Lale KEMAL
NATO’da, kimi TSK mensuplarının, yargının kapsama alanına girmesinden dolayı “TSK zayıflıyor” algısı yok. İttifak, tam tersine Akıllı Savunma konseptine ayak uydurması için TSK’nın çok geciken savunma reformunu tamamlaması beklentisi içinde
NATO, Türk savunma sanayiinin mevcut yetenekleri ve ordunun hantal yapısının artarak sorgulanması anlamına gelecek, “Akıllı Savunma” konseptini gelecek ay düzenleyeceği Chicago zirvesinde onaylamaya hazırlanırken, darbe teşebbüsü suçlamasıyla pekçok TSK mensubunun yargının kapsama alanına girmiş olmasını da “Türk ordusu zayıflıyor” şeklinde algılamıyor. Tam tersine NATO’nun, üyesi olması nedeniyle sınırları içinde kalan Türkiye’nin, yanı başındaki Ortadoğu’daki gelişmeler karşısında çok geciktirdiği savunma reformunu tamamlayarak güçleneceği görüşünde.
NATO’da “Türk askeri zayıflıyor” algısı bulunmadığı tesbitini yapan NATO kaynakları, Türkiye’nin iç meselesi olarak gördükleri TSK mensuplarını önemli ölçüde kapsayan darbe davalarının ittifaka yansımaları konusunda detaya girmek istemiyorlar. Zaten NATO, üye ülke ordularının, seçilmiş siyasilerin demokratik kontrolü altında olmasını dolayısıyla orduların doğrudan milli savunma bakanlıklarına bağlı olmalarını öngörüyor. Eski Doğu bloku ülkeleri, NATO’ya katılmadan önce ordularının sivil demokratik denetimini sağlamadan ittifaka alınmadılar. Türkiye’nin bu anlamda ittifak içinde bir istisna durum olduğunu vurgulamak lazım. Dolayısıyla, aslında NATO’nun, savunma reformunu yapmamış bir TSK’nın, hele de Chicago zirvesinde Akıllı Savunma konseptini onaylayacağı bir dönemde ittifaka getireceği artı değerler konusunda endişeli olduğunu söylemek lazım. Aslında TSK, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, geçen 6 nisanda İstanbul’da Harp Akademileri Komutanlığı’nda subaylara seslenirken öngördüğü kapsamlı savunma reformunu yaparak, hem ülkeye hem de NATO’ya artı değer katan bir güç haline gelecek.
NATO kaynakları, Türkiye’de bir yandan ordunun sivil demokratik denetimi süreci ağır aksak sürerken, diğer yandan gerek parlamento gerekse Milli Savunma Bakanlığı ve başbakanlığın, sivillerden oluşan güçlü bir savunma uzmanı kadrosunu ihdas etmesinin çok önemli olduğuna dikkat çekiyorlar.
NATO’daki Batılı kaynaklar açısından bir diğer önemli konu, bir yandan kimi ordu menspularının yargıda hesap vermelerini sağlayan Türkiye’nin, insan haklarına saygı ve ifade özgürlüğü gibi konularda daha ileri adımlar atması gerekliliği.
Akıllı Savunma, yeni bir işbirliği kültürü
Dünyanın mali kriz ile boğuştuğu bir dönemde ABD’nin Chicago kentinde zirve toplantısı yapmaya hazırlanan NATO, bu kriz ortamında dünya jandarmalığını nasıl sürdürebileceği sorusuna “Akıllı Savunma-Smart Defence” konsepti ile yanıt bulmuş. NATO Genel Sekreteri Danimarkalı Anders Fogh Rasmussen, “Daha fazla harcayamayacaksak mevcut askeri yetenekleri nasıl daha iyi, etkin ve tasarruflu kullanırız” diye formüle etmiş bu konsepti. Böylece, 28 ittifak üyesi ülke, artık ulusal portföylerinde yer alan silah sistemlerini diğer üyeler ile gerektiğinde müşterek kullanacak, daha fazla müşterek tatbikat yapacak ve savunma sanayisini geliştirirken önceliği, ittifakın ihtiyaçlarına göre belirleyecekler. NATO ihtiyaçları ile ulusal ihtiyaç öncelikleri birbirlerini tamamlayacaklar.
NATO’nun, gelecekteki 10 yılına ve sonrasına damgasını vuracağı için Kuvvet 2020 olarak anılan yeni yapılanmada öne çıkan Akıllı Savunma konsepti, 20-21 mayısta yapılacak Chicago zirvesinde onaylanacak.
NATO Dışişleri ve Savunma Bakanları, 18-19 nisanda NATO genel merkezinin bulunduğu Brüksel’de bir araya gelerek, gerek Akıllı Savunma konsepti gerekse füze kalkanı projesinin bundan sonraki aşamalarını uygulamaya koyacak son rötuşları Chicago zirvesi öncesi yaptılar.
NATO Genel Sekreteri Rasmussen, Brüksel’deki ilk gün toplantısının açılış konuşmasında, ittifak üyesi savunma bakanlarının yeni konseptin detayları üzerinde uzlaştıklarına işaret ederken, akıllı savunmanın, “İttifakın 2020 ve sonrasında yani uzun vadede formda kalması,” anlamına geldiğini vurguluyordu. Konsept, Rasmussen’in de dikkat çektiği üzere ittifakın yenilenmiş bir işbirliği kültürünü oluşturacak. Bu konsept, Türk ordusunun mevcut hantal yapısından biran önce kurtulmasını gerektirecek unsurlar içeriyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, 6 nisanda subaylara hitaben yaptığı konuşmada, NATO müttefiklerinin savunma reformunu çoktan tamamladıklarını hatırlatıp, “Ülkemizin de esasen uzun yıllardır gerçekleştiremediği kapsamlı savunma reformunu hayata geçirmesi elzemdir” demiş olması boşuna değil. Zira, Gül’ün detaylarına girdiği üzere, TSK küçülerek etkinleşirken, silah ve techizat bakımından nicelik (sayısal) ağırlıklı bir yapıdan, nitelik ağırlıklı bir yapıya doğru gitmesi gerekiyor. Yine Gül‘ün ifadeleriyle, TSK’nın, bu etkinliğe katkıda bulunmayan harcamalardan tazarruf etmesi ve muharip (Savaşma yeteneği olan) birlik sayısını artırması, gerçekleştirilmesi gereken savunma reformunun diğer bazı unsurlarını içeriyor.
Ankara’nın çekinceleri
Türkiye, akıllı savunma konsepti uygulanırken, 3,5 ülkenin bir araya gelip yetenek geliştirmesinin kontrollü yapılmasını istiyor. Türkiye’nin dikkat çektiği husus, NATO ile ittifakın aynı zamanda AB üyesi de olan ülkeleri arasında, akıllı savunma konsepti uygulanırken koordinasyon yapılması gereği.
Türkiye öteden beri, 28 üyeli NATO’nun, aynı zamanda AB üyesi olan 21 üyesinin, ittifaktan bağımsız hareket etmesinin, kendisini yalnızlaştıracağı kaygısını taşıyor.
Türkiye, Norveç ve NATO’nun çiçeği burnunda bazı Doğu Avrupalı üyeleri ile birlikte ittifakın, kollektif savunma olan temel işlevini yitirmemesini istiyor. Akıllı savunmada bir diğer önemli konu, ittifak üyesi ülkelerin belirli konularda uzmanlaşmaları. Üst düzey bir NATO yetkilisi, ben dahil bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada, “Örneğin, Çek Cumhuriyeti kimyasal silahları caydırma anlamında alt yapıya sahip ve NATO gerektiğinde bu alanda Çek’lerden destek alacak. Çeşitli NATO ülkelerinde bulunan ittifakın bazı mükemmeliyet merkezlerinin, uzmanlaşma anlamında iyi örnek teşkil etmediklerini söylemeliyim” diyor.
Türkiye’de NATO’nun terörle mücadele mükemmeliyet merkezi bulunuyor ve ittifak, bu merkezin, terörle mücadelede ortak tatbikatlar başlatarak etkin ve işlevsel hale gelmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Afganistan Afganlara bırakılıyor
NATO’nun Chicago zirvesinde onaylayacağı bir diğer kritik konu ise Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti’nin, 2014 yılı sonu itibariyle çekileceği Afganistan’da yerini Afgan Ulusal Güvenlik Kuvvetleri’ne bırakacak olması. Bu süreç, “Dış güçlerin gerçekleştirdiği Afganistan’daki muharebe durumundan çıkıp Afgan ordusuna eğitim desteğini sürdüreceği” bir döneme işaret ediyor. NATO, bu ülkedeki şehir merkezlerinde muharebe pozisyonunu sürdürecek. ANSF, ülkenin neredeyse yarısında güvenliği tesis edebilecek yeteneğe sahip hale gelmiş. Dış güçlerin muharebe pozisyonundan çıkacakları yeni durumun Afganistan’daki, terörist eylemleri durduracağı beklentisi ise zayıf. Uluslararası topluluğun, 2017 yılına kadar, Afganistan’a yaklaşık 4 milyar dolarlık yardım taahhüdünde bulunması öngörülüyor.
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları













































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016