Mücahit BİLİCİ
Acaba şu feleğin çarkından bizim talihimize de bir yıldız doğacak mı? Bizden de bir hükümran çıkacak mı? Bizim de sanatımız takdir görüp, kalemimizin kadri bilinecek mi? Derdimize bulsaydık eğer bir ilaç, o zaman ilmimiz de saygınlık ve revaç bulurdu. Serfiraz biri olsaydı başımızda, kerem sahibi ve belagat ehli olan, o zaman elimizdeki değerler kıymet damgasıyla egemen ve geçerli bir para birimine dönüşür, böyle şüpheli ve geçersiz kalmazdı. Zira, temiz ve halis de olsalar para eden değerliler hep aziz bir egemenin damgasını taşıyorlar. Kendisine bir taht ve bir taç tayin edilen bir politik başımız olsaydı, o zaman bizim de bahtımız açılırdı. Biz yetimlere sahip çıkıp, kötülük yapmak isteyenlere karşı bizi korurdu. O zaman bu Romlar üstümüzde hâkim olmaz, baykuşların konduğu harabelerhâlini almazdık. Yoldan geçenin ve hep başkasının hükmüne böyle maruz kalmaz, Türk ve Tacik’e mağlup ve muti kalmazdık. Lakin baştan Allah böyle takdir eyledi, Rom ve Acem’i başımıza getirdi.
Eğer Kürtlerin böyle tabi durumda olmaları utanılacak bir şeyse, bu utanç şairlerin ve garibanların değil, elitlerin, lider konumdakilerin utancıdır. Çünkü her kim himmet eliyle kılınç tuttuysa, mertçe bir devletin sahibi olmuştur. Bu dünya bir gelin gibi olduğundan, ona hükmetmek isteyen bunu ancak kılıç yalınlığındaki kudret ile yapabilir. Elbette sözlenme, mehir ve çeyiz yani lütuf ve kerem de olacak.
Hikmetdili ile bu dünyaya sordum: Seni elde etmenin bedeli (mehrin)nedir? Bana dedi ki “himmet.” Hâsılı, bu dünya kılıç ve ihsan ile insana musahhar oluyor, emrine giriyor.
Allah’ın hikmetine bak, dünyada egemenlik konusunda, acaba Kürdler neden hep mahrum kaldılar ve ne için hükmedilen oldular?
Onlar ki şöhret şehrini kılıçlarıyla fethettiler ve himmet coğrafyasını kontrol altına aldılar. Onların her bir bey’i (mir) Hatem’in cömertliğine sahip, her bir erkeği Rüstem’in yiğitliğinde... Bir düşün: Arap diyarından ta Gürcistan’a.. Kürdlerdir hep burç gibi olan. Rom ve Acem’in arasını tampon gibi tutan Kürdlerdir. Dört kenarda da olan Kürdlerdir. Her iki tarafda Kürd kabileleri, savaş oklarının hedefidir. Güya serhadda (sınır boyunda) kilit konumdalar ve her bir taife sağlam bir sed fonksiyonu görüyor. Ne zamanki Romlar deniz, Farslar derya misal yerlerinden kabarıp harekât yapsa, kan gölüne dönenler hep Kürdlerdir. Çünkü onları birbirlerinden ayıran berzah gibidirler.
Civanmertlik, himmet ve cömertlik; mertlik, gayret ve yiğitlik. Bunlar hep Kürdlerin özellikleridir. Onlar bunu gayret kılıcıyla hak etmişler. Evet, Kürdler şecaatte ne kadar gayret sahibi iseler, başkasının mihnetini çekmekten de o kadar nefret ederler. Onlardaki bu onur ve uluvvuhimmet, onların mihnet (sivillik, toplumsal sözleşme)sorumluluk ve yükünü üstlenmelerine mani olmuştur. Bu yüzden hiç ittifak etmediler, daim bir inat ve bölünmüşlük içinde kaldılar.
Eğer biz de ittifak oluşturabilseydik ve birbirimize inkiyad edebilseydik. Bu Rom ve Arab ve Acem’in hepsi bu ittifakımızla bize hizmet eder hâle gelirdi. O zaman din ve devleti tekmil eder, tamamlar; ilim ve hikmeti tahsil eder, üretirdik.
Evet, Kürdler aslında öyle kemalsiz değiller. Sadece yetim ve mecalsizler. Öyle hepten cahil ve bilmez değiller, amma neyleyeyim, sefil ve sahipsizler.
[Bu yazı Kürdistan irfan semasının yıldızlarından Ehmede Xani Hazretleri’nin Onyedinci Yüzyıl’da yazdığı Mem û Zîn isimli klasik eserinin giriş kısmından Türkçeleştirilerek alınmıştır. Güzellikler Kürdce eserin orijinaline, hatalar nazmi neşre düşüren bir okuyucu olarak bana aittir.]
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
25.07.2025
22.07.2025
10.07.2025
1.07.2025
28.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025