Mustafa PAÇAL
Erdoğan 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını neredeyse aynen Gezi olayları ve 17-25 Aralık hırsızlık olayları gibi kendisine karşı yapılmış bir “darbe” olarak kabul etti.
Her zaman “sandık ne diyorsa o” diyen Erdoğan, bu sefer sandıktan kendisi çıkmayınca toplumun bu kararına saygı duymadı.
Başından beri bir koalisyon hükümetinin kurulmasına yardımcı olmadığı gibi bunu engellemek için elinde geleni yaptı.
Ve sonunda yeni bir seçimi topluma dayattı.
Yalnız bu seçimlerde kazanmanın yollarını mutlaka bulması gerekiyor.
Çünkü bu onun son şansı; ya sandıktan tek başına iktidar olabilecek sayıda milletvekili çıkaracak ya da seçim sonrası “başına gelebileceklere” razı olacak.
Bunun için Erdoğan hem seçimleri kazanmak ve hem de Meclis’te emir ve görüşlerine uygun bir meclis grubu istiyor.
Onun için “yerli, milli” vekillerden bahsediyor. Bunu derken de herhâlde bir önceki seçimde kendine göre “yerli, milli” olmayan adaylar varsa onlara da gönderme yapıyor.
Şimdi Erdoğan’ın bu yeni seçim oyununu oldukça ciddiye aldığının farkında olmamız gerekiyor.
Yani elinde devletin oyuncak hâline geldiği ve örtülü ödenek denen kaynaktan hesapsız kitapsız para harcayan ve medya ve sosyal medyada binlerce ak-trolleri olan bir adamdan bahsediyoruz.
Erdoğan bence bu seçimleri bir “proje” çerçevesinde ele alarak çalışıyor.
Ve bu seçim projesinin hedefinde seçimleri ne pahasına olursa olsun kazanmak var.
Ölümse ölüm, zulümse zulüm, iç savaşsa iç savaş, terörse terör, diktatörlükse diktatörlük; bu projenin içinde he türlü hukuksuzluk ve suiistimal bulunuyor.
Zaten bu saydıklarımın çokça işareti ortaya çıkmış durumda…
Bu seçim projesinin hedefinde ise HDP var.
Özellikle HDP’nin seçim barajı altında bırakılması var.
Bunun için HDP’ye saldırıların ardı arkası kesilmiyor. HDP’nin bu saldırılara aynı şekilde karşılık verilmesi istense de HDP’nin bu tuzağa düşmemesi oldukça önemli bir sorumluluk örneği oluşturuyor.
Ayrıca HDP’nin her ne kadar baraj sorunu olmayacak gibi güçlü bir eğilim varsa da son günlerde doğu ve güneydoğu illerinde “taşıma oy, taşıma seçmen” gibi anayasaya ve seçim hukukuna aykırı idarî ve keyfî düzenlemelerin yapılmak isteniyor olması önümüzdeki seçimlerde belli seçim çevrelerinde olabilecek hukuksuzlukların habercisi gibi duruyor.
Bu seçimlerin daha başından beri bu hukuksuzluk ihtimallerine açık olacağı belliydi.
Çözüm masasına tekmeyi vurmak, terör ve şiddet ortamını oluşturmak, muhalefet partileri ve basın üzerinde baskıyı artırmak; bunların hepsi sonuçta 1 Kasım seçimlerini kazanmak için yapılan işlerdi.
Hürriyet’e, Nokta dergisine saldırmak. Son günlerde Hasan Cemal, Ahmet Altan, Gültekin Avcı, Cafer Solgun gibi yazarlar hakkında soruşturmalar açmak… Daha önceki muhalif basına saldırılara bunları da eklemenin altında seçimleri kazanmanın hesapları yatıyor.
Tüm bu olanların toplumsal barış üzerinde yarattığı travmaların ise sonuçları “sokak şiddeti” olarak topluma yansıyor.
Evet, 1 Kasım seçimleri gerçekten bir “proje” seçim olarak yapılacak ve bu projenin tek amacı ne pahasına olursa olsun AKP’yi tek başına iktidara getirmek olacaktır.
Her türlü hukuksuzluğun ve oy hırsızlığının muhtemel olabileceği bu seçimlerde siyasi partilerin yanı sıraAGİT gibi uluslararası kuruluşların daha fazla gözlemci ile daha fazla özen göstererek bu seçimleri izlemesine ilave olarak Oy ve Ötesi gibi sivil girişimlerinde önceki seçimlerde olduğu gibi çabaları oldukça önemli gözükmektedir.
Yanisi bir önceki seçimden bile daha fazla bu seçimlere asılmalıyız.
Herkese iyi bayramlar dilerim…
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Ücret asgari, yoksulluk azami…
6.12.2025 - Ters köşe...
1.12.2025 - Anton Çehov’un silahı gibi…
17.11.2025 - 2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi?
4.01.2022 - Şimdilik geçmiş olsun Ahmet Altan…
15.04.2021 - Yeni anayasa mı?
10.02.2021 - Salgın,Boğaziçi direnişi ve Trump faşizmi…
13.01.2021 - Siyasette iklim değişikliği ve HDP…
23.12.2020 - İktidarda ve muhalefette sınav verecek…
7.02.2020 - Yolunu kaybeden ülke
22.10.2020
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları




































































Ali Uzun
Çok güzel bir yazı olmuş.Sizi tanıyan biri olarak şu kadarını söyleyebilirim.Gerçekten Belediye Başkanı veya Milletvekili olmuş olsaydınız insanların kolayca ulaşabileceği ve dertlerine çözüm bulabileceği bir merci olurdunuz.Buna inanıyorum.En önemli hizmet de zaten temsilcisi olduğunuz insanların ulaşabileceği yakınlıkta olmak.