Lale KEMAL

PKK, HDP'yi kıskanıyor
2.02.2016
1983

 Kürt meselesine silahsız çözüm makyajı dökülünce amacın, bu tarihsel sorunu çözmek değil, başkanlık sistemini tesis etmek için gerekli matematiksel çoğunluğu Kürtlerin desteğiyle almak olduğu ortaya çıktı.

Ne zaman ki HDP, “Seni başkan yaptırmayacağız,” dedi işte o zaman bu partinin itibarsızlaştırılması süreci de başlatıldı. 13 yıldır anamuhalefet görevini yürüten CHP değil ama HDP, Türkiye'de yalnızca Kürtleri değil tüm demokrat kesimleri kucaklayan gündemiyle 7 Haziran seçimlerinde, yüzde 10 barajının çok üstüne çıkmakla kalmayıp kökü çok daha eskilere dayanan MHP ile vekil sayısını bile eşitlemişti.

MHP liderliği ne yaptı? Haziran seçim sonuçlarının daha mürekkebi kurumadan koalisyon kurmayacağını ilan edip, AKP'nin, tekrarladığı kasım seçimlerinde yeniden tek başına iktidara gelmesini sağladı. Sağladı sağlamasına ama hem oylarının önemli ölçüde AKP'ye kayması hem de seçmenin koalisyon iradesini hiçe sayma pahasına. HDP de barajın üstüne çıktı ama haziran ivmesini yakalayamadı, matematiksel oyunu bozduğundan kasımda oyları düştü.

Kasım sandığının en büyük kaybedeni MHP'de aylardır sular durulmuyor, lider Bahçeli'yi olağanüstü kurultayı toplamaya ikna edemeyen muhalif kanat mahkemelik oldu.

Bu noktada sorulması gereken şu; MHP demokrasi mi arıyor? Belki Meral Akşener başkanlığında bir MHP, ülkenin demokratikleşmesine katkı sağlayabilir ama bir yere kadar. Türkiye'nin özlemini duyduğu gerçek bir hukuk devletini tesis edecek, mevcut kötü gidişatı durdurabilecek potansiyele sahip değil bu parti, kimi zaman doğası gereği zararlı olan aşırı milliyetçi ideolojisi nedeniyle.

MHP'nin varoluş nedeni, Kürt meselesini çözmemek üzerine kurulu. Eh bu görevi de artık iktidar partisi üstlendi, “Senden daha milliyetçiyim,” diyor.    

HDP'ye gelince; Meclis dışına itilerek tabanının bu yasama organında temsilini kaybetmesi gibi Türkiye açısından büyük riskleri barındıran gelişmelere ilave izlediği kucaklayıcı siyasetinin dolayısıyla yıldızının parlamasını açıkçası PKK da kıskandı.

Ankara'da PKK'nın kolu TAK'ın üstlendiği katliam eylemini kınayan HDP Eş Başkanı Demirtaş'ın, partisinin terörle arasına mesafe koyan politikaları silahlı kanat nezdinde de rahatsızlık veriyor.

Profesör Ümit Cizre, İngiltere merkezli Open Democracy için 24 Şubat'ta kaleme aldığı yazısında şu önemli tespitleri yapıyor:

“HDP, PKK'ya destek verdiği gerekçesiyle milletvekilliği dokunulmazlıklarının kaldırılması ya da partinin kapatılması riskiyle karşı karşıya. PKK şiddetinden dolayı huzursuz olan HDP'nin Türk seçmenleri, parti ile aralarına mesafe koyuyorlar. (Çatışmaların yarattığı yıkım ortamı nedeniyle) fiziksel olarak ayakta kalma mücadelesi veren bölgedeki Kürt taraftarları ise HDP'nin, mağduriyetlerini giderici önlemlerin alınmasında zayıf kalmasına kızgınlar.”

Cizre, diğer yandan, HDP'nin yeni küresel imajından rahatsız olduğu izlenimi veren PKK'nın, bölgede ‘oyun değiştirici', bir rol kazanmakta olduğuna işaret ederek, “Dolayısıyla, HDP'nin PKK'dan bağımsız etkin bir Kürt yanlısı gündem yaratmasının zayıf olduğu söylenebilir.” diyor.

Ne var ki Cizre'nin de vurguladığı üzere, yine de çözüm sürecinin yeniden başlatılması -ki bu yönde ümitler çok zayıf- halinde HDP'nin, görüşme masasına oturacak ve anlaşmazlığın insani ve entelektüel yönüyle Kürt hareketini temsil edebilecek tek hareket olduğuna vurgu yapıyor.

Ankara ve PKK arasında sıkışan HDP, tüm kesimleri kucaklayan haziran ivmesini yeniden kazanabilirse çıkış yolu bulabilir. Milliyetçilik söylemi gibi varoluş nedenini AKP'ye kaptıran MHP'nin işi çok daha zor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar