Mustafa PAÇAL
1999 yılı sonunda AB Konseyi tarafından tam üyeliğe aday adayı olarak kabul edilen Türkiye, AB düzeyinde bu elde ettiği statüyle hem AB ilişkilerinde tüm zamanların en prestijli statüsünü kazanıyordu ve hem de diğer yanıyla demokratikleşme açısından önemli bir sorumluluğu üstleniyordu.
İktidarda bulunan DSP, MHP ve ANAP’tan oluşan koalisyon hükümeti demokratikleşme için 2001 yılında yapılan anayasa değişikliği dâhil idam cezasını da kaldırarak sürece destek veriyorlardı.
Yine bu koalisyon hükümeti, MGK toplantısında anayasa kitapçığının fırlatılmasıyla başlayan Kasım 2000 ve Şubat 2001 ekonomik krizleri sonrasında IMF ile bir stand-by anlaşması yapmış ve bu anlaşma sonucu yaklaşık 50 milyar dolar kredi desteği elde etmiş ve ayrıca bu anlaşma gereği Merkez Bankası’nın özerkliği ve bankacılık sisteminde bir dizi reformların yapılmasını, ve çeşitli piyasaların düzenlenmesi ve kamu ihale rejiminin değiştirilmesi gibi ekonomide önemli yapısal adımlar atılmasını sağlamıştı.
Bu ekonomik değişikliklerin sağlanmasında atılan radikal adımların mimarlığını Ecevit tarafından göreve davet edilen Kemal Dervişoğlu yapmış ve bu reform yasaları “Derviş yasaları” olarak adlandırılmıştı.
2002 Kasım seçimlerine gelindiğinde Ecevit hükümeti, arkasında her açıdan bir enkaz bırakmış olsa da; bu enkazın nasıl orta yerden kaldırılacağının da yollarını açmıştı.
Seçimler sonucu hükümet olan AKP kucağında böyle bir Türkiye buldu.
Yani hem ekonomik ve demokratik bir enkaz vardı orta yerde ama hem de bu enkazı ortadan kaldıracak olanaklar da vardı.
Neydi onlar; demokratikleşmek için AB çıpası, ekonomik olarak toparlanmak için IMF ile yapılan stand-by anlaşması…
AKP bu olanakları iyi değerlendirdi ve Türkiye ekonomik olarak toparlanırken demokratikleşme alanında da yol almaya başladı.
Bu süreç Türkiye’yi 2005 yılında AB ile tam üyelik müzakerelerine başlayan aday ülke statüsüne getirdi.
Türkiye bu siyasi pozisyonun avantajlarını toplamaya başlamıştı.
Türkiye’ye olan güven dünyada artmış, nerdeyse son elli yılda gelen dış yatırımın fazlası bir yıl içinde gelmiş ve ekonomi hızlı bir şekilde büyümüştü.
Bu ekonomik performans Türkiye’nin 2008 küresel krizini daha az hasarla kapatmasına da neden olmuştu.
Demokratik reformların yapılmasında oldukça istekli görünen Erdoğan ve AKP diğer yandan ise askerî vesayetin baskılarına karşı direnmek durumunda kalıyorlardı.
Nitekim 2007 yılından ordu tarafından verilen “e-muhtıra” aslında demokratikleşme ivmesine karşı verilmiş olsa da hükümetin muhtıraya karşı direnmesi aksi etki yarattı. Cumhurbaşkanı seçimi krizi ile birleşen muhtıra sürecinin akabinde yapılan genel seçimleri kazanan AKP, 2008’de kapatılma girişiminin yarattığı mağduriyet sonucu 2011 seçimlerini de neredeyse her kullanılan iki oydan birisini alarak kazandı.
Diğer yandan ise Kürt sorununun çözümü de aslında demokratikleşme sürecinin olmazsa olmazı olarak gündemdeki yerini koruyarak çözüm talebini dayatıyordu.
Oslo görüşmeleriyle başlayan diyalog sürecinin zaman içinde işbirliği sürecine dönüşmesi herkes için umutlu gelişmeler olarak kabul edildi.
2013 yılında başlayan “çatışmasızlık süreci” 7 Haziran seçimlerine kadar geldi.
Şimdi buraya kadar yazdığım Türkiye’nin yerinde artık yeller esiyor.
Ne çözüm süreci, ne AB ilişkileri, ne yeni anayasa arayışı kaldı, ne ekonomik istikrar ve ne de bölgesel ve uluslararası itibar…
99 yılından başlayıp bugüne kadar olan 15 yıllık sürecin bugün dip toplamı Erdoğan bizi aldığı yere geri getirdi.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2021
10.02.2021
13.01.2021
23.12.2020
7.02.2020
22.10.2020
12.10.2020
2.09.2020
26.08.2020
15.08.2020