olmamalıdır.
Bence Hasan Abi ve bazı liberallerin asıl sorunu, Erdoğan’ı ve AK Parti iktidarını düşürmeye çalışarak, “demokrasinin önünü açacaklarına” dair inançlarıdır. Aslında buna inanç da demeyelim, zira kendilerinin bile buna pek inandığı söylenemez. Ne de olsa akıllı insanlar; derin lobilerin desteğiyle çoğunlukçu iktidarı düşürüp yerine demokratik bir iktidar konulamayacağını onlar da biliyordur. Azınlık desteğiyle kurulan iktidarın otoriterleşme eğiliminde olmaması imkansız.
Perde arkası ittifaklarla, sokağın gücüyle iktidarı devirip yerine azınlığın “demokratik” iktidarı kurulamaz. Böyle bir durumda neler olacağını söyleyeyim; çözüm süreci bitecek, 20 bin BDP’li siyasetçi KCK’lı diye içeri tıkılacak, PKK sempatizanları 90’larda olduğu gibi yargısız infaz edilecek, dağlarda silahlar yeniden konuşacak; Türkiye cehenneme dönecek, bölünme gündeme gelecek, asker ve polisin siyasal sistem üzerindeki etkisi artacak ve güvenlikçi bir devlete dönüşeceğiz...
Lütfen gerçekçi olalım; demokrasiye sırt çevirerek demokrasi mücadelesi verilmez. Siyasi operasyonlarla demokratik bir iktidar kurulmaz. Bu tavırlarla ancak Türkiye eski günlerine geri döner ki, daha kötüsünü düşünemiyorum...
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları








































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019