Mustafa PAÇAL
Güneşli bir ekim sabahında devletin merkezi olan bir şehirde barış için miting yapmaya hazırlanan insanlar canlı bombalarla havaya uçuruldu.
Sonuçta ortaya bir vahşet tablosu çıktı.
Yaşlı, genç ve çocuk yüze yakın insan hayatını kaybetti. Bu vahşet Türkiye’de tüm zamanlarda ortaya çıkan en kanlı katliam tablosu oldu.
Tüm dünya bu katliam karşısında ayağa kalktı ancak bir bizim kılımız kıpırdamadı.
Yazıklar olsun…
İnsanlığı ve vicdanı kurumuş insanlar gibi donmuş şekilde bu vahşeti seyrettik.
Seyretmekle kalmadık küstahlığa varan söz ve davranışlarda bulunduk.
Katliamın arkasından üç bakan tarafından yapılan basın toplantısında yüze yakın insanın hayatını kaybettiği bir katliamda, İçişleri Bakanı “istifa edecek misiniz” diye soran gazeteciye “Ortada bir güvenlik zafiyeti görmüyorum” diyerek istifa etmeyeceğinin mesajını verirken hemen yanında oturan adı adalet bakanı olan şahıs da bu soruyu sırıtarak dinliyordu.
Yine bu toplantının arkasından yapılan bir başka basın toplantısında ise Başbakan Davutoğlu kamuoyunun gözüne baka baka “Diyarbakır patlamasında suçluların yakalandığını ve adalete teslim edildiğini” söyleyerek kendini oldukça zor duruma düşürüyordu.
Başbakan düzeyinde bir kişinin böylesi kritik konularda kamuoyunu bilgilendirirken daha dikkatli olması beklenirdi.
Ancak bu, sadece dikkatli olmakla açıklanacak bir şey değil, aynı zamanda olaylar karşısında ne kadar “boş vermiş” olduğunun bir yansımasını gösteriyor.
Devam ediyoruz…
Yine aynı başbakan “Tespit ettiğimiz canlı bombalar var ancak eylem yapmadıkları için gözaltına alamıyoruz” dedi.
Pes doğrusu dedirtecek cinsten olan bu açıklama ayrıca başka şeylerin de düşünülmesine yardımcı oluyordu.
Siz hükümet ve başbakan olarak sivil toplum örgütleri mensuplarının, işadamlarının ve gazetecilerin “makul şüphe” gibi hiçbir hukuki değeri olmayan kıytırık gerekçelerle bırakın gözaltına alınmayı tutuklatılmasına göz yumacaksınız, öte yandan canlı bomba olduğunu bildiğiniz teröristleri seyredeceksiniz.
O zaman Ankara katliamının siyasi sorumluluğu zaten size aitken canlı bombalar bilgisine sahip olduğunuza göre fiilî sorumluluğunu da üstlenmiş olmuyor musunuz?
Ve Başbakana soruyorum?
- Tespit etmiş olduğunuz canlı bombacıları sürekli takip edecek tedbirleri daha önceden aldınız mı? Aldıysanız bu tedbirler nelerdi?
- Tedbir aldıysanız Ankara katliamı tespit ettiğiniz canlı bombacılar tarafından mı yapıldı?
- Bu gelişmelerden sonra canlı bombacılarla ilgili ne tür önlemler almayı düşünüyorsunuz?
Diğer yandan bu ve benzer katliamların yapıldığı zamanda siyasi ve bölgesel konjonktür ile olan ilişkisine dikkat çekmek gerekir.
7 Haziran seçimlerinden sonra artan terör ve şiddet ortamı tırmanarak Ankara katliamına kadar geldi.
Erdoğan Çin’e giderken yapmış olduğu açıklamayla “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, teröristlerden de onları destekleyen sözde siyasetçi, sözde aydın, sözde sivil toplum kuruluşu temsilcisi herkesten de şehitlerimizin kanlarının hesabını sorma gücüne sahiptir. Burada herhangi bir geri adım atma sözkonusu olmayacaktır” dedi.
Başbakan’ın “canlı bombalar var ama eylem yapmadıkları için gözaltına alamıyoruz” açıklamasıyla devleti fiilen bir başkan gibi yöneten Erdoğan’ın bu açıklamalarını birlikte okuduğumuz zaman ve ayrıca canlı bombacıların doğrudan HDP korteji içinde eylemlerini yapmış olmasıyla Ankara katliamı için endişeler bu noktaya doğru kayıyor.
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın katliamın hemen arkasından “Bu saldırı devletten millete yapılmıştır” açıklaması işte bu kaygıları ifade etmektedir diye düşünüyorum.
Buna karşı havuz medyası hedef şaşırtan komplo teorileri ortaya atarak bu işin Esad, PKK ve IŞİD ekseninde yapıldığı noktasında dezenformasyon oluşturmaya çalışıyor.
Her şeye rağmen gün barışı ve özgürlükleri savunmak günüdür.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2021
10.02.2021
13.01.2021
23.12.2020
7.02.2020
22.10.2020
12.10.2020
2.09.2020
26.08.2020
15.08.2020