Mehmet AKAY

Mehmet AKAY
Mehmet AKAY
[email protected] Gece Metrosu 1997 Doruk/Dâhiler ve Aşkları 2008 İkaros/Aşk Üzerine Düşünceler 2015 İkaros/Ardıç Konuşması 2017 NoKitap/Ateşin Felaketi 2020 Klaros/ 80 Kuşağının Üç Şairi 2021 Klaros /Göle ağladım/Çöl oldum 2021 Klaros/Gökyüzü Gazelleri Şiirden Yayıncılık2002 Tüm Yazıları
Kürt Sorununu Kavrayamayanlar Barışı da Kavrayamazlar
28.11.2025
245

Kemalist ve sağ Türk entelenjesiyasının barış sürecine mesafeli durması veya karşı çıkmasını anlayabiliyorum. Kemalizmden sol çıkmaz, sağ milliyetçi bir ideolojidir. Sağ, zaten milliyetçidir ve barış sürecinin getirileri karşısında iktidar araçlarının sarsılacağını düşünür. Dolaysıyla sürdürülmekte olan barışa doğal olarak karşıdırlar. 

Beni rahatsız eden kendilerini solda ve liberal, sosyalist gören aydınların süreci anlamakta zorlanmaları. Siyasi nedenlerle Almanya'da yaşayan Can Dündar'ın sosyal medyada ısrarla barış sürecini tuhaf bulduğunu ve anlamadığını açıklaması oldu. 

Barış Sürecine Devlet Zorunlu Oturdu 

Bugün barış sürecinin bir tarafında devlet resmi ideolojinin sahiki olarak duruyor, yanında ırkçı fasit MHP ve İslami rengi olan liberal muhafazakar AKP diğer tarafta sosyalist referansları olan ve ulusal mücadeleyi öne çıkarmış kitlesel, sosyalist bir örgüt var. Türk tarafının en gerici unsurları bugün masaya oturdular diye ideolojileri değiştiğini söylemek abesle iştigal. Devlet erki elinde bulunduran ve iktidar olanlar artık yönetemez hale geldikleri için bugün masadalar. Ortadoğu'nun yeniden şekillenmesi Kürt hareketinin Ortadoğu'da ki etkinliği göz önünde bulundurulduğunda Türk devletinin nedenli açmazda olduğu görülür. Yani devlet barış masasını kurmak zorundaydı ve Öcalan’ın işinin ne denli zor olduğu umarım görülür. 

Ortadoğu ve Türkiye'yi içine çeken bölgesel bir sorun Kürt meselesi. Kürt sorunu kültürel bir sorunla sınırlamak sorunun temel nedenini ıslamak olur, bu da bir tür kültür milliyetçiliğidir. Bakın Amerika'ya 36 eyalet ve çok kültürlü bir yapı var. Ama Amerika milliyetçi bor devlet. Teritoryal yani toprağa bağlı bir ulusal kimlik söz konusu. Bizde ise etnik temeli esas alan milliyetçilik. Dolaysıyla kültürel, azınlık meseleleri tarihsel açıdan sürekli gündem de kaldı. Kürt sorunu kültürel bir sorunla sınırlandırılamaz. Aynı zamanda siyasi bir sorun hatta sınıfsal ve ulusal bir sorun. Ayrıca dört egemen devleti saran bir ulusal sorun. 

Kürt Sorunu Kimlik ve Demokrasi Sorunundan Çok Daha Derin Bir Sorun 

Can Dündar ve o cenaha yakın aydınların anlamakta zorluk çektikleri bam teli burası. PKK, 40 yıldır kültürel veya kimlik mücadelesi vermiyordu. Ulusal ve sınıfsal kurtuluş mücadelesi verme iddiasıyla mücadele verdi. Kürt yoksul köylüsü ve işçi sınıfının özgürlüğünü temel alan sosyalist bir bakış açısıyla mücadele sürdürüldü. İlk 30 yıl gerilla savaşı son 10 yılda cephe savaşı verdi. Binlerce insan öldü. Diasporada milyonlar bulundukları ülkelerin siyasetinde yer aldılar. Dolaysıyla masaya oturanlar iki ulusun siyasi önderliği. 

Biri ezen diğeri ezilen ulusun siyasi önderlikleri. Bir tarafta asker ve MİT diğer tarafta askeri ve siyasi liderlik PKK. Olayın ciddiyeti bu. Bunu anlamak gerekir. Savaşan ve birbirlerini düşman gören taraflar artık barışmak istiyor. Hangi savaş demokrasi çıgırtganlığıyla yapıldı. İki askeri güç barışacak dolaysıyla birbirlerinden taviz isteme-verme zorundadırlar. 

PKK, Türk halkı veya kamuoyu ile barışmıyor, devlette barışıyor. PKK, Türk halkına isyan bayrağı çekmemişti ki! Devlete isyan etmişti! Dolaysıyla barış sürecinde Kürt tarafına demokrasi dayatması yapamazsınız. Kavala, İmamoğlu gibi kişilerin özgürlüğünü Kürtlere pazarlıkta devlete dayatmalarını isteyemezsiniz. Siz bu hakkı günlük mücadelede kullanabilirsiniz. Dolaysıyla barış süreci demokrasi getirirse varırız yoksa da yokuz diyemezsiniz. Mutlaka Kürt halkının Öcalan önderliğinde barış sürecinde belli kazanımlarla çıkacak. 

Öcalan Neyin Peşinde 

Kürtdistan ayrı bir siyasi coğrafya. Can Dündar ve diğerleri bunu anlamak zorunda. Beklentilerini Öcalan'dan değil Türk siyasetinden istesinler. Ama bunu yaparken de Öcalan’ın yanında dursunlar. Aksi takdirde barış sürecini bozmaya çalışanların ekmeğine yağ sürmüş olurlar. Öcalan önce akan kanın durmasından yana, Kürtlerin kendi kendilerini yönetmesinin peşinde. Kürdistanın bir biçimde tanınmasından yana. Kürt halkının kurumsal örgütlenmesi ve tanınmasından yana. 

Son olarak şunu söylemek isterim. Kürtler, barış süreci ile birlikte demokratik tüm kazanımları eninde sonunda, er ya da geç batıya, Türk halkına yansıyacaktır. Bugün demokrasi pazarlığı değil barış pazarlığı yapıldığını kimse unutmasın ve herkes Öcalan’ın yanında dursun. Türk solunun ve sosyalistlerin başka bir şey deme lüksleri ne yazık ki yok, derim.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar