Lale KEMAL
Ölümlerinizin ardından gazetelerde yayımlanan fotoğraflarınızı gördükçe ya da haberlerinizi okudukça içim yanıyor, “Keşke hayatta olsaydınız,” diyorum içimden.
Çocuk yaşta dağa götürülüp terörist yapılan sonra da vahşice ölüme ve öldürmeye şartlandırılan sizler için de üzülüyorum, sorunlarını çoktan medenice çözmüş bir ülkede yaşıyor olsaydınız bugün toplumun kalkınmasına yararlı birer vatandaş olurdunuz, diye düşünüyorum. Nafile, ölümlerinizin ardından hiç ders çıkartılmıyor, “Terörü lanetlemek,” adına sokağa dökülenler, Türk-Kürt ayrışmasını körüklemekten öteye gitmiyorlar. Yangına körükle gidenlere alet olduklarının farkında bile değiller.
Bazı televizyon programlarına katılan sözde “Her şeyi bilen uzmanların,” yaptıkları savaş çığırtanlığından öteye gitmeyen evlere şenlik siyasi ve askeri yorumları, Türkiye'yi giderek karanlığa sürükleyen gerçek manzarayı es geçiyor.
Eski siyasetçi, Konda Başkanı Tarhan Erdem, önceki gün CNNTürk açık oturumunda, Türkiye'de artık seçmenlerin yüzde 82'sinin ülkede siyasi kriz olduğunu söylediklerine işaret ederken, Başbakan Davutoğlu'nun, Dağlıca saldırısı sonrası yaptığı açıklamanın güven verici olmadığına dikkat çekiyordu. Erdem, şiddetin durması için şubat ayında HDP ve AKP'nin Dolmabahçe Sarayı'nda ilan ettikleri mutabakata uyulması gerektiğinin altını çizerken, kendi ifadesiyle, “Kutuplaşmanın sertleşmesinden siyasi yarar umanların, seçimlerde oylarının artmasını isteyenlerin varlığını,” hatırlatıyordu.
2,5 yıl gibi kısacık sürmüş olan çatışmasızlık ortamının bile Türkiye'ye nasıl rahat bir nefes aldırdığını test etmiş bizleri, çatışmaların yeniden başlatılmış olması kahrediyor.
Kürtlerle silahsız siyasi çözüm sürecini sahiden başlattıklarını zannettiklerimiz, bu sürede PKK'nın silah stokladığını açıklayarak, aslında sürecin içini boş tuttuklarını şimdi itiraf ediyorlar. Ne demek, “PKK, çözüm sürecinde silah stokladı. Güneydoğu'da örgütlenmesini güçlendirdi,” gibi sözler. “Silahlarını bırak, ülke dışına çık,” dediğiniz insanların, kısmen geri döndükleri Kuzey Irak'ta dağlarda çiçek toplamalarını mı bekliyordunuz? Gittikleri yerde ya da Türkiye'de, çatışmasızlık ortamının başlamasıyla birlikte bu insanlara iş, aş sağlanması, rehabilite edilmeleri gerekiyordu gerçekten çözüm isteniyorsa idi. Bu çalışmalara paralel olarak Türkiye için zaten elzem olan demokratikleşmenin hızlandırılması gerekiyordu. Silahlar sustuktan sonra atılması gereken siyasi adımların çok azı atılabildi, göz boyamadan öteye gitmedi. Bu durumu gayet iyi tesbit eden PKK, çözüm süreci boyunca bugünleri düşünerek hazırlığını yaptı. Şiddetin yeniden başlayabileceğini hesaplayan başkaları da, barış yerine çatışmalara hazırlık algısı yaratan iç güvenlik paketini çıkardı.
PKK, en kısa zamanda tek yanlı ateşkes ilan etmeli. Böylece hem HDP'nin, seçim sürecinde barış ve uzlaşı partisi olduğuna imkân tanır hem de çatışmalardan olası siyasi kazanç sağlamak isteyenlerin oyununu bozar. Ama PKK liderliğinin de böyle bir akla sahip olduğunu sanmıyorum,
NOT: “Ordu ne düşünüyor?” başlıklı 5 Eylül günü çıkan yazımda ihmal ettiğim bir noktaya açıklık kazandırmam gerekiyor. TSK, özünde siyasi bir konu olmasından dolayı gerek artık biten çözüm süreci gerekse bugün çatışmaların başlamış olması konularında ne düşünürse düşünsün aslolan siyasi iradenin aldığı kararlardır. Bu irade, aldığı kararların, bedeli ne olursa olsun sonuçlarına da katlanmak zorundadır. Ne var ki, mevcut kırılgan siyasi ortam, askerin şiddetin durması için güçlü telkinde bulunmasını gerektiriyor.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016