Kurtuluş TAYİZ
Hasan Cemal 30 Mart'ta CHP'ye oy vereceğini açıkladı. Aynı gün, Uludere'de öldürülen 34 vatandaşımız için “böcek” diyen eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de CHP'ye destek için meydanlara çıkıyordu. Bu iki ismi CHP'de birleştiren karanlığı anlamadan Türkiye'deki siyasal durumu anlamanın imkansız olduğunu düşünüyorum. Buna sosyalist hareketin ideologlarından Ömer Laçiner'i de eklemek gerekir. O da Cemaat'in televizyonuna çıkarak şu sözlerle darbe fetvası verdi: “AK Parti yüzde 40'ın üzerinde oy alırsa demokrasi dışı yollarla mücadele edilmeli.”
Rakel Dink'in o ünlü sözleri geliyor aklıma; Hrant'ın cenazesini uğurlarken dile getirdiği. O gün bugündür pek çok karanlık olayı anlamamıza yardımcı oluyor bu sözler; Rakel Dink, bebekten katil yaratan karanlığı anlamadan, Dink cinayetini çözemeyeceğimizi özetle ifade ediyordu. Görünen devlete değil, devletin karanlık yüzüne işaret ediyordu.
Liberalden darbeci yaratan karanlığı görmeden, sosyalist hareketin ideologlarından darbe fetvacısı yaratan karanlığı anlamadan bugün siyaset sahnesinde olup biteni anlamamız da çok zor. Denilebilir ki Hasan Cemal zaten darbeciydi, bugüne kadar bütün askeri müdahalelerin içinde/yanında yer aldı, 28 Şubat'ta ön saflardaydı. İstanbul sermayesiyle beslenen, medya baronlarının hizmetinde bir gazeteciydi.
Bu değerlendirmelere takılmayı doğru bulmuyorum. Hasan Cemal, düne kadar AK Parti'yi desteklediğini iddia ediyordu. Ki, bunu doğrulayan, destekleyen onlarca yazısının olduğu doğrudur. Cemal, AK Parti'yi desteklemekten demokratikleşme programından saptığı için vazgeçtiğini de ifade ediyor. Bu gerekçeye karşı yapılan itirazlar ise Hasan Cemal'in hükümetten yeterli ilgiyi görmemesi üzerine rotayı değiştirdiği, AK Parti'ye muhalefete geçtiği yönünde. Hasan Cemal ve taifesi için çok popüler bir eleştiridir bu; ancak bu eleştirilere katılmıyorum. Bu eleştiriler büyük resmi görmemizi engelliyor. Gerçek durum biraz farklı: Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Murat Belge, Mehmet Altan gibi isimler, Cemaat'in ekibi olarak iktidara destek çıktılar; Cemaat'le hükümetin yolları ayrıldığı gün de iktidara yüklenmeye başladılar.
Bu kalemler, Cemaat'in terbiyecileri işlevini görüyorlardı. AK Parti'yi, Başbakan'ı avuçlarının içinde tutmaya çalışıyorlardı. Erdoğan üzerinden siyasal sistemi kontrol etmek istiyorlardı. Ama sorun tam da bu noktada baş gösterdi; Erdoğan fazla dik başlıydı, eğilmedi, avuçlarına sığmadı, vesayet altına alınamadı, bağımsız hareket etti.
Cemaat diye dini bir gruptan bahsetmiyorum tabii burada; bu yapı, Cemaat kılığındaki yeni Gladyo'dur. Emniyet'i, Yargısı, siyasetçileri, gazetecileri, yazarları, aydınları, işadamları, sermayesi var. Ergenekon operasyonu adı altında vesayet sistemini formatlamaya çalıştılar. Vesayetin eksenini askerden Emniyet'e ve Yargı'ya kaydırdılar. Medyadaki ak pak yüzlü, bilge kalemler ise polis ve Yargı'nın kumpaslarını “büyük bir dönüşüm hikayesi” gibi işlemeye, “temiz eller operasyonu” olarak topluma sunmaya çalıştı.
2002'den itibaren, siyaseti ve toplumu kuşattılar. İktidarın kanatları altında gizlenerek çalışmalarına karşın Başbakan'ı ele geçiremediler. Hükümetin dış politikasına nüfuz edemediler. Bardağı taşıran son damla çözüm süreci oldu. Türkiye'de siyasal sistemi kontrol etmenin anahtarı Kürt sorunudur. Uluslararası güçler, PKK'yla savaşı canlı tutarak hem sistemi kontrol ediyor, hem Türkiye'yi sınırlıyor. Abdullah Öcalan, bu karanlık yapıyı uluslararası Gladyo'nun uzantısı “paralel devlet” olarak tanımladı. Başbakan Erdoğan ise neo-Ergenekon. Bence ikisi de büyük resmi görmede birbirini tamamlayan tanımlar.
Bu açıdan bakıldığında bebekten katil yaratan karanlık ile liberalden darbeci, sosyalist hareketin ideologlarından darbe fetvacısı yaratan karanlık, siyasete ve topluma sızan, onu kontrol etmeye çalışan neo-Ergenekon veya paralel devlettir. Türkiye, devlet içine yuvalanan, topluma sızan bu güçlerle son büyük savaşını veriyor. 17 Aralık'ta darbeye kalkıştılar, ancak darbe savuşturuldu. Sağcı, solcu, liberal, cemaat kılığında gizlendikleri maskelerinden, kimliklerinden sıyrılarak şimdi gün yüzüne çıkıyorlar. Kuralsız, ahlaksız, yıkıcı bir savaşa giriştiler. Fakat bu kez tarih tekerrür etmeyecek; darbeciler, devlet içindeki çeteler 27 Mayıs'ta, 12 Mart'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta olduğu gibi galip gelemeyecek; tarihin karanlık sayfalarına gömülecekler.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları


































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019