Mehmet AKAY
Kemalist ve sağ Türk entelenjesiyasının barış sürecine mesafeli durması veya karşı çıkmasını anlayabiliyorum. Kemalizmden sol çıkmaz, sağ milliyetçi bir ideolojidir. Sağ, zaten milliyetçidir ve barış sürecinin getirileri karşısında iktidar araçlarının sarsılacağını düşünür. Dolaysıyla sürdürülmekte olan barışa doğal olarak karşıdırlar.
Beni rahatsız eden kendilerini solda ve liberal, sosyalist gören aydınların süreci anlamakta zorlanmaları. Siyasi nedenlerle Almanya'da yaşayan Can Dündar'ın sosyal medyada ısrarla barış sürecini tuhaf bulduğunu ve anlamadığını açıklaması oldu.
Barış Sürecine Devlet Zorunlu Oturdu
Bugün barış sürecinin bir tarafında devlet resmi ideolojinin sahiki olarak duruyor, yanında ırkçı fasit MHP ve İslami rengi olan liberal muhafazakar AKP diğer tarafta sosyalist referansları olan ve ulusal mücadeleyi öne çıkarmış kitlesel, sosyalist bir örgüt var. Türk tarafının en gerici unsurları bugün masaya oturdular diye ideolojileri değiştiğini söylemek abesle iştigal. Devlet erki elinde bulunduran ve iktidar olanlar artık yönetemez hale geldikleri için bugün masadalar. Ortadoğu'nun yeniden şekillenmesi Kürt hareketinin Ortadoğu'da ki etkinliği göz önünde bulundurulduğunda Türk devletinin nedenli açmazda olduğu görülür. Yani devlet barış masasını kurmak zorundaydı ve Öcalan’ın işinin ne denli zor olduğu umarım görülür.
Ortadoğu ve Türkiye'yi içine çeken bölgesel bir sorun Kürt meselesi. Kürt sorunu kültürel bir sorunla sınırlamak sorunun temel nedenini ıslamak olur, bu da bir tür kültür milliyetçiliğidir. Bakın Amerika'ya 36 eyalet ve çok kültürlü bir yapı var. Ama Amerika milliyetçi bor devlet. Teritoryal yani toprağa bağlı bir ulusal kimlik söz konusu. Bizde ise etnik temeli esas alan milliyetçilik. Dolaysıyla kültürel, azınlık meseleleri tarihsel açıdan sürekli gündem de kaldı. Kürt sorunu kültürel bir sorunla sınırlandırılamaz. Aynı zamanda siyasi bir sorun hatta sınıfsal ve ulusal bir sorun. Ayrıca dört egemen devleti saran bir ulusal sorun.
Kürt Sorunu Kimlik ve Demokrasi Sorunundan Çok Daha Derin Bir Sorun
Can Dündar ve o cenaha yakın aydınların anlamakta zorluk çektikleri bam teli burası. PKK, 40 yıldır kültürel veya kimlik mücadelesi vermiyordu. Ulusal ve sınıfsal kurtuluş mücadelesi verme iddiasıyla mücadele verdi. Kürt yoksul köylüsü ve işçi sınıfının özgürlüğünü temel alan sosyalist bir bakış açısıyla mücadele sürdürüldü. İlk 30 yıl gerilla savaşı son 10 yılda cephe savaşı verdi. Binlerce insan öldü. Diasporada milyonlar bulundukları ülkelerin siyasetinde yer aldılar. Dolaysıyla masaya oturanlar iki ulusun siyasi önderliği.
Biri ezen diğeri ezilen ulusun siyasi önderlikleri. Bir tarafta asker ve MİT diğer tarafta askeri ve siyasi liderlik PKK. Olayın ciddiyeti bu. Bunu anlamak gerekir. Savaşan ve birbirlerini düşman gören taraflar artık barışmak istiyor. Hangi savaş demokrasi çıgırtganlığıyla yapıldı. İki askeri güç barışacak dolaysıyla birbirlerinden taviz isteme-verme zorundadırlar.
PKK, Türk halkı veya kamuoyu ile barışmıyor, devlette barışıyor. PKK, Türk halkına isyan bayrağı çekmemişti ki! Devlete isyan etmişti! Dolaysıyla barış sürecinde Kürt tarafına demokrasi dayatması yapamazsınız. Kavala, İmamoğlu gibi kişilerin özgürlüğünü Kürtlere pazarlıkta devlete dayatmalarını isteyemezsiniz. Siz bu hakkı günlük mücadelede kullanabilirsiniz. Dolaysıyla barış süreci demokrasi getirirse varırız yoksa da yokuz diyemezsiniz. Mutlaka Kürt halkının Öcalan önderliğinde barış sürecinde belli kazanımlarla çıkacak.
Öcalan Neyin Peşinde
Kürtdistan ayrı bir siyasi coğrafya. Can Dündar ve diğerleri bunu anlamak zorunda. Beklentilerini Öcalan'dan değil Türk siyasetinden istesinler. Ama bunu yaparken de Öcalan’ın yanında dursunlar. Aksi takdirde barış sürecini bozmaya çalışanların ekmeğine yağ sürmüş olurlar. Öcalan önce akan kanın durmasından yana, Kürtlerin kendi kendilerini yönetmesinin peşinde. Kürdistanın bir biçimde tanınmasından yana. Kürt halkının kurumsal örgütlenmesi ve tanınmasından yana.
Son olarak şunu söylemek isterim. Kürtler, barış süreci ile birlikte demokratik tüm kazanımları eninde sonunda, er ya da geç batıya, Türk halkına yansıyacaktır. Bugün demokrasi pazarlığı değil barış pazarlığı yapıldığını kimse unutmasın ve herkes Öcalan’ın yanında dursun. Türk solunun ve sosyalistlerin başka bir şey deme lüksleri ne yazık ki yok, derim.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTDüzcelinin D-100 Karayolu’nda “Hız”la İmtihanı.. 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanOrtodoks solu ve merdiven altı İslamcılığı aşamazsak… 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciSadece orta sınıf ezilmedi, akıl ve bilim de ezildi 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇNifak ve münafık 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÖzgür Özel’in ve CHP’nin siyasi portföyü 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKürt olmak 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’a uzanan iktidarın mahcup eli; Fatih Altaylı’ya inen Adaletin tahta kılıcı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURBüyük ülkenin, küçük insanları… 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞZEHİRLENMELER “GIDA TERÖR” DEĞL Mİ? 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞReel politika, pragmatizm, ilkesizlik, oportünizm batağında AKP 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÇözüm için ilk adım ne zaman atılacak? 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALTers köşe... 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBoğulma nasıl anlatılır? 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRDevletin “büyük bir gizlilik” içerisinde gerçekleştirdiği İmralı Ziyareti! 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİİznik’e gelen Papa değil Haçlı Ordusu sanki 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP nereye? 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTürkiye bilimin neresinde? 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Özgürlük Yasaları Çıkarılmalı"; Mücadele ve Sahiplenme Birlikte Yürür... 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUPapa geldi diye esas şu konuyu tartışsak ya… 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBorçları SDG mi ödeyecek? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYKürt Sorununu Kavrayamayanlar Barışı da Kavrayamazlar 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezYeni Dünya Düzeni: Eski Eğilimler 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSuriye’deki PKK ne olacak? Bu kanaat önderleriyle işimiz çok zor… 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİlk adım Öcalan olunca süreç zorlanıyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNÜç görüntü: Amerikan katarı püfleye püfleye ilerliyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKodlar 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUİmralı kararı bir semboldü! O kadar! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİlk yılında Trump yönetimi: Yeni sınıf ittifakları ve alternatifler 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRLİDER APO MU DEMİRTAŞ MI? 26.11.2025 Tüm Yazıları





































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.11.2025
23.11.2025
29.07.2025
12.05.2025
2.04.2025
24.03.2025
6.03.2025
28.02.2025
18.02.2025
2.01.2025