Mustafa PAÇAL
İnanılır gibi değil…
Böylesi bir hukuksuzluk ve de hukuk tanımazlık Birinci Meşrutiyet’ten beri hiçbir dönem görülmemişti.
Hukuk adına her şeyin zangır zangır yıkıldığı bir karanlık dönemden geçiyoruz.
Adalet Bakanı 1845 kişi hakkında Cumhurbaşkanı’na hakaret yargılanmasına izin verdiklerini açıkladı.
Nasıl olacak da bu karanlık dönemin içinden çıkacağız kaygısı sadece bizim ülkemizi ve halkımızı değil nerdeyse tüm dünyayı ilgilendiren bir global sorun hâline dönüşmüş durumda.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukuka dair ne varsa dikişleri atmış bir devlet gibi adeta.
1982 Anayasasının oylandığı o karanlık ve zulüm dönemlerinde sandığa ürkerek ve korkarak giderken ve bu faşizan darbe anayasasına “hayır” oyu verirken hep içimden şunu düşünmüştüm. Gün olur bu acı günler biter ve demokrasi güneşi bizim de topraklarımızı ısıtır, bu karanlık dönemden çıkarız diye umutlanmıştım.
Umutlandığım günler olmadığı değil, çok oldu. Ancak demokrasi adına nafile bir iyimserlikmiş benimkisi, boşa umutlanmışım meğerse.
2002 seçimlerinde umudumu artırmak ve gerçekleştirmek için AKP’ye oy verdim. Pişman değilim. Sonraki tüm seçimlerde de öyle yaptım ta ki 12 Eylül 2010 anayasa referandumuna kadar demokrasi ve hukuk adına umudumu korumak istedim.
Yetmez ama evet dedim.
Sonra AKP’ye olan umutlarım tükendi. Aldatılmış gibi hissettim kendimi.
Oysa ki AKP’yi kuran zihniyetin sahibi olanlar Cumhuriyet tarihi boyunca inançlarından ve düşüncelerinden ötürü hep mağdur olmuşlardı. Hadi biz komünist olduğumuz için ötekisi olmuştuk. Ancak bizim kadar olmasa da İslamcılar da Kemalist devletin öteki gördükleri olmuştu. Din ve vicdan özgürlüğü onlar için de baskı altındaydı.
Ne oldu ve ne değişti şimdi…
Hükümet olmak ve onun siyasi nüfuzunu ve yetkilerini kullanarak dün size yapılanların daha fazlasını size muhalefet olanlara yapıyorsunuz şimdi.
28 Şubat “post-modern” askerî darbesinde bile olmayacak hukuksuzları ve baskıları şimdi kendiniz utanmadan ve sıkılmadan kullanıyorsunuz.
Kürtlerle önce barış görüşmeleri yaparak herkesi umutlandırıyor sonra da müzakere masasına tekme atarak yeniden ölümlere ve teröre canice zemin hazırlıyorsunuz.
Utanma yok mu sizde, Cerattepe’de kadınlara polis copu ve gazıyla saldırıyorsunuz. Sıkılmadan Artvinlilere mahkeme bitene kadar bir şey yapılmayacak dediğiniz hâlde bildiğinizi okumaya devam ediyorsunuz. Artvinlilerin kendi çevresine ve şehrine sahip çıkmasından onur duymak aklınıza gelmiyor mu sizin…
Utanmadınız mı Roboski’de eve ekmek götürmek için bin bir zorlukla dağlarda nafakasını arayan o genç fidanları savaş uçaklarınızla parçalamaya…
Sonra da hak arayan aileleri yargılamak dâhil her türlü zorbalığı yapmaya…
Soma’da 301 işçi canlı olarak ölüme gönderildi bu ülkede; ne yaptınız ve şimdi o toplu cinayetin arkasında kalan gözü yaşlı bağrı yanık kadınlar ve çocukların yoksulluk içinde kıvranmalarından zevk mi alıyorsunuz. Ya da maden işçisini yerde tekmeleyen fedainizle onur mu duyuyorsunuz.
Düşünce ve ifade özgürlüğü ile basın özgürlüğünde dünyaya rezil olmuş bir ülkenin yöneticileri olmaktan hiç mi utanç duymuyorsunuz.
Mehmet Baransu başta olmak üzere otuzdan fazla gazeteci cezaevlerin bulunuyor. Hani siz 12 Eylül darbesiyle hesaplaşacağınızı söylüyordunuz. Bugün cezaevlerindeki gazeteci sayısı 12 Eylül darbesi döneminde bile bu kadar olmadı.
Can Dündar ve Erdem Gül hakkında açılan MİT tırları davası tutuklamaya kadar vardırıldı. Bu kararın bir mahkeme kararından çok nasıl verdirildiği hafızalarımıza kazındı.
Illığı çıllığı ortaya çıkmış bir olayı gazete manşetlerine taşımış olmanın ne vatan hainliği kaldı ve ne de casusluğu tam bir linç atmosferi yarattılar.
Sonra ne oldu. AYM bu tutuklamaya “hak ihlali” var dedi.
Bu kararın özeti; bir haber nedeniyle mahkemeler gazetecileri tutuklarsa bu kararlarıyla “hak ihlali” yaparlar dedi.
Yani bu tür yargılamaları tutuksuz sürdürmeniz gerekir dedi.
Bence bu konuda bir dava açılmış olması bile evrensel hukuk açısında utanç verici bir durumdur.
İsterdim ki AYM de bu yönde karar versin.
Ama olmadı.
Şimdi…
Bir anayasal kurum olan cumhurbaşkanlığı görevinde bulunan Erdoğan’ın AYM’nin bu kararına önce “sesiz kalırım” demesinin ardından “saygı duymuyorum ve uygulamıyorum” demesi.
Bu, anti-demokratik tabloya sahip bir ülkede beklenmedik bir şey değil diye düşünüyorum.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Şimdilik geçmiş olsun Ahmet Altan…
15.04.2021 - Yeni anayasa mı?
10.02.2021 - Salgın,Boğaziçi direnişi ve Trump faşizmi…
13.01.2021 - Siyasette iklim değişikliği ve HDP…
23.12.2020 - İktidarda ve muhalefette sınav verecek…
7.02.2020 - Yolunu kaybeden ülke
22.10.2020 - AB ile yeniden başlamak…
12.10.2020 - Devlet ve adalet…
2.09.2020 - İktidarı sürdürebilmenin iki yolu…
26.08.2020 - Garip olan bilmediklerini de bilmiyorlar…
15.08.2020
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
FIRAT TOPDEMİR
Sayın Hocam yukarıda bahis edilen olumsuzluklar yeni değil ki. Peygamberin vefatından hemen sonra başlamadı mı?.Bir orduyu savaşa gönderirken bile komutan ölürse yerine şu geçsin o da ölürse yerine şu geçsin diyen peygamber,ölürken yerine kimin geçeceğini nasıl söylemez