Mensur Akgün
Yazının başlığı benim değil. Geçtiğimiz yıl Oxford Üniversitesi Yayınları arasında çıkan bir kitabın başlığı. 2015 yılında Körber Vakfı’nın desteği, Almanya Dışişleri Bakanlığı Stratejik Planlama biriminin inisiyatifi, Cambridge Üniversitesi’nden bir merkezin katılımıyla başlayan ve İstanbul’da dahil yedi ayrı şehirde düzenlenen toplantılarla şekillenmiş bir projenin sonucunda yayınlanmış. Projenin itici gücü de belli ki eski Dışişleri Bakanı, şimdiki Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier olmuş.
Kitabın biri eski diplomat, diğerleri tarihçi üç yazarı var ve yazarları Westphalia söz konusu olduğunda ne dediklerini, 1618-48 yılları arasında süren Otuz Yıl Savaşları’nın ne anlama geldiğini çok iyi biliyorlar. Westphalia’nın iki şehrinde (Münster ve Osnabrück) 109 farklı delegasyonun katılımıyla gerçekleştirilen beş yıllık müzakereler sonrasında imzalanan barış antlaşmasının hem sürecinin, hem de kendisinin Ortadoğu barışı için yararlı olabileceğini, bu antlaşmanın yapılış tarzından ilham alınabileceğini düşünüyorlar.
Yazarlar Patrick Milton, Michael Axworty ve Brendan Simms göre Ortadoğu’ya barış gelecekse bu barış tıpkı Westphalia gibi kapsamlı olmak zorunda. Tek tek sorunların çözümü zor. Her ne kadar onları bu çalışmayı gerçekleştirmeye iten neden Suriye savaşı, daha doğrusu savaşın yarattığı göç ve bir ölçüde de terör dalgasıysa da, onlar detaylarına çok girmeden bölgedeki tüm sorunların kapsamlı müzakere yöntemiyle çözülebileceğinden söz ediyorlar. Otuz Yıl Savaşları ile günümüz Ortadoğu’su arasında benzerlik kuruyorlar.
Diğer yandan Foreign Affairs’in geçtiğimiz günlerde raflara çıkan Ocak-Şubat 2020 sayısında kitabın, dolayısıyla yaklaşımının eleştirisini yapan Brookings’den Suzanne Maloney, tarihteki emsallerin aydınlatıcı olabileceğini ancak yerel deneyimleri dikkate almayan bir yaklaşımın işe yaramayacağını söylüyor. Maloney’e göre Avrupa’nın o zamanki siyasi kültürü ile Ortadoğu’nun siyasi kültürü birbirinden farklı, ayrıca kitap istikrarsızlığa yol açan içsel faktörleri neredeyse hiç dikkate almamış.
Kitabın bir başka açıdan değerlendirmesini yapan LSE’den Guy Burton ise aktörlerin durumuna atıfta bulunarak Milton, Axworty ve Simms’in önerilerinin başarılı olma şansının olmamasını bölgedeki rejimlerin, daha doğrusu yöneticilerin kendi çıkarlarını feda etmeye hazır olmamalarına bağlıyor. Ortak çıkarların korunabileceği Westphalia cinsi bir kapsamlı barışın gerçekleşebilmesi için söz konusu aktörlerin statükonun devamının kendileri açılarından da “verimli” olmadığını görmeleri gerekiyor.
İlginç bir şekilde ne yazarlar, ne de de eleştirmenler bölge dışı aktörlere pek atıfta bulunmuyor. Mesele sadece İran-Suudi Arabistan çekişmesiymiş, Suriye sorunu çözülürse bölgesel aktörlerin çıkar ve beklentilerinden fedakarlık etmeleriyle her şey çözülürmüş gibi bir anlayışı okuyucularına aktarmaya çalışıyorlar. Maloney İsrail ile Hizbullah nasıl anlaşır diye soruyor ama Suriye’de bir terör örgütünü diğerine karşı destekleyen, Filistin’deki tüm dengeleri altüst eden ülkesini çözüm paketinin içine dahil etmiyor.
Kaldı ki Maloney için Amerika’nın Ortadoğu’dan, yani Suriye’den çekilmesi prematüre, bunu da yazısının girişinde bir başka sorun olarak kayda geçiriyor. Diğer yandan Suriye’de varlık gösteren, Astana ve Soçi süreçlerinin hamisi olan Rusya Federasyonu da denklemde yok. Maloney, bölgeye Westphalia yerine AGİT benzeri bir yapılanmaya gidebilecek “Helsinki Süreci” öneriyor. Helsinki Sürecinin politik, sosyal ve ekonomik boyutları yüzünden daha iyi bir alternatif olduğunu vurguluyor.
Ne eleştirmenler, ne de yazarlar Ortadoğu’nun Finlandiya’sının ya da yeni Westphalia’nın üçüncü tarafının kim olacağını belirtmemiş, ama benim gönlümde yıllardır Türkiye var. Pek çok yazımda vurguladığım gibi Türkiye’nin bu rolü oynayabileceğini söylüyorum. Tabii ki şu an üstünde olan yüklerden kurtulması, insan haklarındaki ve demokrasisindeki sorunları aşması, bölgenin belli başlı aktörleriyle ilişkilerini normalleştirmesi koşuluyla. Westphalia ve Helsinki benzetmelerinin cazibesine kapılmadan ve Ortadoğu’yu dünyanın genel dengelerinden soyutlamadan.
Hatta hiçbir barış sürecini işe yaramıyor diye akıllarda dahi olsa bir kenara atmadan. Suriye sorununun çözümü için Cenevre Süreci de gerek, Soçi mutabakatları da, Astana uzlaşmaları da. Benzeri Filistin sorununun çözümü için de geçerli. Kazanılmış hakları, uluslararası müktesebatları Westphalia ya da Helsinki hayali için kaybetme lüksümüz yok. Sonu Ortadoğu AGİT’ine varacak bir süreç başlatılacaksa bunun bütün sorunları değil bazı sorunları çözebileceğini, muhtemelen sadece yönetimine katkıda bulunacağını baştan düşünmemizde yarar var.
Ayrıca Rusya’nın, Çin’in, Amerika’nın, Fransa’nın, Almanya’nın ve tabii ki genel olarak Avrupa’nın çıkarlarını da hesaba katarak, onları dışlayarak değil sürecin içine dahil ederek bir yere varmamız mümkün. Unutmayalım ki bölgeye asıl tehdit onlardan geliyor. İran nükleer silah edinmek istiyorsa Amerika’dan algıladığı tehdit yüzünden istiyor. Filistin diye bir sorun varsa kökeninde İngiltere’nin bundan 100 küsur yıl önce yaptığı bir deklarasyon, Almanya’nın 80 küsur yıl önce başlattığı büyük bir insan kıyımı yatıyor…
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.11.2025
2.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
19.10.2025
12.10.2025
8.10.2025
1.10.2025
10.09.2025