Mahmut ÖVÜR
Erken seçim olur mu olmaz mı? Sorunun cevabını en net biçimde Cumhurbaşkanı Erdoğan, "seçimler zamanında yapılacak" diye verdi ama siyaset uzmanları, araştırmacılar hâlâ bu ihtimalin olabileceğinde ısrarlılar. Bu ihtimali ileri sürenler, tezlerini 16 Nisan referandumunda 17 büyükşehirde "hayır" oylarının önde çıkmasına bağlıyor. O hesaba göre, AK Parti, yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara gibi önemli şehirlerde zorlanacağı için cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerini öne alacak.
Seçimler öne alınır veya alınmaz ama yerel seçimlerde bir risk olmadığını gösteren başka işaretler ve gerçekler de var. Bir kere, referandumla genel veya yerel seçimleri birbirine karıştırmamak gerekiyor. Referandum özel bir durumdu. Türkiye, 30 yılı aşkın bir süredir bir siyasal sistem arayışı içindeydi ve bunu hayata geçirmek hiç kolay değildi. Az farkla da olsa bunun başarılması tarihi bir adımdı.
Ayrıca seçimlerin ruhu ve parametreleri de çok farklı. O parametrelerden biri ekonomiyse bir diğeri de güven unsurudur. Soru net; ülkeyi kim daha iyi yönetebilir? Cevap bütün araştırmalarda görülüyor; AK Parti birinci parti ve oyunu koruyor.
AK Parti, buna ek olarak önümüzdeki genel ve yerel seçimlere iki önemli değişimle giriyor. Birincisi bu seçimlere Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 yıl aradan sonra ilk kez partisinin genel başkanı olarak, ikincisi de MHP ile "gönüllü ittifak" yaparak giriyor.
Bunlara Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güçlü siyasi kimliğini ve dış politikadaki başarıları da eklemek gerekiyor. Bu koşullarda, zamanında yapılacak bir yerel seçim hem bu verilerin ölçüleceği hem de AK Parti-MHP ittifakının test edileceği bir ön seçim olacak. Aslında AK Parti ve MHP yerelde ittifak yapmadı ama Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dediği gibi ittifakı "millet" sahada yapacak. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, ittifakın 2023'e uzanan bir ittifak olduğunu söylemesi de bu tezi güçlendiriyor.
Şimdi gelelim yerel seçimlerde bu ittifakın nasıl yansıyacağına... Ortada bilinen bir formül ve bir anlaşma yok. Ama görünen o ki, seçimlerde AK Parti ve MHP, oy oranının yüksekliğinden çok şehirleri kazanma hesabı yapacak. Bu zaten doğal olarak oy artışı da getirecek. İttifak sinerjisi doğru kullanılır ve gönüllük sokağa yansırsa onlarca şehirde oy patlaması yaşanması şaşırtıcı olmayacak.
Her iki partinin net kazanacağı iller olduğu gibi küçük oylarla kaybettiği iller de var. Seçmen de nereye nasıl oy vereceğini iyi biliyor. Büyükşehirde yakın hissettiğine, yerelde ve il genel meclisinde kendi partisine oy vererek bunu defalarca gösterdi.
Bu çerçevede İstanbul'a bakıldığında referandumda "hayır" oylarının önde olması CHP'yi heveslendirse de sonucu değiştirmeyecek. Rakamlar ortada. AK Parti son yerel seçimde 4 milyon, CHP ise Mustafa Sarıgül'le 3 milyon 400 bin civarında en yüksek oyu aldı. Aradaki fark 600 bin... Onları sırasıyla HDP 413 bin, MHP 339 bin, Saadet 122 bin, BBP ise 50 bin oyla izliyor. MHP'nin büyükşehir oyu yüzde 4 ama il genel meclisi oyu yüzde 7.4. Kayma çok net... Bu koşullarda CHP'nin mevcut AK Parti oyunu geçmesi için bile 600 bin oya ihtiyacı var. CHP'liler açıktan söylemeseler de HDP'nin İstanbul oyunu çantada keklik görüyor. O oyların tamamı CHP'ye gitse bile sonuç değişmiyor. Tabii bunun handikapları da var. Ama buna karşın MHP oylarının yüzde 50'si bile AK Parti'ye gitse fark daha da açılacak. İttifak nedeniyle de çok kolay gidecek. Saadet'in bir kısmı, BBP'nin ise tamamı gidebilir.
Benzer bir durum, Ankara ve diğer şehirler için de geçerli. Hele ilçeler düzeyinde bu ittifak çok şeyi değiştirecek. Onları da bir başka yazıda ele alalım.
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019