Kurtuluş TAYİZ
Cumhuriyet’in 90’ıncı kuruluş yılında tarihi bir eşik daha aşıldı.
Kadın vekillerin Meclis çalışmalarına başörtülü katılmalarını engelleyen ideolojik-siyasi tutum dün tarihe karıştı.
Başörtüsü yasağı, darbelerle tahkim edilen vesayet rejiminin siyasal yapı üzerindeki son kalıntısıydı. Resmi ideolojinin sistem üzerindeki süren etkisini yansıtıyordu.
Bu yasağı kaldırma girişimleri geçmişte büyük bir dirençle karşılandı.
Merve Kavakçı’yı hatırlayalım; Meclis’e başörtülü giren Kavakçı, siyasi hayatımızın en şiddetli tepkisiyle karşılandı. Siyasal linçe uğradı, ülkesinden uzaklaştırıldı.
AK Parti iktidarının başörtüsü sorununu çözme girişimleri “rejime savaş” ilan etmekle eşanlamlı değerlendirildi, sırf bu yüzden AK Parti’nin kapatılması gündeme geldi.
CHP’li bazı yöneticilerin Meclis’e başörtüsüyle gelen vekillere gösterdiği tepki, eski korkuların hâlâ canlı olduğunu gösterdi.
Başörtüsünün karşısına CHP’li vekillerin mütemadiyen “Atatürk” ve “Cumhuriyet”i çıkarmaları, başörtüsü yasağının arkasındaki ideolojik tutumu gösteriyor. Şafak Pavey’in “Kızlar öpüşmelerini Atatürk’e borçlu” demesi, tam bir rezaletti. Bu karşılaştırma biçimi Pavey’in dar görüşlülüğünün değil, Kemalist paradigmanın iflasını gösteriyor. Modern, eğitimli ve özgür olmakla bu kadar çok övünen bir kadın vekilin dünyadan, hak ve özgürlük standartlarının vardığı düzeyden bu kadar bihaber olması üzüntü verici. Cumhuriyet modernleşmesinin paradoksu bu olsa gerek. Kemalizm’in toplumu özgürleştirme iddiası, sömürgeci beyaz adamın başka uygarlıkları “medenileştirme” harekâtına benziyor. Tek fark beyaz adamın elinde kılıç, Kemalistlerin ise tank-top tutuyor olması.
Meclis’te yaşanan başörtüsü devrimi, CHP için yeni bir başlangıç yapma gereğini ortaya koydu. Resmi ideoloji ve eski devlet zihniyeti aşılmadan CHP ne halka ulaşabilir ne de umut ettiği gibi siyasal iktidarı zayıflatabilir. Demokratikleşme gündemini bu kadar çok iktidara kaptıran bir ana muhalefet partisi, kaybetmeye mahkumdur. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP yönetimini adeta esir alan, askeri vesayet döneminden kalma, çoğu farklı güç odaklarının ve derin devletin sızdırdığı kadroları temizlemeden yerel seçimlerde de, genel seçimlerde de başarılı olamaz. “Cumhuriyet elden gidiyor” diye gürültü koparmakla etkili olmak mümkün değil. CHP eskiden devleti ve toplumu kuşatan vesayet sistemine güveniyordu; sivil hükümetleri yapay tehditlerle, kampanyalarla iktidardan düşürebiliyorlardı. Artık devir değişti; resmi ideoloji iflas etti, vesayet sistemi aşıldı. Kalpaklı Atatürk bayrağını elinden düşürmeyen gruplara seslenerek oy artırılmaz, seçimlerden başarıyla çıkılmaz. CHP kendi tabanını dönüştürmeyi, değiştirmeyi göze alamazsa köhnemiş bir ideolojinin esiri olarak marjinalleşecektir.
Başörtüsünü bile sindirmekte zorlanan CHP’nin “muasır medeniyetler seviyesine” ulaşması mümkün değil. O halde CHP için resmi ideolojiyi gözden geçirme zamanı çoktan geldi ve geçiyor. Köklü bir değişiklik elbette beklemiyorum CHP yönetiminden; ama Kemalist paradigmayı revize etmeden bu partinin iflah olması mümkün değil. Bunu anlamak için illa da her seçimde yenilmek gerekmiyor. Birazcık değişim arzusu, birazcık başarma isteği CHP’yi yerinden kıpırdatabilir. Bu hiç zor değil.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019