Mete Yarar
F-35 lerin teslimatlarıyla endişelerin başladığı günden beri birçok kişinin aklına Kıbrıs harekâtı sonrası hayata geçirilen ABD silah ambargosu gelir. Nedense benim aklıma ilk andan beri 1914 yılında İngilizlere parasını ödediğimiz ama bize teslim edilmeyen “Reşadiye” ve “Sultan Osman” savaş gemileri gelir.
Aslında ilginç bir şekilde birebir benzer bir durumu yaşıyoruz.
***
Tarihçiler, Yunanistan’ın bağımsızlığı ilan etmesindeki büyük etkenlerden birinin Osmanlı donanmasının etkinliğini kaybetmesi olduğunu öne sürerler. Onu bilemem, ama yıllar sonra “Averoff” zırhlısı ile Ege’de Osmanlı’nın çıkış yollarını kapatmaya çalışmıştır.
1909 yılında kurulan “Donanmayı Hümayun Muaveneti Milliye Cemiyeti” vasıtasıyla halktan donanmayı kuvvetlendirmek için para toplanmıştır. “Averoff” zırhlısına eş değer satın alınacak bir gemi bulunamayınca iki eski gemi Almanya’dan satın alınır. Sonra da kırk parçaya yakın gemi tedarik edilir. Bunlar ihtiyacı karşılamayınca dönemin büyük gemilerinden olması için İngiltere’ye yukarda değindiğim iki adet gemi sipariş edilir. Yıl 1911, Balkanlar ve çarlık Rusya çalkantı halindedir. İngiltere’de dönemin deniz bakanı Churcill’dir. Elinden geldiğince gemi yapımını durdurmaya çalışır. Gemilerin teslimini geciktirilir. Sonunda gemileri almaya giden Türk denizcilerine İngiltere’de parası ödenmiş gemileri alamayacakları tebliğ edilir. Heyet bir yolcu gemisiyle geri döner. Aynı zamanda ABD Yunanistan’a iki adet yeni savaş gemisi satar. Daha sonrasını sizler biliyorsunuz.
Hemen sonra I. Dünya Savaşı başlamış, ardından Çanakkale Savaşı yaşanmıştır. O verilen zırhlı araçlara ilaveten ABD donanması eşliğinde Yunanlılar İzmir’e Anadolu’yu işgal için çıkmışlardır.
İşin başka bir yönü bu teslim edilmeyen gemiler İngiliz donanmasına katılır. Testler sırasında görülür ki gemilerde mühendislik hataları vardır. Bu gemiler İngilizlere de yar olmaz. İşin aslı gemileri alsak bile bilerek mi yapılmış bilemem ama işe yaramaz iki gemi satın almış olacaktık. Bu bile teknolojiğe tam sahip olunmadan ne gibi tuzaklara açık olduğunu gösteren bir delildir.
Memleketin vatansever insanları ordusunu güçlü tutmak için bu dönemde de elinden geldiğince yardımcı olmaya devam etmektedir. Dengeleri değiştireceğini düşünülen silah sistemleri alınmaya çalışılmaktadır.
Yine bu dönemde, Türkiye Ege ve Akdeniz’deki çıkarlarından uzak tutulmaya ve kıskaç altına alınmaya çalışılıyor. Çünkü Türkiye’nin bu bölgede elde edeceği kazançlarla, gelişmiş ülke ligine asansörle çıkacağını biliyorlar.
I. Dünya Savaşı sonrasında Musul’dan, Kerkük’ten ve Azerbaycan’daki petrol yataklarından nasıl çıkarıldıysak bugün de ondan daha büyük havzalardan uzak tutulmaya çalışılıyoruz.
Sorun büyük planı görmek ve ona göre mili savunma sanayisi ile yerli bir finans modeli yaratmaktan geçiyor.
Bu ülkede yaşayan her kesimin bu süreci doğru analiz edip vatan safında birleşmesi gerekiyor. Ülke kısa vadeli savunma ihtiyaçlarını dışardan alabilir ancak asıl sorun bunun yerli sanayi önünde bir engel teşkil etmemesidir.
***
Yunanistan Fransa’dan savaş gemisi kiralarken, Mısır mistral sınıfı savaş gemilerini Suudi Arabistan’ın parası ile temin ederken, İsrail boru hattını Akdeniz ve Ege üzerinden geçirme kararı alırken, bizlerin F -35 olayına yalnızca bir silah ambargosu olarak bakmamız mümkün değildir.
Ben herkesi yıl 1914 diye başlayan süreci tekrar okumaya davet ediyorum. Yaşananlar benim aklıma kurt düşürüyor.
Ama umutsuzluğa kapılmayın çünkü işin aslı, sorun onların plan yapmasıyla neticelenmez. Bizim ne yapmadığımızla sonuçlanır. Hadi ilk olarak tarihi tekrar okuyarak başlayalım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2018
25.06.2018
21.06.2018
18.06.2018
14.06.2018
12.06.2018
11.06.2018
7.02.2018
4.02.2018
31.05.2018