Mustafa Karaalioğlu
Son LGS muamması devlet kurumlarının kamuoyuyla paylaştığı bilgilerin güvenilmezliğini ve şüphe uyandırıcılığını gösteriyor. İktidar ile devlet ortak mekanizma haline geldiği için, toplum karşısında bürokrasiyi ya da kurumları değil neredeyse her vakada partiyi gördüğü için açıklamalar giderek inandırıcı olmaktan uzaklaşıyor. O kadar ki, belki bir bakanlığın haklı olduğu ve doğruyu söylediği durumlarda bile açıklamalar güven vermiyor. Bütün sistem sath-ı müdafaa tarzında çalıştığı için ve insanlara sayısız kez yanıltıcı bilgi pompalandığı için en güvenilir olması gereken kurumlar dahi şüpheden kurtulamıyor.
Neden? Çok nedeni var. En başta da merkezinde bir devlet kurumunun olduğu herhangi bir yanlışta acilen yalanlama ve muhatabına hakaret alışkanlığı olduğu için. Mesela, İsrail ile ticaret… 7 Ekim sonrasında İsrail’le ticaretin devam ettiğini söyleyenler “Hain, memleket düşmanı ve MOSSAD ajanı” olmakla itham edildi. Bir süre sonra da hükümet gerçeğe direnemedi ve İsrail ile ticaretin sonlandırıldığını ilan etti. Hainlik, düşmanlık, ajanlık lafları ortada kaldı. Ama güvenilirlik bir kere kayboldu… Peki şimdi, hâlâ İsrail ile ticaretin hala arka kapıdan devam ettiğini söyleyenler mi inandırıcı, “O iş bitti” diyen resmi kurumlar mı? Kime inanırsınız?
Milyonlarca çocuğu ve ailelerini ilgilendiren LGS’de de öyle oldu… Bakanlık başta şiddetli yalanlama; yani katı defans yaptı. Şüphe azalmayınca ardından da bir üst düzey bürokratı görevden alıp 29 kişi hakkında soruşturma geldi. Bu durumda vatandaş; çocukları sınava giren aileler ne düşünür, şaibeden gayrı? O soruşturmanın selametine kim inanır? İlk anda gerçekle yüzleşmek tek çıkıştır. Doğru olanı baştan yapmayınca sonrası kaos…
İddiaları açıkça soruşturmak, insanların hassasiyetini anlamak ve hata varsa hatayı itiraf etmek hiçbir kuruma zor gelmemeli…
Devlet mutlaka doğru bilgi vermek zorundadır. Kayda yalan veya yanlış bilgi geçiremez. Nadiren, konunun hassasiyetine bağlı olarak eksik bilgi olabilir ama yanlış asla… Doğru bilgi vermek, gerçeği söylemekle, hatayı kabul etmek devleti küçültmez aksine ona olan güveni artırır. Kamuoyunun önüne “Eğriye eğri doğruya doğru” felsefesiyle çıkabilen devletin başına dert gelmez. Gerçekler ortaya saçıldıkça bocalamaz, itibarını kaybetmez. Malum, bu devirde de gerçekler bir şekilde hep ortaya çıkar. Çünkü, bilgi denilen değerli malzeme artık devletlerin tekelinde değildir. Bir şey devlet -ya da kamu kurumları- öyle söylüyor diye kutsal değildir. Konunun uzmanları hatta sıradan insanlar bile isterse açık kaynaklardan her türlü bilgiye ulaşabiliyor ve çelişkiyi yakalayabiliyor. TÜİK verilerinde olduğu gibi…
Artık bilgi tekeli diye bir şey, bir tabu yoktur. Kaldı ki tekel bile olsa vatandaşın talep ettiği bilgi hiçbir gerekçeyle gizlenemez, asla da çarpıtılamaz.
“Devletin dediği doğrudur çünkü o devlettir”, anlayışı eskide kaldı. Ki, eskiden de devletlerin her dediği doğru değildir. Biz de de dünyada da ne büyük hatalar yapıldığını, insanlara ne büyük yalanlar söylendiğini yaşayarak gördük.
“Yanlış bilgi”, demokrasiyi zehirleyen, hukuk sisteminin bağışıklığını zayıflatan ve topyekûn sistemin kalitesini azaltan bir büyük yanlıştır. Devlet, vatandaşına karşı böyle yollarla defans kuramaz. Hiçbir şekilde ve hiçbir şartta defans yapamaz. Bilgi gizlenemez, hata örtbas edilemez ve yanlış kapatılamaz. Halının altına süpürülen her hata sonuçta devleti idare edenlerin değil, bizatihi devletin de sahibi olan milletin ödeyeceği faturaya dönüşür.
Yazarlar
-
Mehmet TIRAŞOPERASYONLARIN ARKASINDA ABD Mİ VAR? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNVahşetin idaresi! 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR“Türk-Kürt-Arap kardeşliği” Orta Doğu’ya dönük yeni bir hamle mi, yoksa yeni toplumsal meşruiyet ara 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluDevlet, başta dürüst olmazsa sonra kimseyi inandıramaz 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTarih, milliyetçilik, muhafazakarlık 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYASelahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın Tutukluluğunun Devamı Siyasi Bir Karardır: 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSuriye tiyatrosunda üçüncü perde 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEMurat Çalık’tan halkın payına düşenler 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye’ başarılı olsun isteniyorsa… 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan, temel saflaşmanın eksenini 10 yıl sonra bir kez daha değiştirmeye çalışıyor: ‘Millîlik’ yer 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
14.07.2025
13.07.2025
26.06.2025
23.06.2025
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025