Lale KEMAL
Türkiye, iyi yetişmiş adamları ve kadınları, iftiralarla harcama, yeme kültürünün en iyi örneklerini maalesef verir.
57 Müslüman devleti bir araya getiren ama İslam dünyasının arkaik yani çağdışında kalmış sorunlarına çözüm bulmaktan aciz İslam Konferansı Örgütü’ne, 10 yıllık genel sekreterliği boyunca işlevsel bir kimlik kazandıran Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu da, CHP ve MHP tarafından cumhurbaşkanlığı seçimleri için çatı adayı ilan edildiği önceki gün itibarıyla, saçma sapan yaftalamalarla karşı karşıya kaldı. Bakalım önümüzdeki günlerde daha ne tür karalama kampanyalarına maruz kalacak.
AK Parti ve taraftarlarının, İhsanoğlu’na yönelik olumsuz ve zaman zaman küçümseyici tepkileri iyi analiz edildiğinde aslında iktidarın, varsın seçilme şansı az olsun, parlak bir aday ile ters köşe olduğunu söylemek mümkün. CHP’nin, kimisi tesadüfen ve torpille milletvekili olmuş bazı üyelerinin, İhsanoğlu’nun adaylığına verdikleri, yok efendim, “böyle bir aday, CHP’nin kendini inkârından başka bir anlam taşımazmış” gibisinden sözüm ona temsil ettikleri partilerinin gerçek değerlerinden bile habersiz, anlamsız tepkilerine ancak gülüp geçilir.
İhsanoğlu, bilinen tarihi Antik Mısır dönemi olan kimya dalındaki eğitimini, bu fen bilimleri dalının dolayısıyla doğduğu Mısır’da yapıyor. Kimya sanatını sosyal bilimler ile sentezleyen İhsanoğlu, aynı zamanda bir Arap, Osmanlı tarihi uzmanı, akademisyen ve uluslararası diplomat. İKÖ Genel Sekreterliği görevi öncesi kendisini bir Körfez ülkesinde tanımış bir emekli Türk büyükelçi, İhsanoğlu’nun, derin entelektüel alt yapısından övgüyle bahsederken bir yanındakiyle Arapça konuşurken diğer yanındakiyle Fransızca tartışmaya girebilen çok yönlü, derinlikli ve geniş kuşatma kabiliyeti olan bir bilim insanı, yetenekli bir diplomat olduğuna vurgu yapıyor. Bu emekli büyükelçi, İhsanoğlu’nun, “Gezi olaylarının ilk başta doğru bir eylem olarak başladığı ama sonrasında rayından çıktığı yolunda” biraz itici gelen söylemlerinin, tek başına bu kişinin demokrat kimliğini sorgulamak için yeterli olmadığına işaret ederken, “Evet Gezi, Maocular ve darbeciler tarafından sonrasında esir alındı.” demekten kendini alamıyor.
Bizim ahalinin çoğunluğu, ne yazık ki, bel altı vuruşlara, sahte kahramanlık söylemlerine itibar edegelmekte. Cezasız kalan yolsuzluğun, toplum üzerindeki yıkıcı etkileri konusunda farkındalığı gelişmemiş bir topluluk. Kahvehanelerde, televizyon izlerken kimi siyasetçilerin, diğerlerine bel altı vuruşlarını maalesef onaylayan bir zihniyet toplumda hakim.
İhsanoğlu, kürsülerden bağırıp çağıracak, küfür tarzı söylemlere başvuracak bir kişilik de değil. Belki, kimi Türk ahalisinin itibar edebileceği yukarıdaki nitelikte olmaması yüzünden olası cumhurbaşkanı adayı Erdoğan karşısında seçilmek için pek şansı olmayabilir.
İhsanoğlu’nu bekleyen bir başka handikap da şu: Muhalefet, örneğin, Erdoğan’ın birinci turda olmazsa ikinci turda seçilme garantisi olarak gördüğü Kürt seçmenlere hitap etmesi için kendisine ne ölçüde açık kart verecek ya da verecek mi?
MHP’nin çatı aday arayışlarında HDP ile temas bile kurmamış olması, İhsanoğlu’nun ülkeyi kucaklayıcı bir seçim propagandası yapmasında elini kolunu bağlayabilir.
Diyelim, muhalefet çatı adayı İhsanoğlu’na, Kürtlere de açılımını sağlayacak açık kart verdi, yine de seçilme şansı çok yüksek görünmüyor. Zira HDP, her ne kadar kendi cumhurbaşkanı adayını açıklamaya hazırlansa da seçimlerin ikinci turu olan 24 Ağustos’ta, birinci turda seçilememesi halinde olası aday Erdoğan’a destek verebilir. Zira HDP, ancak bu destek ile Kürt açılımı projesinde Erdoğan üzerinden kısmen de olsa ilerleme sağlayabileceğini hesaplıyor.
İhsanoğlu, neticede Çankaya Köşkü’ne çıkmasa da -ki seçilmesi de ihtimal dışı değil- Türkiye’nin, uluslararası çaptaki değerlerinin toplumda görünürlüğü açısından moral aşılayacak. Ve inanın, pek çok kişi İhsanoğlu için sandık başına gidip oy verecek, rakip aday ile makası daraltacak. Kendisini hiç tanımam ama başarılar diliyorum.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016