Kurtuluş TAYİZ
Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi tutarsızlığı, kendisinin “Çarkçı Kemal” olarak anılmasına neden olmuştu. Kemal Bey, arkasında iki gün duramayarak çark ettiği siyasi görüş ve düşünceleriyle ünlüydü. Kendisiyle “Çarkçı Kemal” diye dalga geçilirdi.
Şimdi bu özelliğine bir yenisini, hızlı ve çabuk tutum değiştirmeyi, siyasi duruma zorlanmadan intibak geliştirme yeteneğini ekledi. Kanlı 15 Temmuz darbe girişimini daha düne kadar terör örgütü lideri Fetullah Gülen gibi “Kontrollü darbe” olarak değerlendiren Kemal Kılıçdaroğlu, ikinci yılında darbeyi “direniş destanı” olarak sahiplendi. “Çarkçı Kemal” görüş ve düşüncelerinde ne kadar korkak, kararsız ve tutarsız ise; bu yeni Kemal Bey de bir o kadar umursamaz, etik kaygılardan uzak, gerçeği önemsemeyen, retorikten ibaret bir siyasetçi olup çıktı.
Oysa geçen yıllık sürede 15 Temmuz darbesi karşısındaki gerçek tutumu, bu direniş destanını gözden düşürmeye dönüktü. Partisini ve taraftarlarını o gece yaşanan darbe girişiminin göründüğü kadar gerçek olmadığına inandırmaya çalıştı. 250 şehit verdiğimiz, binlerce vatandaşımızın ise ağır şekilde yaralandığı direniş destanı yazılan geceyi bir “tiyatro” olarak niteledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef göstererek Ankara’yı bombalayan, vatandaşlarımızın katleden hain darbecileri masum göstermek istedi. Kemal Bey’in 16 Temmuz’dan beri mesaisi FETÖ’cü hainleri kurtarma üzerine, direniş destanını ise yok sayma biçiminde oldu.
Bugün kalkıp 15 Temmuz gecesi için “direniş destanı” demesi doğrusu şaşırttı. Bu sözlerine sanırım en çok kendi yandaşları kızmıştır. “Madem öyle, neden iki yıldır ‘kontrollü darbe’ dediniz” diyen CHP’lilerin sesini duyar gibiyim.
Kemal Bey’in birdenbire idrak yolları mı açıldı? İki yıldır ısrarla “kontrollü darbe” dediği 15 Temmuz’u neden “direniş destanı” olarak sahiplenme gereği duydu?
Bir şeyi sahiplenmeden ele geçirmek, yozlaştırmak, bozmak mümkün değil. 15 Temmuz’a Kemal Bey gibi sahip çıkanların öncelikli amacı kendini gizlemek, korumak ve içeri nüfuz edecek hale gelmektir. Yani bu konuda söz söyleyecek konuma yükselmektir. Sonraki adım ise içten içe milletin sergilediği bu direniş destanını karalamak, çürütmek, basitleştirip değersizleştirmek ve unutturmaktır.
Çünkü 15 Temmuz gecesi milletin sergilediği direniş hem darbenin arkasındaki Batılı devletlerin hem de içerideki işbirlikçi zümrenin gözünü ziyadesiyle korkutmuştur. Batı’nın 15 Temmuz destanı karşısındaki sessizliğinin sebebini iyi tahlil etmek gerekiyor; o gece Türk milletinin yüz yıl önce olduğu gibi aynı seferberlik ruhuyla karşılarına dikildiğini ve kendilerini yenilgiye uğrattığını gördüler. Bunu hiç beklemiyorlardı. Bunun şaşkınlığını üzerlerinden uzun bir süre de atamadılar. “Kontrollü darbe” söyleminin merkezi ABD’dir, dolayısıyla Batı’dır. FETÖ, CHP ve Kemal Bey, bu söylemi tekrarlayan işbirlikçi taşeron yapılardır. 15 Temmuz’u “direniş destanı” olarak sahiplenmeleri mertliklerinden değil, gerçeğin hakkını teslim etme zorunda kaldıklarından ise hiç değil; sadece renk değiştirerek, ortama uyum sağlayarak, millettenmiş gibi görünüp milleti arkasından namertçe vuracak yeni bir fırsatın oluşmasını bekliyorlar.
Ama millet bir daha o fırsatı bu hainlere tanımayacak. Siyasi tarihin yönü 15 Temmuz gecesi geri dönüşü olmayacak şekilde değişti. Milleti karşıdan belki ama arkasından vurmak bir daha mümkün olmayacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019