Kurtuluş TAYİZ
Türkiye’deki siyasi dönüşüme itirazın daha çok içeriden geleceğini düşünüyorduk. Hatırlayacaksınız; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hükümet sistemi değişikliği için “Kan dökmeden olmaz” diyerek tehditler savurmuştu.
Ancak halk oylaması sathı mahalline girilince CHP’nin itirazı demokratik sınırların dışına taşmadı. Ne var ki beklenmedik tepki Almanya ile birlikte Hollanda ve Avusturya’dan geldi. Almanya ve Hollanda, Türk Dışişleri Bakanı ve hükümet üyelerine giriş yasağı getirerek diplomatik teamüllerin dışına çıktı. İnanılmaz ama Alman devlet televizyonu “Hayır” yayınına geçti.
Terör örgütü FETÖ ve PKK üyelerinin Avrupa’da sürdürdüğü “Hayır” kampanyası için alan açan, imkan sağlayan Almanya ve Hollanda; meşru bir devletin meşru bir hükümetinin üyelerinin Avrupa’daki Türk vatandaşlarıyla planladığı toplantıları iptal etti.
Avrupa’nın dünyaya, “ulaşılması gereken uygarlık seviyesi” olarak dayattığı kendi değerlerini hiçe sayan bu türden uygulamalara ne daha önceki seçim ve referandum tecrübelerinde ne de savaş zamanlarında rastlanmıştı. Daha önceki süreçlerde Türk bakanlar ve siyasetçiler Almanya, Hollanda, Avusturya, İsviçre gibi Avrupa ülkelerinde toplantılar düzenlemiş, özgürce seçim propagandası yapabilmişti.
Fakat bu kez bir seçim süreci söz konusu olmamasına rağmen, referandum için sergilenen bu yasakçılık dikkat çekici. Avrupa’nın Türk düşmanlığına vardırdığı bu katı tavrının, yapılmak istenen referandumun içeriğine ilişkin itirazlarından kaynaklandığını belirtmek gerekiyor. Açıkça görüldü ki Avrupa, Türkiye’deki siyasi dönüşüme itiraz ediyor. Bu nedenle Avrupa, cumhurbaşkanlığı sistemine direncin merkezi konumuna gelmiş durumda. Batı’nın Türkiye’nin içişleriyle bu kadar yakından ilgilendiğini son olaylarla beraber bir kez daha yakından görme fırsatı bulduk.
Türkiye’nin hangi sistemle, nasıl ve ne biçim yönetileceği Türk vatandaşlarını ilgilendirir. Avrupa’nın Türkiye’deki dönüşüme itiraz etme, direnç geliştirme ve işi diplomatik müdahalelere dönüştürme hakkı da, hukuku da yok. Bu görüntünün ortaya çıkmasının sebebi 15 Temmuz’dan sonra Batı’ya aracılık eden aktörlerin etkisini yitirmesi. Avrupa’nın buradaki stratejik çıkarlarını koruyan taşeron örgütler tasfiyeye uğrayınca, siyasi güçleri etkisini yitirince Batılı ülkelerle doğrudan yüz yüze geldik.
Hollanda’nın, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağına iniş izni vermemesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’yı adeta rehin alması, TRT ve Anadolu Ajansı’nın ülkeye girişini yasaklaması, Türk vatandaşlarına barbarca saldırması Batı’nın aslında Türkiye’ye dönük yüzünün en sansürsüz yansıması ve göstergesi oldu.
Türkiye’nin son yıllarda yaşanan ve iyice gün yüzüne çıkan hadiseler sonrasındaki en büyük kazancı “Batılılaşma ve Avrupa Birliği” rüyasından uyanması oldu. Batı’yla ilgili üretilen hikaye çöktü; Türkler, Avrupa ülkelerinin ekseriyetinin hâlâ Türkiye’nin siyasal ve toplumsal bütünlüğünü tehdit eden bir “haçlı ittifakı” olduğunu net biçimde görmüş durumda.
16 Nisan, Türkiye’nin büyümesi, güçlenmesi ve tam bağımsız bir ülke olması için bir milattır. Avrupa’nın sergilediği Türk/İslam düşmanlığı ise bu gidişatı değiştiremeyecektir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019