Lale KEMAL
Bir ilin müftüsünün, kendisine Mercedes satın almak için camideki halı, tablo gibi kimi değerleri eşyaları sattığı iddiaları üzerine gecikmeli de olsa soruşturma başlatılmış.
Hangi dinden olursa olsun bir din adamının, cemaatine, iyilik, doğruluk, insanlık üzerine vaaz verme gibi bir misyonu vardır. Durum böyleyken neden bir din adamı, kendisine lüks araba almak için camideki değerli eşyaları satma gibi bir suçlamayla karşılaşabilir? Acaba bizzat Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in, devlet kasasından yani bizim vergilerimizden lüks Mercedes satın alabilecek noktaya gelmiş olması, müftüyü cesaretlendirmiş olabilir mi?
Malum, Görmez’in, en nihayetinde tepkilere dayanamayıp pahalı lüks Mercedes aracını iade edeceğini açıklaması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine zırhlı Mercedes vereceğini ‘müjdelemişti’. Bu zırhlı Mercedes de bizim vergilerimizle finanse ediliyor, fakirleşmemiz pahasına bilesiniz.
Ardından vatandaştan toplanan vergilerle zar zor içi doldurulan devlet kasasının başındaki isim olan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Görmez’e verilen zırhlı Mercedes üzerinden lüks makam araçları için harcanan 3,3 milyar TL’yi “çerez parası” diye tanımlayarak, hazmı mümkün olmayan bir tartışma başlattı. Gelen tepkiler üzerine Şimşek’in bakanlığı, sözüm ona bu sözlerini açıklığa kavuşturmak için, “Buradaki ‘çerez’ harcamanın küçüklüğünü ifade eden yani yük getirmeyen benzetme olarak kullanılmıştır.” dedi. İkinci açıklama birincisinden de felaketti.
MHP’li Adan, “çerez parası” ifadelerine, “Vicdan fukarası” yanıtıyla en doğru tepkiyi veriyordu. Adan devamla, Şimşek’in, çerez parasına indirgediği makam araçlarına harcanan 3,3 milyar liranın, bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin önemli göstergeleri arasında yer alan Sağlık Bakanlığı ile diğer bazı bakanlıkların bütçelerinin de üstünde olduğunu hatırlatıyordu.
Bir ülkenin fakirliği, o ülke yöneticilerinin lükse olan aşırı düşkünlüğü buna karşılık vatandaşın giderek hayat standartlarının düşmesiyle ölçülebilir. Keza, çalışan nüfusun neredeyse yarısının 700 TL ve altı aylık gelirle geçinmeye çalıştığı Türkiye’de, lüks BMW araçlarının satışı dünya rekoru kırıyorsa biliniz ki o ülkede haksız kazançla zenginlik dip yapmıştır, önlem alınmazsa ülke iflasa kadar gider. Sonra da kendinize sorarsınız, “Neden demokrasilerle yönetilen ülkelerde lüks makam araçlarının sayısı çok sınırlıdır, rüşvete karışan siyasetçi de, işadamı da, gazeteci de asker de olsa, işlediği bu büyük suçtan dolayı yargı önünde hesap verir de, bizde vermez?” diye.
Ama yine gidip sandıkta, sizin sırtınızdan zenginleşen ve bu haksız zenginleşmeye yandaş kesimleri ortak eden partiye oy vermeye devam edersiniz. Belki de bunun en önemli nedeni, diğer siyasi rakiplerin, sizlerin aş, iş sorunlarınızı daha da ağırlaştırmasından korkuyor olmanızdır.
Konda’nın, bir yabancı kuruluş için nisan ayında yaptığı ve MHP hariç diğer tüm partilerin seçim beyannamelerini açıklamalarından sonraki ankete göre, temel hareket, büyük seçmen kitlesi ile AKP arasında oluşuyor ve bu durum siyasetteki rekabet eksikliğinin hâlâ aynen devam ettiğine işaret ediyor.
Konda devamla şu tespiti yapıyor;
“Toplumda hoşnutsuzluk artmakta, iktidar partisinden bir çözülme gözlenmektedir ama, iktidar partisinden çözülen seçmen henüz bir başka partinin fikri veya duygusal cazibesine kapılmadan kenarda ya da gri alanda beklemektedir.”
Belki de “çerez parası,” tartışması, bardağı taşıran son damla olur, kenarda bekleyenlerin tercihlerini 7 Haziran’da diğer partilere yöneltebilir. Türkiye’de çoktandır cüzdanın cazibesi vicdanları öldürdü. Aslolan demokratik çözümlerdir, böyle bir arayış ise henüz bizde yok.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- IŞİD’den mesaj var; ‘Oksijenimi kesme topyekûn savaşırım’
2.02.2016 - Brexit istismarı çabuk başladı
25.06.2016 - Dış politikada Saray dönemi
18.06.2016 - Askere yasal zırh ve CHP
11.06.2016 - “Mercedes’ini yakacak babayiğit var mı?”
4.02.2016 - 6,5 milyon pasaporta vizesiz Avrupa!
28.05.2016 - ‘Şehir savaşlarına’ hazırlıksız yakalandılar
14.05.2016 - Ara seçim zorlanacak
7.02.2016 - Amerikalı ne diyor, bizimkiler ne anlıyor?
30.04.2016 - Bir garip ‘askeri casusluk’ operasyonu
24.04.2016
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
RahmiYılmaz
Vesayet çöktü kabeleri şaştı bozgun halindeler