Lale KEMAL
Erdoğan’ın, uzun bir bekleyişten sonra önceki gün açıkladığı reform paketi, kimi eksikliklerine rağmen topluma yeniden moral aşılaması, Türkiye’nin demokratik siyasetten vazgeçip otoriterleşme eğilimine girdiği endişelerini giderici olması açılarından önemliydi. Ne var ki, pakette kimi unsurlara ek olarakaskerî reformların bulunmayışının önemli bir eksiklik olduğuna dikkat çekmek gerekiyor. Bu durum, Türkiye’nin geldiği noktada hâlen ürkek adımlar atıyor olduğunun da bir göstergesi.Başbakan Erdoğan, paketi açıklarken yaptığı konuşmasında, demokratikleşmenin darbecilerin uykusunu kaçıracağına dikkat çekiyordu. Darbe zihniyeti hâlen hükümetin de uykusunu kaçırıyor olsa gerek ki belki de geri tepmesin diye askerî reformlara pakette yer verilmemiş.
Hükümet, çıraklık diye tanımladığı ilk iktidar yıllarında cesaret bulup, gerçekleştirdiği askerî reformların yarım kalan yasal düzenlemelerine bu ustalık döneminde el atmıyor. Çekingenlik, ürkeklik hâlen çok hâkim.
Erdoğan’ın, konuşmasında sık sık vurgu yaptığı ve demokratikleşmeden rahatsız olacaklarını söylediğidarbeciliğin kaynağı TSK içindeki şimdi kısmen tasfiye olan cunta anlayışı olduğuna göre, askerî alanda ara verilen hayati reformların da artık hayata geçirilmesi gerekmiyor mu?
Bu reformlar sayesinde, yumuşak güç kullanımını ön plana çıkartan dış politikayı gerektiğinde bir araç olarak desteklemesi gereken sayıca küçük, ama esnek ve profesyonel bir ordu ile Türk dış politikası daha başarılı olmaz mı, örneğin.
Demokratikleşme paketinden son dakikada çıkartılan, dolayısıyla belki de şimdilik vazgeçilen reformlar arasında, aslında birkaç yıldır üzerinde çalışılan ve kâğıt üzerinde İçişleri Bakanlığı’na bağlı olmakla birlikte fiilen TSK emrinde çalışan Jandarma’nın sivilleşmesi projesi de yer alıyordu. Jandarma’nın sivilleşmesi demek profesyonel hâle gelmesi, dolayısıyla asayişin sağlanmasında sağlıklı bir konuma çekilmesi anlamına da geliyor. Keza, demokratikleşmenin olmazsa olmazı olan TSK’nın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmasının artık zamanı gelmedi mi?
İspanya’nın 40 yıllık Franco önderliğindeki askerî idaresini sona erdiren süreçte, sekiz yıl süreyle İspanya Savunma Bakanı olarak bu ülke ordusunun sivil demokratik denetiminin sağlanmasında önemli rol oynayan Narcis Serra, Türkçeye de kazandırılan, “Demokratikleşme Sürecinde Ordu, Silahlı Kuvvetlerin Demokratik Reformu Üzerine Düşünceler” adlı kitabında, “Başarılı bir demokratik geçiş yapmak isteyen herhangi bir ülkede silahlı kuvvetlerin sivil kontrolü hayatidir,” der. Serra, devamla, ordunun demokratik kontrolünün sağlanması, yani ordunun siyasetten tamamen el çektirilip, asli işi olan yurt savunmasına odaklanması için yasal ve kurumsal reformların şart olduğuna da vurgu yapar.
Türk Hava Kurumu’nun, kurban derilerini toplamadaki tekel hâlinin bir yönetmelikle kaldırıldığı gün rastladığım bir emekli albay, karardan yakınıp, “asker arkadaşlar, ne olacak bu ordunun hâli, diye endişe içindeler,” diyordu. Yani ordumuz, ya da kimi mensupları diyelim, ticari yaşamda yer almanın TSK’nın işi olmadığını henüz kavrayamamış, bırakın ordunun sivil demokratik denetimi gibi demokratik ülkelerin kabul ettiği bir ilkeyi benimsemeyi. Ne askerin ticari kaynağı OYAK ne de ordu tekelindeki 18 askerî firma, parlamento ve sivil irade tarafından denetleniyor, bırakın bu ülkenin ordusunu demokrasilerde olduğu gibi kışlasına çekmek için gerekli reformların yapılmasını.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016