Kurtuluş TAYİZ
Kemal Kılıçdaroğlu’nun dünkü grup konuşması ilginçti. ABD’de kurulan ikinci 17-25 Aralık kumpasına paralel açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve ailesinin yurtdışındaki bir şirket hesabına milyonlarca dolar kaçırdığını iddia etti. “İddia” diyorum, zira ağzında geveleyip durduğu suçlamalar bir “iddia”özelliğinden daha çok “iftira” niteliği taşıyordu. “Ben sadece soruyorum” diyerek, iftira ve çamur atıyor.
Değil Cumhurbaşkanı sıradan biri hakkında bile bir iddiada bulunulurken insanın elinde asgari olarak bir bilgi, belge olur; suçlama sahibi, bu belgelere göre konuşur. Ama Kılıçdaroğlu “Benimki sadece soru, cevap bekliyorum, böyle bir şey var mı” diyor?
Elinde böyle bir bilgi-belge olsa, bunları grup toplantısında zaten patlatmıştı bile. Kılıçdaroğlu, FETÖ’nün klasik psikolojik harp taktiğini kullanıyor; amacı, 17-25 Aralık Yargı kumpası esnasında sıkça duyduğumuz “yolsuzluk” iddialarıyla kafaları karıştırmak ve ABD’deki Zarrabdavasına paralel olarak burada yeniden Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında milletin kafasında şüpheler uyandırmak!
CHP’nin ABD’den, Zarrab davasını organize eden güçle eşgüdüm halinde olduğunu bundan daha iyi gösteren bir örnek yok. Kemal Kılıçdaroğlu, burada gündeme getirdiği yeni suçlamalarla Zarrab davasını buraya taşırmaya çalışıyor. Zarrab davasının en büyük hedeflerinden biri, Türkiye’deki kamuoyunu Cumhurbaşkanı aleyhinde etkilemektir; milleti, Cumhurbaşkanı’ndan şüpheye düşürerek ondan uzaklaştırmak istiyorlar.
Evet, maalesef “ana muhalefet” denilen siyasi parti, aslında ABD’nin güdümünde çalışan bir “şebeke”den farklı değil. CHP, burada veya orada kurulan kumpasın muhakkak bir yerinden tutup yerini alıyor.
CHP, 17-25 Aralık kumpasının zaten siyasi ayağı işlevini görmüştü; bu kez, aynı rolü ABD’de kurulan ikinci 17-25 Aralık tezgahında da oynayacak.
Zarrab davası, Türkiye’yi hedef alan bir davadır ve hükümeti düşürmeyi amaçlamaktadır. Şimdiden söyleyelim ki “Rüşvet ve yolsuzluk” demagojisiyle ABD’de kurulan bu tezgaha destek olan muhalefet, kendi ülkesine ve vatanına karşı açık bir ihanet suçu işlemiş olur.
Mesele o parti veya bu parti meselesi değil; mesele sadece hükümet veya Cumhurbaşkanı Erdoğan meselesi de değil; mesele, Türkiye’yi teslim alma, diz çöktürme meselesidir. Ülkeyi, küresel bir çeteye teslim etmeye kalkan her kim olursa olsun o kendi vatanına ve milletine karşı suç işlemiş olur.
Maalesef, FETÖ’nün kaset darbesiyle CHP’nin başına getirilen Kemal Kılıçdaroğlu, partisini, ABD’de kurulan ikinci 17-25 Aralık tezgahının bir parçası kılmaya uğraşıyor. Eğer CHP, bu ihanet tezgahına su taşımaya devam ederse sadece seçimlerde oy kaybetmeyecek, millet nezdinde vatanına ihanet eden bir parti olarak görülecektir. Bunun sonuçları ise CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu için çok ağır olabilir. Şimdiden uyaralım.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019