Melih ALTINOK
Antonis Samaras liderliğindeki eski hükümet, sıkı ekonomik tedbirler ve memorandumlarla Yunan halkını bunalttı.
Maaşların düşürülmesi ve ek vergi gibi uygulamalar her katmandan Yunanlının belini büktü. Ülkeyi fiilen yöneten AB Komisyonu, AB Merkez Bankası ve IMF’den oluşan troyka da siyasete güveni sıfırladı.
İşte Syriza koalisyonunun lideri Aleksi Tsipras böylesine bir ortamda iktidara geldi.
Evet, Tsipras’ı ve Yunanistan’ı zor günlerin beklediği kesin. Yalnızca, sloganlarla ve romantik çıkışlarla ekonomik darboğazın aşılamayacağı da.
Ne var ki aşılmaz görünen tüm bu zorluklar, “Umut Geliyor" mottosuyla yola çıkan Tsipras’ın ilerideki olası başarısının kalıcılığı için de bir şans. Çünkü başaranlar var. Üstelik örnek uzakta da değil, 40 yaşındaki genç liderin yanı başında.
Aralık başında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Yunanistan temaslarını izleyen gazeteci grubunda ben de vardım. Başbakan, dönüş yolunda uçakta sorularımızı cevaplarken, Atina Havalimanı’nda Yunanistan’ın genç muhalif siyasetçilerinden biriyle görüştüğünü anlatmıştı. O kişi bugün Yunanistan’da iktidarı alan Aleksi Tsipras’tan başkası değildi.
Başbakan Davutoğlu’nun Tsipras’la görüşmesinden aktardığı aşağıdaki satırlar, bugün Yunanistan’daki ve AB’deki tartışmalara ışık tutacak nitelikte:
“Tsipras’a AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye’de, şimdi Yunanistan’dakine benzer şekilde çok ciddi ekonomik kriz olduğunu anlattım. Yerleşik partiler çökmüştü. AK Parti her şeye bir anlamda meydan okuyarak iktidara geldi; IMF vb. AK Parti, Türkiye’nin düştüğü duruma halkın tepkisini dile getirerek iktidara geldi. Beklenti çok yüksekti. 100 günlük, 5 yıllık 20 yıllık bir perspektif çizdik halkın önüne. Ve bu perspektif maceracı bir perspektif olmanın ötesinde meydan okuma karşısında cesur fakat uygulanabilir programlardan oluşuyordu. Biz Yunanistan’ın güçlü olmasını istiyoruz. Sizin de halka ne teklif edeceğinizi iyi düşünerek dile getirmeniz lazım. Dostane ve güzel bir sohbet oldu...”
Davutoğlu’nun o gün “Halkın beklentilerini yansıtan bir hareket” şeklinde nitelediği Syriza’nın Türkiye’deki muadillerinin tartışıldığı bir ortamda, gerçekten 12-13 yıl öncesine gitmek faydalı olacaktır.
Hatırlayın, 2002 sonbaharında Brezilya'da Lula Da Silva seçimleri kazandığında IMF, Dünya Bankası ayağa kalkmıştı. ABD basınında, sonucun Brezilya ve dünya ekonomisi için “felaket” olacağı iddia edilmişti. Aynı günlerde iktidara gelen AK Parti için de merkez medyanın manşetten pompaladığı umutsuzluk farklı değildi:
"Şapkadan tavşan mı çıkartacak”lardı?.. “Neyi farklı yapabilirler”di ki?
Şimdi gelin bugüne. Brezilya da, Türkiye de âdeta şapkadan tavşan çıkarttılar. Dibi gören Yunanistan’ın da “çaresiz” yükseleceğinden ve başaracağından kuşkum yok.
Yeter ki, Tsipras ve arkadaşları arkaik sol romantizmin dalgalarında kaybolmasınlar. Halklarının önüne, ekonomik krizin aşılması ve AB ile ilişkiler konusunda “ret ve inkârdan” başka onurlu, uygulanabilir bir perspektif koysunlar. Tıpkı sloganlarındaki gibi, ülkedeki ekonomik hayatı canlandıracak güveni tesis etmek için içte ve dışta “umut var” dedirtebilsinler. Gerisi gelecektir.
Syriza hareketi ve Tsipras da “gerisinin” kendilerinde fazlasının olduğunu, Mavi Marmara direnişindeki destekleriyle, Esad-Sisi gibi diktatörlere karşı tavırlarıyla, Filistin sorununa duyarlılıklarıyla, ülkedeki azınlıklara karşı demokrat tutumlarıyla ve gençlikleriyle de gösteriyorlar zaten.
Türkiye’deki dönüşüm sürecini ve iktidar partisini yakından izlediğini belirten Tsipras, Egenin iki yakasının barındırdığı potansiyelin, beşten daha büyük olan dünyanın öteki halkları için de altın değerinde olduğunu eminim görüyordur.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019