Mete Yarar
TSK, “Zeytin Dalı”, “Fırat Kalkanı” ve “İdlip” operasyonlarını sürdürürken bir taraftan da Kuzey Irak'ın derinliklerine inmeye devam ediyor.
Diğer harekatların yanında, Kandil'e giden bu harekat, açıkcası ne yapıldığı anlaşılmadığı için de bir operasyondan çok operasyoncuk muamelesine uğruyor.
Arkadaşlar, uzun zamandan beri Türkiye sınır ötesine o kadar çok girip çıkıyor ki bizler de sanırım ne yapıldığını anlamaktan uzaklaşıyoruz.
İki yıldan bu yana Kandil bölgesine bir plan dahilinde operasyonlar icra ediliyor. Taktik değiştiği için bizler de bunu büyük bir sınır ötesi operasyon olarak algılamıyoruz.
Geçmişte, o günün şartları gereği, araziyi kontrol etmek için büyük miktarda askeri birliklerle girilir ve uzun süre arazide kalınırdı. Bugün ise gelişmiş SİHA ve İHA kazanımları ile arazi onlarla kontrol altında tutulabiliyor. Eğer arazinin elde tutulması amaçlanıyor ise özel birlik harekatları ile bölgeye sızılıyor ve orada kalınıyor.
Son iki yıldan beri PKK terör örgütünün asıl yuvalandığı sınır bölgelerimize yakın olan kamplarına doğru "hançer" benzeri üsler kuruluyor.
Bu üsleri kurarken geçmişte on binlerle ifade edilen harekatlar yerine yukarıda belirttiğim taktikler izleniyor.
Bir taraftan da örgütün Türkiye'ye sıçrama tahtası olarak kullandığı bu kamplar ateş destek vasıtaları ile baskı altında tutuluyor. Örgüt mensupları geçmişte bu tip ateş altına alınma ile ilgili olarak alaycı ifadeler kullanırdı. “Hava kuvvetleri daha Malatya ve Diyarbakır'dan kalkarken bizim haberimiz oluyor ve mağaraların derinliklerine giriyoruz” derlerdi.
Şimdi ise “Nereden geldiği bilmediğimiz bir roket ile hayatımızı kaybediyoruz ve 'Köstebek' gibi toprağın altında yaşamak zorundayız” diyerek örgüt yönetimine başkaldırmış durumdalar.
Harkuk bölgesine dikine yapılan bir operasyonda bile karşı koymak için bir araya gelemiyorlar farkında mısınız.
Afrin operasyonunun yanında bu önemli operasyon maalesef tam olarak anlaşılamıyor. Örgütün düştüğü durumu toplum olarak ıskalıyoruz.
Asıl yıkım örgüt için Kandil bölgesinde yaşanıyor. “Buraya kimse giremez, asıl savaşçılarımız Kandil bölgesinde” gibi örgütün propaganda faaliyetleri her sınır ötesi operasyonunda bir bir yıkılıyor. Asıl büyük çözülme de bu alanda yaşanacak.
Örgüt Afrin'de yaşadığı büyük hayal kırıklığını telafi etmek için Hakkari bölgesine yığınaklanma yapmak isterken Türkiye önleyici savunma konsepti gereği yurt dışına çıkabiliyor. Onlardan önce sahaya inebiliyor.
Önümüzdeki günlerde Türkiye, Irak ve İran üçgeni olan bölgede örgüt tekrar varlığını ispatlamak için terörist saldırılarını artırabilir. Bu da elinde kalan son eski teröristlerin de sonu olacaktır.
Özel kuvvetler son iki yıldır terör örgütünün kamp sorumluları ve askeri kanat sorumluları dahil olmak üzere 7 sözde üst düzey PKK militanını kendi kamplarının içinde öldürmeyi başardı.
Büyük askeri birliklerle girilmeyince bir anda binlerle ifade edilen terörist etkisiz hale getirilmeyince artık operasyonlara isim koymuyoruz.
Ama asıl sessiz devrimlerden biri Kandil bölgesinde yaşanıyor. Türkiye hergün sınır ötesinde bir operasyon yapıyor. Toplam rakama baktığınızda etkisiz hale getirilen terörist sayısı bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük sınır ötesi operasyondakinden dahi büyük.
Suriye'nin Kandil’i Afrin’de ve Irak’ın Kandil’inde aynı anda operasyon icra etmeye devam ediyoruz. Bu sessiz devrimler nasıl olabildi sorguluyor muyuz? Eğer sorgularsak prangalarından kurtulan Türkiye'nin neleri başarabileceğini de görürüz. Sorgularsak prangaların ne olduğunu da buluruz.
O prangaları tekrar ayağımıza takmak isteyenler olduğunda bu sefer ellerini daha takmadan kırabiliriz.
Türkiye Asos gibi Kandil'in derinliklerine operasyon yaparken şimdi de "Anka-S"ler ile hiç beklenmedik daha derin yerlerde sürpriz operasyonlar icra edebilir. Bekleyip görelim....
Türkiye terörle mücadelede sessiz bir devrim yaptı ama etkileri çok ses getirecek.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2018
25.06.2018
21.06.2018
18.06.2018
14.06.2018
12.06.2018
11.06.2018
7.02.2018
4.02.2018
31.05.2018