Melih ALTINOK
Bir kere siyasetin arkasında dursaydınız Sayın Kılıçdaroğlu, bir kere… Oysa bu ne büyük fırsattı ve sizin de fırsatlara ne çok ihtiyacınız vardı bugünlerde.
Evet, HSYK’daki bürokratik oligarşinin dağıtılmasına yönelik hükümetin önerisine ilk başlarda verdiğiniz desteği ne olduysa geri çekmenizden bahsediyorum. Hani gerekçe olarak da “samimi değiller” dediniz ya…
Cumhurbaşkanı Gül’ün son derece faydalı olduğunu düşündüğüm, muhalefet liderleriyle yaptığı zirvenin ardından verdiğiniz “AB’li ve siyaset vurgulu” mesajlar ne kadar yerindeydi aslında. Eminim siz de bizler gibi anketleri takip ediyorsunuz. Seçmelerinizin büyük çoğunluğu da bu oligarşik paralel yapının tasfiye edilmesine desteklerini sunuyorlar. Yani bu kez siyaseti destekleyerek alacağınız “risk” de azdı. Partinizdeki İslamofobik-ulusalcı kesimlerin sesi de fazla çıkmazdı. Kolay olurdu yani.
Ama ne yazık ki yapamadınız. En azından şimdi böyle söylüyorsunuz.
Girizgâhtaki, “bugünlerde” vurgum da rastgele söylenmiş bir şey değil. Hakikaten bugünler herkes için tarihî son karar anları. Doğru, paralel yapılanma bugün sandıkta yenilemeyen siyasal iktidara operasyon çekiyor ama diğer siyasi aktörler de hedef tahtasında. Üstelik kayıt dışı siyasetin, türlü çeşitli vesayet odaklarının potansiyelini en iyi bilen isimlerden birisiniz. Geçen seçimler öncesi AK Parti’nin karşısına “daha güçlü bir CHP” çıkartmak için eski genel başkanınız Deniz Baykal’a yapılanları hatırlayın. Ya da MHP’li vekillerin birbiri ardına piyasa sürülen gizli görüntülerini...
Dolayısıyla yakın çevrenizden ve medyadan gelen, bu darbe girişiminin “düşmanınızı yıpratacağı” yönünde telkinlerin en çok sizi zayıflattığını nasıl olur da görmezsiniz? Bu, hükümete ve Erdoğan’a değil, siyasete bir saldırı. Zira eski vesayetin yerine çöreklenen yapı da tıpkı eskileri gibi, siyaset geçer akçe olursa kurdukları oligarşik bürokratik yapının işlevsiz kalacağını çok iyi biliyor.
Pragmatist değil ilkesel tutum
Üstelik siyasete sahip çıkan cephenin genişlemesini savunanların yukarıdaki önerilerini şekillendiren motivasyon da siyasi pragmatizm falan değil. Siyaseti savunurken asıl ilkesel olarak doğru bir noktada konumlanmış olacaksınız. Çünkü tehlike altındaki, tüm yasal ve meşru siyasi aktörlerin er meydanı olan ve yeni yeni imara açılan sivil demokratik siyaset arena.Yani biz vatandaşların kayıtsız şartsız egemenlik hakkı.
Sayın Gül’le görüşmenizin ardından kriter olarak gösterdiğiniz AB’de de, parlamentolar hatta hükümetler HSYK’nın muadillerinin yanı sıra yüksek yargıda da atamalar boyutunda söz sahibi. İsveç, İspanya, Hollanda, İtalya… Zira evrensel ilke, yargıya siyasi müdahale tanımını, “süren yargılamalara müdahil olmakla” sınırlandırır.
İsterseniz CHP’nin tarihine de bakın
Ecevit’in, 80 öncesindeki "Karaoğlan" dönemini önemsediğinizi her fırsatta dile getiriyorsunuz. Yıllarca süren düşüşün ardından CHP’nin 73 seçimlerinde birinci parti olmasının ve 77 seçimlerinde de yüzde 41’i yakalayarak kırdığı rekorun nedeni neydi sizce? Sadece Kıbrıs harekâtının prestiji ya da Ecevit’in seçim çalışmasında Atçalı Kel Memed Efe'nin romantik sözlerini kullanması mı? Hayır! Zira CHP, sonrasında milliyetçi argümanları da kullandı, sol romantik söylemleri de, bol bol… Ama asla Ecevit’in rekorunu egale edemedi.
Ecevit’in başarısının en önemli nedeni, acıdır, o dönem radikal solu utandırıp 70 muhtırasına, yani darbeye karşı sergilediği radikal karşı duruşun meydana getirdiği havaydı. Ecevit CHP tarihinde ilk kez bürokrasiden yana değil, halkın iradesinden ve siyasetten yana tavır koyarak partisinin "makûs talihini" geçici olsa da değiştirmişti. Yüzde 70/30 psikolojik sınırı kırıp yüzde 41’e çıkmasında, bu siyaseti savunan tavrı sayesinde muhafazakâr seçmenden aldığı oyun katkısını inkâr etmek için de kör olmak lazım. Bu halkın kahir ekseriyeti her zaman sivil siyaseti savunan siyasi partilere teveccüh göstermiyor mu? 50’den beri seçim sonuçları bu kararlığının bir manifestosu değil mi?
Doğru, sonra Ecevit de çok değişti ama bu ışık tarihte yanmaya devam ediyor işte…
Köşelerinde, Sarıgül’ün, Feyzioğlu’nun performansını gösterip sizi yeni vesayete ilişmeye razı etmeye çalışanların yazılarını bırakıp, yakın tarihe dair kitaplara bir göz atmanızı tavsiye ederim.
Ya seçimlerin ardından Bahçelivari hesaplarla oyunuzu arttırdığınızı anlatıp herkese yine “yaş günü pastamızı vestiyerde unuttu” dedirteceksiniz. Ya da HSYK’da ve diğer alanlarda halkın meşru temsilcisi parlamentonun atamalar boyutunda müdahil olma hakkını, siyaseti savunup, AK Parti’den rol çalacak ve CHP’nin kendisine de, demokrasiye de “katacaksınız.”
Neden olmasın(dı).
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019